Havadis Gazetesi köşe yazarı Mete Tümerkan'dan çok önemli Cenevre değerlendirmesi.

İŞTE O YAZI

Cenevre’de 12 Ocak günü başlayan Kıbrıs konferansı bugün teknik komite çalışması ile devam edecek.

Konferansı oluşturan tarafların teknik düzeyde güvenlik ve garanti konusunu tartışacağı toplantı Mont Pelerin’de yapılacak.

Güvenlik ve garanti konusu dış tehdit, iç güvenlik, anayasal düzenin güvence altına alınması ve varılacak uzlaşının uygulanması konularında yapılacak tartışma ile ele alınacak.

Bu başlıklara tarafların talebi ile yeni başlıklar da eklenebilir.

Kıbrıs konusundaki müzakere sürecinde Güvenlik ve Garantilerin ilgili tüm taraflarca tartışılmaya başlanmış olması başlı başına önemli bir gelişme.

Müzakere sürecinde bugün başlayacak tartışma ile birlikte sürecin bundan sonra nasıl bir seyir izleyeceğine dair önemli ip uçları ortaya çıkacak.

En çok iki gün sürmesi ön görülen teknik komite çalışmasının ardından, ay sonuna doğru Garantörlerin Başbakanlar ya da Dışişleri Bakanları düzeyinde katılacağı üst düzey toplantı gerçekleştirilecek.

Bu toplantı bence müzakere sürecinin en önemli toplantısı olacak.

Güvenlik ve garantilerde bir yakınlaşmanın ortaya çıkıp çıkmayacağı bu toplantının sonunda belli olacak.

İhtiyaç duyulması halinde teknik düzeyde daha başka çalışmalar yapılması da gündeme gelebilir.

Ama önce bugün başlayacak toplantının nasıl bir seyir izleyeceğini bekleyip görmek lazım.

Gelinen aşamada müzakere süreci artık Cenevre’de 12 Ocak’ta başlamış bulunan Kıbrıs Konferansı şemsiyesi altında devam ediyor.

Konferansı oluşturan taraflar “Bu iş bitti, olmuyor” diyene kadar da devam edecek.

Konferansın hedefi ortaya Kıbrıs konusunda bir siyasi çözüm planının çıkmasını sağlamak.

Türkiye, İngiltere ve Kıbrıs Türk tarafı konferanstan olumlu bir sonuç çıkabileceğine inanıyor.

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ve ekibi müzakere sürecini konferans düzeyine taşıyarak önemli bir başarı elde etti.

Müzakere sürecini sonuç alıcı bir zeminde devam edecek bir formata taşıdı.

Bu çok önemli bir adım oldu.

Bu adımın atılmasını ise liderlerin Cenevre’de bir birlerinin hazırladığı haritaları karşılıklı olarak görmeleri sağladı.

Haritalar karşılıklı olarak reddedildi. Bu durumda bu haritalar aslında yok hükmünde…

Ama harita adımının atılması süreci son aşamaya taşımaya yetti.

Bunda da kuşkusuz müzakerelerin sonuç odaklı bir anlayışla yapılması konusunda başından beri irade ortaya koyan Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın rolü büyük oldu.

Çözüm odaklı müzakere anlayışı süreci bu aşamaya taşıdı.

Sonuç itibarı ile müzakere süreci son safhaya geçti ve bir şekilde ortaya bir sonuç çıkaracak.

Bu sonucun ne olacağını görmek için artık çok fazla beklemeye gerek olmayacak.

Ay sonuna doğru bu işin rengi belli olmaya başlar.

Bekleyip görelim.