Liderler satranç oynuyor
10/11/2016
Hüseyin Ekmekci
Bir bugün kaldı, bir de yarın…
Mustafa Akıncı’nın göreve geldiği günden itibaren oraya koyduğu emeğin karşılığı bu 48 saatte.
Durum net.
Ya beşli konferans için tarih belirlenecek…
Ya da harita masaya gelmeyecek…
Haritanın masaya gelmesi için, Rumlar’ın beşli konferansa evet demesi, garantiler ve toprak konusuna nihai noktanın burada konması amaçlanıyor.
Rum tarafı ise, beşli konferans konusunda ihtiyatlı.
Ne olursa orada olacak.
Kıbrıslılar kontrolü, Türkiye, Yunanistan ve İngiltere ile garantileri konuşacak.
Ardından referandum gelecek.
Öncesinde toprak konusunda ilerlemeyi garanti altına almak isteyen Rum tarafı ihtiyatlı bir yaklaşım içerisinde…
Özetle..
Liderler satranç oynuyor.
Hamlelere dikkat ediyor.
Tarihi sorumluluk
Liderler duygusal davranamaz.
Tarihi bir sorumlulukları var…
Halkları geleceğe taşıyacaklar.
Federasyon konuşuyorlar…
Sınırlar yeniden belirlenecek.
Köyler boşalacak…
İnsanlar yerinden olacak…
Yönetimde, yargıda eşitlik sağlayacaklar…
Toprak verilecek Türkler tarafından…
Kolay değil.
Bu nedenle liderler duygusal olamaz.
Duygusal davranamaz.
Hassasiyet, 2017 ortası bir referandumda “iki evet” çıkarılması…
Aksi, hayat devam edecek ama federasyon konuşmak şimdiki gibi kolay olmayacak…
Rumlar ne istiyor?
Rumlar, toprakta ne istiyor belli…
“Olabildiğince çok Kıbrıslı Rum’un evine, köyüne, toprağına dönmesi…”
100 bin rakamı telaffuz ediliyor…
Kurucu Türk devleti içerisinde 100 bin kişi olacak.
Siyasi haklarının ne olacağı tartışılıyor…
20 bin Rum’un ise Kıbrıs Türk devleti içerisinde seçme- seçilme hakkı dahi masada.
Olabildiğince çok toprak…
Olabildiğince çok ev…
Ya Türk tarafı?
İşin bir de “şu” tarafı var…
Uluslararası kabul görecek bir çözümde, Kıbrıslı Türkler evlerinden olacak.
40 yıldır kullandığı toprağından olacak.
Ama aynı ölçüde isteyen Güney’de evine, toprağına gidebilecek.
Türk müzakere heyeti de haliyle…
Olabildiğince az toprak vermek…
Olabildiğince az insanı evinden etmek için çaba harcıyor.
Doğalı da budur…
Ne kalıyor geriye…
Kıbrıslı Türkler’in federal bir devlette, kendilerini güven içerisinde hissetmesi.
Güvenlik…
Bunun da adresi beşli konferans…
Anastasiadis’in açmazı…
Kıbrıs’tan bu yana…
Rum müzakere ekibi içerisinde ayrılık var…
Sürecin sonuna gelindikçe…
Hristodulidis-Mavroyannis ikilisi ile Anastasiadis arasında görüş ayrılığı var.
Anastasiadis masada bunun zorluğunu yaşıyor…
Rum sözcü, zaman zaman süreci de zora sokacak “enformasyon ve manipülasyon içerisine” girmekle suçlanıyor.
Hatta Türk tarafını en çok yoran konulardan biri de bu.
Türk basını “manipüle” edilmeyi reddederken…
Özellikle çözüm karşıtı Rum basını “manipüle olmak için” balıklama atlıyor…
Bir bugün kaldı, bir de yarın…
Mustafa Akıncı’nın göreve geldiği günden itibaren oraya koyduğu emeğin karşılığı bu 48 saatte.
Durum net.
Ya beşli konferans için tarih belirlenecek…
Ya da harita masaya gelmeyecek…
Haritanın masaya gelmesi için, Rumlar’ın beşli konferansa evet demesi, garantiler ve toprak konusuna nihai noktanın burada konması amaçlanıyor.
