Müzakerelere 1 Şubat ayarı

ads ads ads ads
03/02/2017

ads

Mete Tümerkan Mete Tümerkan




Kıbrıs konusunda devam etmekte müzakere sürecinde 1 Şubat günü yapılan liderler görüşmesinde önemli adımlar atıldı.

Liderler 12 Ocak’ta Cenevre’de başlayan Kıbrıs Konferansı’nın sonuç alıcı bir şekilde devamının sağlanabilmesi için kendi üzerlerine düşeni yapmaya karar verdiler; bu arada BM Genel Sekreteri Gutteres’e de Konferansın siyasi düzeyde Mart ayı başında devamının sağlanması için garantörle gerekli istişareleri yapması çağrısında bulundular.

Böylece Mont Pelerin’de Kıbrıs Konferansı çerçevesinde gerçekleştirilen teknik komite çalışması sonrasında kamuoyunda belirsizliğe sürüklendiği algısı oluşmaya başlayan süreç ile ilgili soru işaretlerini de ortadan kaldırmış oldular.

Bu önemli idi.

Sürecin bu aşamaya gelmesinde Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın önemli katkısı oldu.

Türk tarafının bir bütün olarak Kıbrıs sorununda ‘hemen çözüm’ konusundaki iradesini 1 Şubat günkü toplantıda ortaya koyan Cumhurbaşkanı Akıncı, müzakere sürecinde yakalanan ivmenin kaybedilmemesi gerektiğini vurguladı.

İvmenin kaybedilmesi halinde ilgili tarafları bekleyen tehdit ve tehlikeler söz konusu.

Bu nedenle iş soğumadan Kıbrıs Konferansı siyasi düzeyde devam etmeli…

Mustafa Akıncı bu konudaki tavrını son liderler zirvesinde ortaya koydu.

Muhatabı Rum Lider Nikos Anastasides de çözüm konusunda iradesinin devam ettiğini söyleyip, müzakere sürecinde yakalanan ivmeye önem verdiğini söyleyince durum netleşti.

Böylece, BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı’nın tarafların uzlaşısı ile yaptığı açıklama ortaya çıktı.

Gelinen aşamada liderler Şubat ayı içerisinde haftada bir görüşecekler.

Sürecin ileriye taşınabilmesi için yeni yakınlaşmalar sağlamaya çalışacaklar.

Bu arada müzakerecileri de bir araya gelip görüşecek.

Gerçekçi olmak gerekirse ben bu görüşmelerden çok fazla bir şey beklemiyorum.

Çünkü Lefkoşa’da taraflar yapabileceklerinin azamisini yaptılar.

Bunun ötesine geçebilmeleri için özellikle Rum Liderliğinin gerçek anlamda siyasi cesaret ve liderlik göstermesi gerekecek.

Anastasiades’in bunu yapabileceğini sanmıyorum. Risk almak istemeyecek.

Sonuçta iş siyasi düzeyde gerçekleşmesi öngörülen Kıbrıs Konferansı’na kalacak.

Orada bir taraftan garanti ve güvenlik meselesi ilgili beş taraf arasında müzakere edilirken, diğer taraftan da yapılacak paralel toplantılarda liderler ve ekipleri diğer beş konu başlığında açıkta kalan konuları ele alabilecekler.

Böylece tüm konuların ayni anda masada olabileceği ve bütünlüklü bir al-ver’in yapılabileceği bir ortam oluşacak.

Herkes bütünlüklü bir şekilde durumu çok daha net olarak görebileceği bir müzakere süreci içinde kendini bulabilecek.

Ve son kozlar böyle bir ortamda oynanabilecek.

Yani son oyun da gerçekleşmiş olacak.

Tabii ki Lefkoşa’da Şubat ayı içerisinde liderlerin yeni yakınlaşmalar sağlayarak siyasi düzeydeki Kıbrıs Konferansına gitmeleri çok daha iyi olur.

Bunu deneyecekler.

Ama dediğim gibi başarılı olmaları özellikle Rum Liderin ortaya koyacağı kararlı ve cesur iradeye bağlı olacak.

Gelinen aşamada, müzakere süreci 1 Şubat öncesine göre belirsizlikleri geride bırakarak yoluna devam edebilecek bir yol haritasına kavuşturuldu.

Önemli olan bu yolda siyasi cesaret ve kararlılıkla yürümek ve siyasi liderlik göstermektir.

İvme kaybedilmeden müzakere sürecinin ortaya bir sonuç çıkarıp çıkaramayacağının test edebileceği bir noktaya gelmesini sağlamaktır.

1 Şubat açıklaması bize bunun en azından deneneceğini göstermiştir.

Gelişmeleri izlemeye devam edeceğiz. 

03/02/2017 09:22
Bu habere tepkiniz:
Habersiz kalmamak için Telegram kanalımıza katılın
ad
ad
TAGS: Mete Tümerkan
MANŞETLER

HK Mete Tümerkan

© 2024 Haber Kıbrıs Medya Danışmanlık ve Matbaacılık Ltd.