Mete Tümerkan yazdı

ads ads ads ads
24/10/2016

ads
Mete Tümerkan yazdı

Kıbrıs konusunda devam etmekte olan müzakere sürecinde liderler New York’tan döndükten sonra ilk dört konu başlığında yeni yakınlaşmalar sağladılar.

Sağlanan yakınlaşmalarla birlikte ilk dört konu başlığında sorunun çözümü konusunda engel teşkil etme potansiyeli olan bir şey kalmadığı gelen bilgiler arasında...

Sırada dünkü yazımda da belirttiğim gibi en zor ve kritik konu olan toprak konusu var.

Bu konu da İsviçre’de görüşülecek.

İsviçre’de toprak konusu görüşülürken, bunun yanı sıra Lefkoşa’da üzerinde hala uzlaşılamamış diğer konular da orada ele alınacak.

Şimdi bir özet yapacak olursak müzakere masasında şu ana kadar ele alınmamış iki konu başlığıkaldı. Bunlar toprak ve güvenlikle garantilerdir.

Ve bu iki konu bir biri ile istesek de istemesek de bağlantısı olan konulardır.

Yani bence bu iki konuyu birbirinden ayrı olarak ele alarak çözüm aramaya çalışmak boşuna zaman kaybından başka bir şey değildir.

Bu nedenle işin doğası gereği müzakere sürecinde geriye kalan bu iki konu eş zamanlı bir şekilde ele alınmalıdır.

Bunun bu şekilde yapılmasının bir yolu bulunmalıdır.

Ama şu ana kadar bu yönde bir anlayış birlikteliği oluşmuş değildir.

İsviçre’deki toplantının başarısızlığa uğraması halinde bunun müzakere sürecinin sonu olarak değerlendirilmesi doğru olmaz.

Yani bunu müzakere süreci açısından nihai bir toplantı olarak görmek...

Belki de Rum tarafı böyle bir endişe taşıdığı için İsviçre’de garantörlerin de katılacağı bir beşli toplantı formatı için resmi bir çağrı yapılamadı.

Müzakere sürecini yakından izleyen üçüncü taraflara göre Rum tarafı İsviçre’de bir başarısızlık yaşanmasından ve ‘federal çözüm arayışlarının tüketildiğinin’ teslim edilip farklı arayışlara kapı açılmasındanendişe ediyor.

Özellikle de iki devletli bir çözüm arayışı söylemlerinin öne çıkmasından...

Türk tarafı ise müzakere sürecinin sonuç alıcı bir şekilden uzak uzayıp gitmesinden endişe duyuyor.

Görünen o ki sonuçta bu iki endişe esas alınarak iki tarafı da tatmin edecek bir uzlaşı formülü olarak İsviçre’ye gidilip toprak konusunun orada ele alınması ve ilerleme sağlanırsa kısa bir süre sonra da garantörlerin de yer alacağı beşli toplantının yapılması gibi bir formül üzerinde anlaşıldı.

Gelinen aşamada, unutmamak gerekir ki BM Genel Sekreteri dahil Kıbrıs meselesi ile ilgili olan tüm taraflar 2016 bitmeden, bu yıl içinde bu işin bitmesi gerektiğini söylüyor.

Taraflar bu hedefe ulaşabilmek için şu anda son hamlelerini planlıyorlar.

Rum tarafı bu çerçevede toprak konusu ile güvenlik ve garantileri bir birinden ayırma gayreti içerisinde son hamlelerini yapma hazırlığını sürdürüyor.

Toprağı mülkiyet ile ilişkilendirerek kendince daha iyi sonuçlar ele edebileceği yaklaşımı ile görüşmeleri bu zemine taşımak istiyor.

Halbuki mülkiyette müzakereler ileri bir noktaya geldi.

Belli ki Rum tarafının bu yaklaşımı tamamen taktiksel bir yaklaşım ve Türk tarafının garantilerle ilgili kozunu kullanmasını engellemeye çalışıyor.

Türk tarafı ise toprak ile güvenlik ve garantiler arasında ilişki olduğu görüşünde.

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı zaten bu konudaki Türk tutumunu açıkladı.

Garantilerde açılım yapılabileceğini ama bunun karşılığında toprakta Rum tarafının daha anlayışlı olması gerektiği mesajını verdi.

Dünyanın göçmen krizi ile uğraştığı bir dönemde Kıbrıs’ta yeni göç dalgaları yaratılmasının doğru olmayacağını söyledi.

Görünen o ki müzakere sürecinin geriye kalan aşaması kolay geçmeyecek.

Liderleri çok zor günler ve çetin pazarlıklar bekliyor.

Liderler zorlukları aşıp geriye kalan son iki konuda da yakınlaşma sağlayabilirlerse bu iş biter.

Ama sorunun çözülememesi ihtimali hala daha var.

Gelişmeleri izlemeye devam edeceğiz. 

24/10/2016 09:14
Bu habere tepkiniz:
Habersiz kalmamak için Telegram kanalımıza katılın
ad
ad
TAGS: mete tümerkan
MANŞETLER

HK KIBRIS

© 2024 Haber Kıbrıs Medya Danışmanlık ve Matbaacılık Ltd.