26 yaşındaki Yunus Emre Koç, KKTC’de yaşayan ailesinden koparılmaya isyan etti

Havadis/Devrim DEMİR

Girne’de bir arkadaşının kullanımındaki kiralık aracın polis tarafından durdurulduğu esnada araçtan kaçan ve daha sonra polise giderek teslim olan ve içinde uyuşturucu madde bulunan bir adet sarma sigara içtiğini itiraf eden Yunus Emre Koç, 2016 yılı Aralık ayında Girne Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanarak 1 ay hapse mahkûm oldu.

Yunus Emre Koç, cezaevinde 14 gün yattıktan sonra geçtiğimiz Şubat ayında vatandaş olmadığı için ailesinden ülkeden ihraç edildi ve girişi yasaklandı. Yunus Emre, Koç Türkiye’den gazetemize ulaşarak,  ülkeye giriş yasağı konulması nedeniyle yaşadığı mağduriyeti paylaştı.

Koç, son günlerde verilen vatandaşlıklara ve ülkede birçok infial yaratan suçlara bulaşanların ihraç kararlarının kaldırılmasını hayretler içinde okuduğunu,  kendisinin KKTC topraklarında büyüdüğü halde, yalnızca kendine zarar verdiği bir suçtan ötürü ihraç edildiğini söyledi.

Ailesinin 1998 yılında ülkeye geldiğini, ev aldıklarını anne ve babasının KKTC vatandaşı olduğunu kendisinin öğrenci konumunda olduğu için vatandaşlık alamadığını ve arkadaş ortamında bir suça bulaştığını ifade eden Koç, 8 aydır İstanbul’da çok zor günlerden geçtiğini anlattı.

 “Köprü altında yattım, ölmek istedim”

Yunus Emre Koç, “Ben kendi kendimi cezalandıracak bir suç işledim ve bedelini fazlası ile ödedim. Benim hayatım, ailem KKTC’de, çevrem arkadaşlarım sadece 1 gram bile olmayan uyuşturucu suçundan 1 ay hapse mahkûm edildim ve 14 günde ihraç edildim. Ben koskocaman Türkiye’de beş parasız sokaklarda kaldım. Bir iki gün eş dostun yanına sığındım sonra ortada kaldım. Köprü altında uyudum, aç kaldım ve kimseyi tanımadığım için iş bulup çalışamıyorum. Köprü altında yattım, ölmek istedim ailemden uzak kalmaya dayanamıyorum” şeklinde konuştu.

“Annem hasta”

İşlediği suçun bedelini ailesinden uzak yaşamaya mahkûm edilen Koç, “Son günlerde resmi gazetelerde ülkede birçok infiale neden olan suçlar işleyip caydırıcı ceza alanların ihraç kararları Bakanlar Kurulu tarafından kaldırıldı. Ben bunları hayretler içinde okuyorum, ben 1 ay hapislik cezası aldım üstelik işlediğim suçla kimseye zarar vermedim sadece kendi başımı yaktım ve cezasını ağır ödüyorum. Annem hasta ve ben 8 aydır onu göremiyorum, gelmek istiyorum ülkeye gerekirse polis alsın götürsün annemi göreyim sonra yine atsınlar. Vatandaşlık ta derdim değil ailem, çocukluğum, kardeşlerim hayatım orda ben burada ne yapacağımı bilmeden yaşıyorum.”

“Devlet gençlerimizi kendi elleri ile öldürüyor”

Ailesinden 8 aydır uzakta yaşayan Yunus Emre Koç’a İstanbul’da yaşayan Kıbrıslı Türklerden biri olan Ali Tarak isimli vatandaş sahip çıktı. Koç’a el uzatan Tarak devletin yaptığı ayrımcılığa isyan etti.

Koç’un aracılığı ile Havadis’e ulaşan Tarak, Bakanlar Kurulu’nun verdiği kararların son derece yanlış olduğunu ileri sürerek, ülkede genç bırakmadıklarını söyledi.

Tarak, “Bende Kıbrıslıyım, yarı hayatım burada geçiyor. Yunus’u ben buldum, devlet ne yapıyor bu çocukları ülkeden kovarak hepsinin hayatını mahvediyor. İhraç ederken, bakın bu insanların ailelerinin yaşayacağı mağduriyete baksınlar. Bu çocuğun annesi hasta ve gidemiyor, devlet bu ayıbı bir an önce temizlesin” dedi.