Rum tarafı ise, beşli konferans konusunda ihtiyatlı.
Ne olursa orada olacak.
Kıbrıslılar kontrolü, Türkiye, Yunanistan ve İngiltere ile garantileri konuşacak.
Ardından referandum gelecek.
Öncesinde toprak konusunda ilerlemeyi garanti altına almak isteyen Rum tarafı ihtiyatlı bir yaklaşım içerisinde…
Özetle..
Liderler satranç oynuyor.
Hamlelere dikkat ediyor.
Tarihi sorumluluk
Liderler duygusal davranamaz.
Tarihi bir sorumlulukları var…
Halkları geleceğe taşıyacaklar.
Federasyon konuşuyorlar…
Sınırlar yeniden belirlenecek.
Köyler boşalacak…
İnsanlar yerinden olacak…
Yönetimde, yargıda eşitlik sağlayacaklar…
Toprak verilecek Türkler tarafından…
Kolay değil.
Bu nedenle liderler duygusal olamaz.
Duygusal davranamaz.
Hassasiyet, 2017 ortası bir referandumda “iki evet” çıkarılması…
Aksi, hayat devam edecek ama federasyon konuşmak şimdiki gibi kolay olmayacak…
Rumlar ne istiyor?
Rumlar, toprakta ne istiyor belli…
“Olabildiğince çok Kıbrıslı Rum’un evine, köyüne, toprağına dönmesi…”
100 bin rakamı telaffuz ediliyor…
Kurucu Türk devleti içerisinde 100 bin kişi olacak.
Siyasi haklarının ne olacağı tartışılıyor…
20 bin Rum’un ise Kıbrıs Türk devleti içerisinde seçme- seçilme hakkı dahi masada.
Olabildiğince çok toprak…
Olabildiğince çok ev…
Ya Türk tarafı?
İşin bir de “şu” tarafı var…
Uluslararası kabul görecek bir çözümde, Kıbrıslı Türkler evlerinden olacak.
40 yıldır kullandığı toprağından olacak.
Ama aynı ölçüde isteyen Güney’de evine, toprağına gidebilecek.
Türk müzakere heyeti de haliyle…
Olabildiğince az toprak vermek…
Olabildiğince az insanı evinden etmek için çaba harcıyor.
Doğalı da budur…
Ne kalıyor geriye…
Kıbrıslı Türkler’in federal bir devlette, kendilerini güven içerisinde hissetmesi.
Güvenlik…
Bunun da adresi beşli konferans…
Anastasiadis’in açmazı…
Kıbrıs’tan bu yana…
Rum müzakere ekibi içerisinde ayrılık var…
Sürecin sonuna gelindikçe…
Hristodulidis-Mavroyannis ikilisi ile Anastasiadis arasında görüş ayrılığı var.
Anastasiadis masada bunun zorluğunu yaşıyor…
Rum sözcü, zaman zaman süreci de zora sokacak “enformasyon ve manipülasyon içerisine” girmekle suçlanıyor.
Hatta Türk tarafını en çok yoran konulardan biri de bu.
Türk basını “manipüle” edilmeyi reddederken…
Özellikle çözüm karşıtı Rum basını “manipüle olmak için” balıklama atlıyor…
- Bize emanet çocuklar bir bir ölüyor, ağır yaralanıyor…
- Cihan bize emanetti kaldırımda yürürken öldü… Büşra ağır yaralı…
- Siyasetin zibidileri kendini çok önemsemesin, hesabını vereceksiniz
- Ülkeyi yönetenler her şeyi biliyor, susuyor…
- Siyasetteki çıkar ilişkileri nedeniyle çürük elmaların temizlenmesi mümkün değildir
- Polisin En Mahrem Soruşturmaları Dedikodu Yoluyla Yayılıyor
- Kamu kaynakları har vurulup harman savruluyor…
- Liyakati öldürenler sadakati ödüllendiriyor...
- Sayıştay Hesap Sormak İçin Ne Bekleniyor?
- Silkeledikçe Düşüyor…
- TÜM YAZILARI için tıklayınız