Komşunun niyeti kısa zamanda egemenliğini kuzeye yaymaktır

ads ads ads ads
23/10/2016

ads

Orhan Aydeniz Orhan Aydeniz


Güneyde yapılan açıklamalar doğru ise, çözüm görüşmelerinde Rum tarafı istediği tüm ödünleri, fazlası ile almıştır.

BM ve geçmişte Liderler arasında kabul edilen tüm parametrelerin göz ardı edilmesi, iki bölgeliliğin lafta kalacak şekilde sulandırılması, federe devletlerin yetkilerinin oldukça kısıtlanması, tek egemenlik, AB ilkelerinin ada çapında uygulanması, nüfusumuzun sınırlandırılmasının kabulü, mülkiyette ilk mal sahiplerine tercih hakkı tanınması, federe devletlerin ayrılma ve egemenlik hakkına sahip olmaması gibi ödünler içeren bir çözümün, yok olmamıza zemin hazırlayacak teslim anlaşması olacağı aşikardır.

Böyle bir çözümün referandumda kabul edilmesi durumunda, zaten silahlı saldırıya da gerek kalmadan adadaki Türk varlığı tedricen yok olacaktır.

Çünkü olası çözümden sonra Türk halkının bir kısmı yerinden olacak, tarımsal faaliyetler duracak, çok sayıda devlet ve belediye çalışanı işten atılacak ve geçim kaynağını kaybedecek, tüketiciler güneye yönelecek, işsizlik ve ekonomik baskılar nedeniyle bir çok kişi göç etmek zorunda kalacak.

Buna rağmen, Rumlar çözümden sonra birkaç yıl bile beklemeden hemen, egemenliklerini kuzeye yaymak niyetinde olduğu için, Türk ordusunun ayrılmasını talep ediyor.

Barışı tesis eden ve koruyan Türk ordusunun ayrılmasını şart koşan Rumların, öte yandan Kıbrıs’taki üslerden başka ülkelere saldıran ve adamızı saldırı hedefi olmasına sebep olan İngiltere askerlerinin ayrılmasını istememesi, ayrıca saldırgan amaçlarla bölgemizde bulunan Rus ve Fransız askeri güçlerine kolaylıklar sağlaması oldukça ibret vericidir.

Aslında 1974’ten beri Kıbrıs’ta bulunan Türk ordusunun geçmişte sürekli olarak çatışan iki halkın barış içinde yaşamasını sağladığı ve aradan geçen zaman içinde Rum tarafına hiçbir olumsuz etkisi olmadığı inkar edilemez.

Olası anlaşmadan sonra da Türk ordusunun adada kalmasının ve garanti anlaşmasının devam etmesinin de sadece barışa hizmet edeceği biliniyor.

Buna rağmen, Rum- Yunan ikilisi, Türk ordusunun adada kalması durumunda egemenliğini kuzeye yayamayacağı düşüncesiyle, ayrılmasını talep ediliyor.

Aslında Türk ordusu halen KKTC topraklarında bulunduğuna göre ve çözümden sonra da Rum bölgesinde değil, Türk kesiminde kalması söz konusu olduğuna göre, art niyetleri yoksa bu konuyu sorun yapmamaları gerekir.

Kıbrıs Türk halkının 1878’den sonra yaşadığı büyük acılar, Türk ordusunun fiili koruması dışında kağıt üzerinde verilecek garantilerin hiç bir anlam taşımadığını göstermiştir.

Ayrıca, Rumların yaşanan dönemde garantilerin çağdışı olduğu iddiasının doğru olmadığı biliniyor. Çünkü halen bir çok ülkenin garantörleri vardır.

Sadece kendi çıkarları doğrultusunda hareket eden Birleşmiş Milletler Daimi üyelerinin garantisinin de hiçbir işe yaramayacağı biliniyor.

Girit’te de Rum-Yunan tarafı, Türk ordusunun ayrılmasını ve Türklerin güvenliğinin batılı emperyalist askerleri tarafından garanti altına alınmasını önermiş ve kabul ettirmişti. Sonuçta oradaki Türkler katledilerek Girit Yunanistan’a bağlanmıştı. Şimdi ayni oyun kabul ettirilmeye çalışılıyor.

Güneyde sergilenen Türk düşmanlığı ve sık sık güneye giden Türklere saldırılması, Rumların geçmişteki acı olaylardan ders almadığı ve pişman olmadığını gösterir.

Rum çıkarlarını destekleyen Avrupa Birliğine de güvenmemiz için haklı bir gerekçe gösterilemez. Bu koşullarda Türkiye’nin fiili garantisinin tartışılması bile doğru olmaz.

 

23/10/2016 13:33
Bu habere tepkiniz:
Habersiz kalmamak için Telegram kanalımıza katılın
ad
ad
TAGS: Komşunun niyeti kısa zamanda egemenliğini kuzeye yaymaktır, orhan aydeniz
MANŞETLER

HK Orhan Aydeniz

© 2024 Haber Kıbrıs Medya Danışmanlık ve Matbaacılık Ltd.