ABD'de 12 yaşındaki bir kız canlı yayında intihar etti. Dakikalarca devam eden yayında dehşet verici olayın tüm detayları yer aldı. Görüntüler bir anda internette yayıldı ve milyonlarca kişi tarafından izlendi. Peki sosyal medyada "kontrolsüzce" yapılan canlı yayınların sorumluluğunu kim üstlenecek?

Facebook Live benzeri olan Live.me isimli mobil uygulama üzerinden 42 dakikalık bir yayın yapan Katelyn Nicole Davis isimli kız kendini bir ağaca asarak canına kıydı.

İlk 20 dakika boyunca hazırlık yapan ve izleyenlere hayatını anlatan kız bir aile üyesi tarafından cinsel tacize uğradığını söylüyor. Sonrasında boynuna ilmeği geçiren kız kendini boşluğa bırakıyor.

Davis’in kendini asmasından sonra görüntü 20 dakikaya yakın bir süre daha akmaya devam ediyor.

Live.me’deki videonun kaydedilip farklı sosyal medya sitelerinde paylaşılmasıyla bu trajik olay viral oldu ve büyük bir tartışmayı beraberinde getirdi.

42 dakikalık videonun tamamı Facebook ve Youtube gibi sitelerde günlerce erişime açıktı ve tüm şikayetlere rağmen intihar videosu yayından kaldırılmadı.

Ancak İngiliz Independent gazetesinin her iki siteyle de iletişime geçmesi sonucu videolar silinebildi.

Youtube’daki video silinmeden önce 40 bin kişi tarafından izlenmişti bile. Facebook’tan yapılan açıklamada ise konunun incelendiği ifade edildi.

Ancak başka siteler hâlen bu videoyu yayınlıyor ve bunun üzerinden reklamlar sayesinde para kazanıyor.

ABD’nin Georgia kentinde bulunan Cedartown kasabasında yaşayan küçük kız hakkında ihbar alan polis eve geldiğinde Davis çoktan ölmüştü.

Çok sayıda şikayet telefonu alan polis videoyu yükleyenlerden görüntüleri silmelerini ve insanlara videoyu izlememeleri çağrısında bulundu.

Polisin internette yer alan herhangi bir videoyu silme gibi bir yetkisi bulunmuyor. Konuyla ilgili açıklama yapan polis şefi, “Bu videonun kaldırılmasını genç kızın ailesi için olduğu kadar diğer çocuklara zarar vermemesi için de istiyoruz. Bazı internet siteleriyle iletişime geçtik, bize videoyu silmeye mecbur olup olmadıklarını sordular. Ancak kanunlara göre değiller” diyor.

Benzer şekilde bazı dernekler de bu ve benzeri videolar hakkında acilen bir kanun çıkarılmasını talep ediyorlar.

12 yaşındaki genç kızın intiharı, “livestream” olarak da adlandırılan canlı yayınları destekleyen teknoloji şirketlerinin eleştirilmesine neden olan ilk olay da değil.

Geçen sene nisan ayında Twitter’ın canlı yayın uygulaması Periscope üzerinden bir genç kız, arkadaşına tecavüz edilmesini canlı yayınlamıştı.

Olay üzerine mahkemeye çıkarılan 18 yaşındaki Marina Lonina, videoda güldüğü duyulmasına rağmen, arkadaşının kaçırılması ve tecavüze uğramasında bir suçu bulunmadığını söylemiş ve suçlamaları reddetmişti.