Liderleriyle Değişen Ülkeler Ve Kuşkular

ads ads ads ads
24/05/2017

ads

Eşref Çetinel Eşref Çetinel


Büyük değişim ve reformlar vaat ederek “başkanlık” koltuğuna oturan üç lider dönemindeyiz: Amerikalı Trump, Türkiyeli Erdoğan ve İranlı Ruhani..

Eğer Kıbrıs doğu Akdeniz’deki konumu ve stratejik durumu ile   siyasi yönden “çözümsüzlüğü,” enerji yönünden doğal gaz potansiyeli ile öne çıkıyorsa ilgi oranlarıyla etkileri farklı dozlarda da olsa bu üç “başkanın” yakın takibinde olacaktır..

Dolayısıyla  “Kıbrıs’tan başlayarak İran’a kadar uzanan bölgede” ifadesiyle  başlayan siyasi değerlendirmeleri   bundan sonra daha çok işiteceğiz  çünkü komşumuz Rum tarafının bölge ülkeleriyle ilişkileri hem önümüzde hem de daha etkin.

ERDOĞAN’LI TÜRKİYE: Türkiye alışık olmadığımız yeni bir Başkanlık rejimine dönüştü. Bundan sonra adadaki siyasetimizle  süregelen varoluş mücadelemizi tek adam statüsündeki  “Cumhurbaşkanı Erdoğan” ile sürdüreceğiz. Bildiğimiz Erdoğan ise “kafasına koyduğunu yapan otoriter bir lider.” Ki bölgede Amerika’nın, Rusya’nın, Almanya’nın, İran’ın, Fransa’nın etkinliğiyle gücüne ve engellemelerine  karşılık, kendi  stratejisinin inadında bir politika sürdürüyor. Öyle de olunca neden  Güney Rum Yönetimi karşısında duraksayıp politik zafiyet göstersin! Aksine sertleşebilir, göreceğ

TRUMP’LI AMERİKA: Bölgedeki siyaseti konusunda yorum yapabilecek bilgi ve yeteneğe  sahip değilim. Ancak yapılan yorumlara dayanarak “Ortadoğu haritasını değiştirmeye karar veren bir Amerika vardır ve bu görevi şimdi Trump yüklenmiştir” diyebiliyorum zaten biliniyor!        Kürtler olayını da yanına alan bu ve ötesi gelişmelere dayalı süreçte ne olur bilemiyoruz. Fakat Erdoğan’nın başının ağrıyacağı çok olası! Dolayısıyle unutmuyoruz: Türkiye hapşırsa biz zatürriye  oluruz.

RUHANİ’Lİ İRAN.  Bize çok uzak. Ancak Türkiye ile siyasi ilişki ve çekişmelerinden dolayı da yakın! Ruhani  2.kez cumhurbaşkanı seçilirken halkına daha çok özgürlük ve yenilik vaat ediyor. Belli ki İran’nın Ortadoğudaki yıldızı bundan sonra parlak olacak… Diyelim ve gelelim bize:                                                                 

KIBRIS’TA SON GELİŞME: TC Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu (ki Erdoğan’la başlayan yeni dönemde yerini korur mu bilmiyoruz) geçtiğimiz gün dobra dobra TC’nin adadaki siyasi konumunu işaret ederek “çözüm askersiz ve garantisiz” olmaz dedi! Tabi biliyoruz. Bu tip açıklama ve uyarılar Erdoğan’nın onayıyla yapılır.      

Hemen ardından Cenevre üzerinden   siyaset cambazlığı yaparken politika yaptığını  zanneden  Anastasiadis’in sesini işittik! “Çözüm isterim” diyor ve şu öneride bulunuyor: “Cenevre’ye gidelim, Kıbrıs sorununu çözene kadar orada kalalım!”      

Tabi “laf!” Çünkü adam biliyor ki “işte gerçek anlamda çözüm isteyen lider dedirtecek” tek olay yeniden müzakere masasının oluşturulmasını sağlamaktır! Hem AB’nin hem BM’lerin onayını alacak bu öneri bir yandan da Anastasiadis’in  tehlikeye giren yeniden başkan seçilme şansını belki artırabilir eğer garantileri çözümden çıkartabilirse!      

OYSA:  Asker ve garantiler konusunda Kıbrıs Türk halkının da TC’nin tutumu da ortada, mümkün değil değişmez!                     Buna karşılık Anastasiadis bazı ödünler karşılığı “belirli bir süre garantiler devam etsin” bile diyemez  tam da  seçim arifesinde Rum halkı  kendini topun ağzına koyar, yedi kat göklere atar!      

