Meselenin Duygusal Yanı

ads ads ads ads
01/07/2017

ads

Ahmet Okan Ahmet Okan


Haberler ardı ardına geliyordu.

BM Genel Sekreteri ta oralardan kalkmış görüşme yerine gitmişti.

Sonunda bir açıklama yaptılar.

Sekreter Gutteres dedi ki “cesaret yanında duygusallık da lazım…”

Kurt Waldheim’dan günümüze ilk kez bir Genel Sekreter bu meseleye duygusallıkla yaklaşılması gerektiğini söylüyordu…

Belli ki Genel Sekreter bu işte duygu eksikliği olduğunu tespit etmiştir.

Ki kanımızca ya da en azından bu satırları yazan olarak bu fikre katılıyoruz.

Duygusuz hangi iş olabilir ki?

Bu yüzden görüşmelere biraz duygusallık katılmasında hiçbir sakınca yoktur.

Bu satırları yazarken görüşme masasından iç açıcı haberler gelmiyordu.

Ayrıntıları bilmiyoruz ama galiba seksen milyona dört özgürlük koşullarının sağlanması isteniyormuş.

Herhalde toprak falan da istenecek.

Garantiler meselesinde de sadece federal devlet değil diğer devletçiklerin de garantisi sağlanacak gibi bir öneri varmış.

Böyleyse, garantiler genişletilmiş mi olur bu durumda?

Keşke görüşmelere bazı belgesellerin gösterimi ile başlansa.

Mesela Rumların yaptığı “Duvar” filmi,

Bununla birlikte “Kayıp Otobüs” belgeseli.

 “Yasemin Kokan Şeher” belgeseli de eklenirse iyi olur…

Acaba bu görüşmeler çoklu olunca mı boklu oluyor?

Memlekete baktığınızda her iki taraftan da birbirine gidip gelen insanlar arasında bir anlaşmazlığa henüz rastlanmamıştır.

Tarihin çöplüğünde kalmış birkaç kafanın yaptıkları bir yana,

İnsanların birbirleri ile pek sorunu yok.

İzmirlilerin Yunanlılarla pek sorunu olmadığı gibi.

Orada da birbirlerine gidip gelenlerin sayısı az değil doğrusu.

Zaten Kıbrıs bir, İzmir iki.

İkisi de gâvur değil mi bu yüzden?

Kıbrıs’ta yaşayan insanlar genelde duygusal insanlardır.

Küçük toplumların bireyleri olduklarından olacak,

Kavga kalabayı pek sevmezler.

Onca patırtıya gürültüye rağmen,

Savaş yıllarını bile tebessümle anlatan başka toplum bulunmaz.

Öyle ki, iki ayrı cephede birbirine namlu yöneltenler bir meyhanede olabiliyor…

Ahalinin özelliklerine bakıldığında bir barış görüşün neden olmadığını anlamak güçleşiyor işte.

Belki de Gutteres bu yüzden meseleye bir de duygusal bakılmasını istemiştir…

Doğrusunu söylemek lazım görüşmecilerin ellerine tutturdukları dosyalar ta başından birbirine zıt hazırlanmıştır.

Bundan bir çözüm çıkaracak olana NOBEL az!

Ahali o kadar duygusaldır ki, çözümün bulunmamasına değil, çözüm bulamayan kendi görüşmecilerine yıllarca acıyıp durmuştur.

-Daha ne yapsınlar? Ellerinden geleni yapıyorlar, zaten bu iş onların ellerinde değil! Zor iş doğrusu! diyerekten her seferinde onların üzüntülerini paylaşmamışlar mı?

Hatta görüşmeciler de bu duygusallık içinde olmadılar mı hep?

-Bu kadar çabaya rağmen olmuyorsa elden ne gelir? Elimizde sihirli değnek yok ya! diyerekten, dert yanmadılar mı hep?

Neticede,

Duygusal ya da muygusal.

Diyeceğimiz,

Görüşmeler bu kadar çoklu olunca mı sonuçlar da bu kadar boklu oluyor?

Bu kez de mi şeyinde boğulacak millet?

01/07/2017 11:02
Bu habere tepkiniz:
Habersiz kalmamak için Telegram kanalımıza katılın
ad
ad
TAGS: Ahmet Okan
MANŞETLER

HK Ahmet Okan

© 2024 Haber Kıbrıs Medya Danışmanlık ve Matbaacılık Ltd.