Bir zamanlar modaydı.

Önüne gelen sol görüşlü ya da o yıllarda bir kimlik yerine geçen “devrimci” kesimlere “Komünistler Moskova’ya” diye çıkışırlardı.

Bu çıkış birçok köşe yazarının da “yaratıcı” yazılarını süslüyordu!

…

Zaman akıp gitti birkaç öğrenci dışında kimsenin Moskova’ya gittiği görülmedi…

…

Zaman akıp geçti dedik ya,

Tam tersi oldu.

Ruslar Kıbrıs’a geldi!

…

Tabii Rusya’da “Ruslar Kıbrıs’a” diye bir “çıkış” yoktu.

Sovyet rejimi dağılınca,

Sovyet rejiminin ganimetinden yararlananlar dünyaya dağıldı.

Anlaşılan o ki elde edilen ganimetler,

Dünya piyasalarında sermaye olarak kullanılır hale geldi.

Büyük Rus iş adamları doğdu birdenbire dünya çapında…

…

İngiliz Times gazetesi Güney Kıbrıs’taki Rusların durumunu ele aldı.

2 milyon Euro’dan fazla yatırım yapanlara vatandaşlık veriliyor ki bu sayı 3 bin kişiden fazla.

Güneydeki Rus nüfus 40 bin ve bunun üçte biri Limasol’da yaşıyor.

Bu yüzden Limasol “Küçük Moskova” olmuş.

Güney Kıbrıs’a senede gelen Rus turist sayısı 800 bin.

Bazı yerlerde Rusça tabelalar da var.

Bazı yerleşim bölgeleri de sadece Ruslardan ibaret…

…

Bu gidişle ister misiniz Niyazi’nin yerini de Kızıl Meydan yapsınlar!

…

Dahası var.

Biz kendi halimize dert yanarız ama Rusların da yapmadıkları yok!

Siyasi parti bile kurmuşlar…

…

Bazan Rumlara çıkışanlar “Bir müddet sonra karşınızda Kıbrıslı Türk bulamayacaksınız” derler,

Gidişata bakılırsa Kıbrıslı Rum da bulunamayacak!

…

Bildiğimiz kadarıyla henüz Rus vekil yok.

Bu defaya onlar da birkaç tane sokarlar herhalde…

…

Merak edilen Rus partisi hangi Rum partilere sempati duyuyor ya da dayanışma içinde.

ELAM mı, DİSİ mi, yoksa AKEL’le mi?

1 Mayıs’a katılacaklar mı?

…

Girne bölgesinde de epeyce Rus var.

Sinema açtılar ama partileşmeye gidemediler!

Belki pek yakında!

…

Barbaros Şansal’a “deport” meselesi kalkınca bir yazımızda bu gelişmeden duyduğumuz memnuniyeti belirtmiştik.

Bir demokrasi ayıbı ortadan kalktığı için kaldıranları da kutlamıştık.

Haberlere bakılırsa, o kararın alındığı gün Şansal hakkında mahkeme karar vermek üzereymiş.

O mahkeme kararı ile hukuksuzluğun tescil edilmesi bekleniyordu.

Hükümet yetkilileri de bu kararın çıkmasını önlemek için kendi kararlarını açıklamışlar ki bu kararla mahkeme kapanmış olsun ya da vereceği kararları verememiş olsun…

…

Bir yerde al gülüm ver gülüm galiba!

…

Böyle mi?

Bir mağduriyetten bir mağduriyete mi?

Böyleyse yazık!