Kısaca Anastasiadis’in Cenevre önerisi Türkiye’ye uzatılan horoz şekeri kadar bile kıymet’i harbiyesi olmayan, gidilse bile sonuç alınamayacağı ortada   bir maskaralıktır!                                

UYUTULAN HALK! (KİM İKTİDAR OLSA AYNİ METOT!)      

Bir süre önce CTP Milletvekili eski Başbakanlardan Ferdi Soyer hükümetin allıklar pudralar sürerek halkın beğenisine sunduğu  icraatlarını silkelerken, “UBP-DP hükümetinin maaşlar darlığı  üzerine inşa edilen ve “Türkiye Cumhuriyetinden parayı en iyi biz alırız” mantığından hareket ettiğini vurguluyordu!  Ardından da  şöyle diyordu: “Ancak protokolü imzaladılar ama 2016 yılının toplamı ve 2017 yılının şu zamanına kadar olan süreyi boşa geçirdiler. Protokolde yer alan hiçbir maddeyi yerine getirmediler!” dedi!      

Dikkat: Dün  medyada YDP damgalı bir başka haberde ise “hükümetin TC ile imzaladığı ekonomik protokolün şartlarını yerine getirmediği için TC’nin KKTC’ye para akışını azalttığı yönünde bir açıklaması yer aldı!”      

KIBRIS TÜRK’ÜNÜN TALİHİ! CTP koalisyon hükümetleri gelir Türkiye ile kavga etmekten baş kaldırmaz, “devletçiliktir diye TC-KKTC mali ve ekonomik protokollerindeki “özelleştirmeleri” ıskalar, dolayısıyla Ankara’da kamu görevlilerini ödeyecek parayı bile sağlayamaz, olanlar memurundan hayvancısına kadar Kıbrıs Türk halkına olur!...      

Bu kez iktidara UBP-DP koalisyonu gelir gelir gelmez de kucağında uygulanması gereken 2016-2018 mali ve ekonomik protokolünü bulur fakat her nasılsa ve Sağda bir hükümet olmasına karşın “sendikalarla birliklerin” KKTC’yi başına geçirmelerinden çekinmiş olacak “özelleştirmelere” dönüp bakmazken kendinden menkul “ “Anavatan efsanesi”  iyi ilişkilerle para akışını sağlamaya yeter, doğrusu zor ve  arbedeli de olsa maaşlarla  teşvikler zamanında ödenir!. Ve denir ki bu hükümet TC ile yeniden yeşerttiği iyi ilişkiler sayesinde maaşlarınız bir tamam ödeniyor iyi harcamalar!”                                        

FAKAT efsane bitti! Kaldı ki her ay ödenen o maaşlara, destek paralarına  her gün gitgide daha fazla çoğalan hırsızlar, dolandırıcılar, rantçılar, insafsız üretici ve bazı satıcılarla uyuşturucu tacirleri betofisçiler, kumar oynatıcıları da ortak oluyorlar; sabit ücretlilerin  nafakasını sömürüyorlar!              Kısaca yıllardır vaat edilenlerle uyutulan bir halk durumuna düşürüldük! Bari  para kaynağı Türkiye’yi uyutmaya çalışmayın!                                                                                                       

**********      

KISACA TAKILDIĞIM:   (ARAÇ SİGORTA POLİÇELERİ GENE İNCE AYARDA!)                         

Hadi gözünüz aydın! Gene “sigortacıları” ve tabi ezeli ebedi “Kazaları Önleme Derneği  başkanı  Mehmet Avcı’nın kanları kaynadı. Ki kendisi kazaları önlemek bir yana her ne hikmetse artışını durduramıyor!      

Göz aydınlığınız ise şu: “Artık Araç Sigorta Poliçeleri 3. Şahısları kapsamayacak! Ancak 2 kişi adına poliçe çıkacak. 3. Şahıslar için yeni bir poliçe çıkarmak gerekecek!  Komplikasyonlarını çok yazarız ileride. Ancak neden bu karar diye sorarsanız, “para guzum parrra!   

24/05/2017 09:26
Bu habere tepkiniz:
Habersiz kalmamak için Telegram kanalımıza katılın
ad
ad
TAGS: eşref çetinel
MANŞETLER

HK Eşref Çetinel

© 2024 Haber Kıbrıs Medya Danışmanlık ve Matbaacılık Ltd.