TC- KKTC arasında imzalanan 2016-2018 Yapısal Dönüşüm Programı, ay ay, hangi yasanın hayata geçeceğini de içeriyor.

Üzerine de diyor ki: “Yaptığınız her reform için kamu maliyesine şu kadar katkı yapılacak…”

Rapor daha önce yayınlandı.

Alıp inceledim…

Raporu önemsiyorum.

Daha 2 hafta önce manşete taşıdık.

Dedik ki “Mali bağımlılık azalıyor…”

Kamu maliyesi, kaçakları önleyip, vergi toplama sistemini düzelttikçe…

“Türkiye versin, ben ödeyim” politikaları da tarih oluyor.

Bu nedenle önemsiyorum.

Protokollere “ihtiyatlı” yaklaşsam da sonuçlar ortada.

Rakamlar belli.

Türkiye Cumhuriyeti’nden kamunun cari harcamaları için alınan hibe ve kredilerde son yıllarda ciddi oranda düşüş var.

Yıllar itibarıyla toplam hibe ve kredilerin ise artan oranda altyapı yatırımlarında ve ekonomik büyüme amaçlı kullanıldığı görülüyor.

Bu tamamen Maliye Bakanlığı’nın kontrolünde…

Bakınız…

KKTC Maliye Bakanlığı rakamlarına göre 2011 ile 2016 yılları karşılaştırıldığında Türkiye Cumhuriyeti’nin KKTC devletine verdiği yardım ve kredileri arasındaki farkın 86 milyon TL.

Beş yılda “kamu maliyesi için”…

Net anlamda yazayım.

“Maaşların, ek mesailerin” ödenmesi için alınan para 86 milyon TL azaldı.

2011 yılında aylık 140 milyon 175 bin olan yardım ve krediler, 2015 yılında aylık 53 milyon 374 bin TL’ye geriledi.

Az mı?

Türkiye’den alınan en yüksek yardım ve kredi 2014 yılında meydana geldi. 2013 yılında yüzde 67 oranında bir düşüş yaşanarak rakam aylık olarak 35 milyon 475 bin TL’ye geriledi.

Az mı?

Ayda 35 milyon TL nerde, 140 milyon TL nerde.

Bu ülke, yani biz, kendi kaynaklarımızla bunu yarattık.

Evet… Kemer sıktık…

Özellikle 2012 yılı sonunda başlanan ve devam eden 3 yıl içerisinde mali disipline ciddi önem verildi.

Tasarruf ve bütçe yasasındaki kalemleri aşmayacak şekilde harcama yapma politikalarına bağlı kalındı. Türkiye’den bütçe açığı için alınan yardım ve kredi miktarı düştü…

Net bir deyişle, “Evet sıkı çektik ama Türkiye’ye mali bağımlık da azaldı…”

Önemsiyorum…

Dediğim gibi, ciddi anlamda, “mali bağımlılığın azalmasını önemsiyorum…”

Şimdi UBP- DP hükümeti iktidarda…

Ödemeler bir tamam devam ediyor.

Çiftçi, hayvancı az geriden gelse de…

Maaş ödemesinde sorun yok.

Kamu sendikaları “alacağımızı verin” diye eylem yapmıyor.

Ancak…

2016- 2018 Yapısal Dönüşüm Programı’nı ele almak gerekiyor.

Bir yıllık dönem sona eriyor.

Haziran- Temmuz- Ağustos, Eylül ve Ekim aylarını inceledim.

Protokol, masamda…

İsteyene de verebilirim.

Gözümden kaçan b ir şey yoksa;

Haziran ayında 4;

Ağustos ayında 3;

Eylül ayında 4;

Ve Ekim ayında da 6 alanda reform niteliğinde yasa ve bağlı adımların hiçbiri atılmadı.

Yanlışım varsa, düzeltmeye hazırım ama, aksini bulamadım…

İlgili cümleleri, protokolda yer aldığı şekilde kopyala- yapıştır yapıyorum, siz de inceleyin:

Haziran 2016’ya kadar tamamlanması gereken faaliyetler:

Muhasebe Denetim Meslek Yasası çıkarılacaktır.

Burs harcamalarını azaltacak şekilde burs kriterleri değiştirilecektir.

İstihdam Stratejisi ve Eylem Planı uygulamaya konulacaktır.

Bir Protokol yapılarak, T.C. Mesleki Yeterlilik Kurumu tarafından AB müktesebatına göre oluşturulan Ulusal Meslek Standartlarının (UMS) ülke koşullarına göre düzenlenerek kullanılması sağlanacaktır. Bu kapsamda Mesleki Yeterlilik Yasası çıkarılacaktır.

Ağustos 2016’ya kadar tamamlanması gereken faaliyetler:

Eğitim eylem planı hazırlanarak yürürlüğe konulacaktır.

Norm kadroya geçilecektir. Mevcut öğretmenler buna göre dağıtılacaktır.

2017- 2020 Tarım Master Planı yayınlanacaktır.

Eylül 2016’ya kadar tamamlanması gereken faaliyetler:

Kayıtdışı Ekonomi ile Mücadele Eylem Planı hazırlanacak ve uygulanacaktır.

KKTC Faktoring, Finans Kiralama ve Finansman Şirketleri Yasası Çıkarılacaktır

Üniversitelerin yeterlilik şartları belirlenecek ve her üniversitenin bu şartları karşılayıp karşılamadığı denetlenecektir.

Toplu taşıma sisteminin hukuki altyapısı tamamlanacaktır.

Ekim 2016’ya kadar tamamlanması gereken faaliyetler:

Yeni Kamu Görevlileri Yasası çıkarılacaktır

Çalışma saatlerinin düzenlenmesine ilişkin Bakanlar Kurulu Kararı çıkarılacaktır.

Tahakkuk esaslı Devlet muhasebesine geçilecektir.

Yatırım hariç turizm teşviklerinin tamamını kapsayan ve kaynakların verimli kullanımını amaçlayan yeni bir teşvik mevzuatı çıkarılacaktır.

Tarım Strateji Belgesi yayınlanacaktır.

Tarım Entegre Kayıt Sistemi Oluşturulması ve geliştirilmesi konusunda T.C. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile işbirliği yapılacaktır.

Evet önemsiyorum

Türkiye, “Ben parayı veririm, istediğiniz gibi harcayın, helal olsun” diyebilir.

Ama, ben kendi adıma bir Kıbrıslı Türk olarak, “kendi ayakları üzerinde duran, hatta basit bir köy yolunu yapmaktan aciz bir KKTC bütçesi” ile yaşamak istemem.

Belediye başkanlarımın, TC Elçiliği’ne mensup memurların önünde, “projesine onay” için düğme iliklemesine gönlüm razı değil.

Birileri bundan mutlu olabilir.

Ben değilim.

Mali bağımlılığın azalmasını iki açıdan önemsiyorum.

Birincisi kendi adıma, “kendi kendine yeten bir ülkenin evladı” olmak istiyorum…

İkincisi de, “Anadolu halkının boğazından kesilen rızkı yediğimiz” yeter…

Bunun yarattığı anormal siyasal ilişkileri ancak o zaman ortadan kaldırabiliriz.

Ve evet…

Mali bağımlılığın azalmasını önemsiyorum.

Hükümetin de kendi performansını gözden geçirmesi adına…

Bu yazı da arşivde dursun…