Meclis toplandı.

Erken seçim harareti düştü.

Halkın önüne konulan muamma şimdilik ortadan kalktı.

Zaten halkın gündemi erken seçim muamması değildi.

Yasal süresinden önce bir seçim yapılacağı aşikardır.

Zaten hep öyle olmadı mı?

40 yılda 38 defa hükümet kuruldu.

Yani her hükümet ortalama bir yıl beş ay görev yapabildi.

Meclis’teki tüm partiler (ismi değişenler de dahil) şu veya bu kadar süre hükümette bulundu.

Seçim elbette demokrasinin olmazsa olmazıdır.

Ülkenin de güvenlik sübabı.

Seçim olmadığı veya demokratik seçimlerin yapılmadığı ülkelerde neler yaşandığını hep birlikte görüyoruz.

Bunlar gerçektir.

Ama 40 yılda seçimlerin vaktinden önce yapılması ve 40 yılda 38 hükümetin değiştirilmesi de bir gerçektir ve doğru değildir.

Bu yanlışı düzeltmek, istikrarlı ve kalıcı icraatlar yapmak da bu meclisin görevidir.

***

Hazır politikacıları meşgul eden erken seçim harareti düşmüşken partilerin Kıbrıs sorununa mesai harcamaları kaçınılmazdır.

Kıbrıs sorununda olabilecek en kötüsü oldu ve görüşmeler koptu.

Ötesi, iki lider sosyal amaçlı bir yemek için bile bir araya gelmekte zorlanıyorlar.

Birleşmiş Milletler liderler arası mekik dokuyor ama henüz bir sonuç elde edemedi.

İşte siyasi partiler tam bu noktada devreye girebilirler.

Krizin başında yaptıkları gibi tarafları ikna etmek için Rum tarafındaki partnerleriyle ilişkiye geçebilirler.

Buna UBP ve DP de dahil olabilir.

Her iki parti de geçmişte Rum siyasi partileriyle çeşitli görüşmeler yapmışlardı.

Kıbrıs Türkünün Enosis duyarlılığını onların da aktarması bence çok faydalı olur.

***

CTP ve TDP’nin de konuya konsantre olması kaçınılmazdır.

Görüşmeleri destekleyen ve bir çözüm isteyen her iki partinin çözümün berhava olması anlamına gelen görüşme kriziyle ilgili seyirci kalmayıp devreye girmeleri gerekir.