Özgürgün’ü kenara çekelim de…

UBP’de “kurultay tamtamları” çalmaya başladı…

ads ads ads ads
12/03/2018

ads

Hüseyin Ekmekci Hüseyin Ekmekci


UBP’de “kurultay tamtamları” çalmaya başladı…

Başkan Hüseyin Özgürgün…

Seçim süresince hem aday olmak, hem de seçilmek için Özgürgün ile “bir” olanlar…

Şimdi “Özgürgün olmasaydı, partimiz şimdi iktidarda olurdu” demeye başladı…

Aday bolluğu var…

Sunat Atun için Mağusa örgütü ayağa kalktı…

Eroğlu

Ersin Tatar zaten aday…

Nazım Çavuşoğlu nabız yokluyor…

Hatta geçen sene DP’de genel sekreter olan Hasan Taçoy bile, bugün UBP’de başkanlığa aday…

UBP’li üyeye de şunu söylüyorlar:

“Özgürgün olmasaydı, biz bu seçimden tek başına iktidar çıkardık. Partiyi unuttu, 21 vekilde kaldık. Kimse de kendisi ile hükümet kurmak istemedi. Özgürgün olmasaydı, şimdi iktidardaydık…”

Plan bu ya…

“Özgürgün başkanlıktan giderse de UBP iktidara geri gelecek…”

Velhasıl…

Slogan da belli…

“Özgürgün gidecek dertler bitecek…”

Özgürgün da dedi ya…

“7 değil, 17 aday çıksa, gene çıkar kazanırım” diye…

UBP kurultayına yönelik hareketlenme başladı.

Dr. Derviş Eroğlu da düğmeye bastı…

“Özgürgünsüz bir UBP” için…

Karargah da Eroğlu’na tahsis edilen “başkanlık ofisi…”

Herkes de bunu biliyor…

Bilmeyen yok…

Artık Eroğlu da “Özgürgünsüz bir UBP” istiyor…

UBP’de kurultay heyecanlı geçecek…

Ama önce yerel seçimler…


Kamu Hizmeti Komisyonu, Yalova Kaymakamı mı?

Rivayet bu ya…

Atatürk Yalova’yı  ziyaret edecekmiş…

Aynı günlerde de bir kaymakam atanmış, tıfıl…

Yalova Atatürk’ü bekliyor…

Tüm kent ona odaklanmış…

Kaymakam da bu hengame içerisinde gitmiş Yalova’ya…

İnmiş gemiden iskeleye…

Karşılama bekliyor…

İleri gelenleri bekliyor ki gelip bir tören yapsın, “hoş geldin” desin…

Kimse yok…

Bakmış orada bir ayakkabı boyacısı…

“Yahu bugün kente Kaymakam gelecekti, yok mu karşılama töreni…?”

Soru mu bu? Atatürk gelecek.

Ayakkabı boyacısı demiş ki:

“Yahu böyle bir zamanda kim takar Yalova Kaymakamı’nı…”

İçerlemiş tıfıl kaymakam buna…

“Kim takar Yalov Kaymakamı’nı dediler bana” diye anlatmış durmuş…

Ağızdan ağza yayılarak gelmiş bu güne…

İşte bizim devlet kurumlarına bakışımız da budur…

“Müşavir yaratmayacağız…”

Hükümet aynı şeyleri söyleyip duruyor…

“Müşavir yaratmayacağız…”

Beş ay sonra bozulur bu hükümet, UBP gelir, yaratır…

Bize sistem gerek.

Bunu yapmayacaksanız eğer…

Siz de “partililerimizi atayacağız ama eski görevlerine dönecekler” saçmalığı üzerinden yürüyecekseniz bu yolu…

Kime ne faydası var?

Bu tartışma iyice saçma bir hal aldı.

Kamu Hizmeti Komisyonu yok mu ülkede?

Eskiden, yani 1990’lar öncesine kadar…

Müsteşarlar bile sınavla gelirdi…

Sınavdan geçerdi, öyle müsteşar olurdu.

Derdimiz “partizan atamalar…”

Bizim derdimiz, “müşavir” yaratılıp yaratılmaması değil.

Derdimiz, “partizanca” yapılan atamalar…

Adam kayırma…

Partili arama…

“İşe göre adam değil, adama göre iş yaratma…”

Yoksa, sen adamı müdür yapmışsın, o sen gidince eski işine dönmüş…

Böyle saçmalık olur mu ya?

Aylarca “emir” verdiğim, iş yaptırdığım” personelin yanına atacaksınız beni…

Kamu düzeni diye bir şey kalmaz.

Liyakat kalmaz…

Partizanlık bitmez…

En önemlisi de bu…

Bilmem anlatabildim mi…

Kafalarda yine partizanlık.


Siz de kimsiniz…?

İlahiyat Koleji’nde “kraldan kralcı” bir grup öğretmen var ya…

Şimdi “hocama dokunma” diye bir imza kampanyası başlatmış sosyal medyada…

Çocuk işi…

“Öğretmen” olarak görevli geldiğin bir ülkede…

O ülke insanına her türlü hakareti yapacaksın…

Sistemini sorgulayacaksın…

Geldiğin ülkenin büyükelçiliğini bile zorda bırakacak “yobaz yobaz” işler yapacaksın…

“Çizmeyi aştınız” diyene, “Bana ne sizin laikliğinizden” diyeceksin…

Kendini sorgulamayacaksın…

Sonra karşımıza dikilip…

“Ben bu okula her şeyimi verdim, beni buradan alamazsınız” diyeceksin…

Özel okul mu burası? Vilayet okulu mu?

Cümle şu:

“İlahiyat Koleji’ndeki görevli öğretmenlerin tavırları, maalesef iki ülke arasındaki ilişkilere de zara veriyor. Maalesef, oradaki görevli öğretmenler, devlet görevlisi gidi değil, tarikat mensubu gibi davranıyor…”

Sadece Kıbrıs Türkü değil…

Burada Türkiye adına görev yapanlar da, “şımarık öğretmenlerin” tavırlarından bıkmış durumda…

Şimdi geri çağrıldılar Türkiye’ye…

Doğrusu da bu…

Bu ilişkiyi zedelemeye kimsenin hakkı yok…

12/03/2018 13:05
Bu habere tepkiniz:
Habersiz kalmamak için Telegram kanalımıza katılın
ad
ad
TAGS: hüseyin ekmekçi
MANŞETLER

HK Hüseyin Ekmekci

© 2024 Haber Kıbrıs Medya Danışmanlık ve Matbaacılık Ltd.