PKK ile flört eden DAEŞ saldırılarını engelleyemez

ads ads ads ads
21/06/2016

ads

Ozan Ceyhun Ozan Ceyhun


Avrupa’da sokaktaki çocuklar bile teröristler konusunda her an “uyanık” olmayı bir yaşam koşulu olarak öğrenmek zorunda kaldılar. AB vatandaşları trende, metroda, istasyonda ya da havaalanında her an endişe duyarak yaşamlarını sürdürmekteler. İnsanların günlük yaşamını sürekli tehdit eden terör bir illet olarak insanların insanca yaşamasını engellemeye devam etmekte.

AB vatandaşları haklı olarak seçtikleri politikacılardan, hükümetlerinden ya da AB’de sorumluluk taşıyanlardan haklı olarak “teröre karşı etkin mücadele” etmelerini beklemekteler. Terör eylemlerinin sona ermesi için gerekirse terör örgütlerinin merkezlerine yönelik operasyonlar yapılmasını sonuna kadar desteklemekteler.

Paris’te, Brüksel’de, Londra’da ya da Berlin’de yani kısacası Avrupa’da terör eylemlerinin efektif bir mücadele ile engellenmesini beklemek onların hakları.

Ankara’da, İstanbul’da, Antalya’da, İzmir’de ya da Diyarbakır’da yaşamakta olan insanlar da aynı Kopenhag’taki, Viyana’daki ya da Roma’daki insanlar gibi terör eylemlerinin tekrarlanmamasını ve engellenmesini beklemekteler. Çok da haklılar.

Eğer Türkiye DAEŞ terör örgütüne karşı acımasız bir mücadele vermese ve DAEŞ’li teröristler serbestçe Türkiye topraklarından geçip AB ülkelerine gitseler ve oralarda kanlı eylemler yapsalar Avrupa’da yaşamakta olan insanlar haklı olarak büyük bir tepki verirler. Hatta Türkiye’de meclis başkanı Avrupa’yı kana bulayan teröristleri destekleyen gazeteciler ve politikacılar ile güle oynaya fotoğraflar çektirse haklı olarak Avrupa’da kıyamet kopar.

Peki soruyorum: Türkiye Avrupa’yı ve Türkiye’yi kana bulayan DAEŞ terör örgütüne karşı kararlı mücadeleyi sürdürürken ve bu sayede Avrupa’da insanlar biraz olsun rahat nefes alırken AB ve AB ülkeleri Türkiye’yi kana bulayan ve neredeyse her hafta canlı bombalarla masum insanları katleden PKK terör örgütüne yönelik olarak ne yapıyor?

AB ve AB üyesi ülkeler maalesef hiç bir şey yapmıyorlar!

AB ve AB üyesi ülkeler Türkiye’yi kana bulayan PKK terör örgütüne karşı mücadele vermedikleri gibi bir de PKK terör örgütünün Suriye’deki uzantısı olan PYD terör örgütüne açık destek vererek üstü kapalı bir şekilde PKK terör örgütünü de desteklemiş oluyorlar.

İşte geçtiğimiz hafta “insan hakları” söz konusu olduğunda “çok konuşmayı sevdiklerini” bildiğimiz Avrupa Parlamentosu’nda bizzat Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz, PKK terör örgütüne destek veren gazeteciler ve politikacılar ile ayrı ayrı görüşmeler yapmaktan ve onlarla fotoğraflar çektirmekten çekinmedi. Hatta PKK terör örgütünü ve eylemlerini destekleyen gazeteci ve politikacılarla görüşmeleri ileride de sürdürmeyi kararlaştırdı.

Bu mu Avrupa Parlamentosu’nun “insan haklarını savunmaktan” anladığı?

Onbinlerce masum insanı katleden PKK terör örgütünün eylemlerini kınamayıp destekleyen bir gazeteci ve bir parti başkanı ile çok dostane buluşmalar katılmak Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz’un vicdanını sızlatmadı mı?

Daha önce Belediye Başkanlığı yaptığı Almanya’nın Würselen kentinde “Türk dostu” olarak tanınırdı. Acaba şimdilerde “Türk düşmanı” olarak tanınmak mıdır amacı? İnşallah değildir ve biz yanılıyoruzdur.

Kendisinin Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı hiç sevmediğini özellikle son basın açıklamalarında yeterince belli etti. Bu bizim için sorun değil. Türkiye’de on milyonlarca insanın çok sevdiği ve dünyada mazlumların liderleri olarak bağırlarına bastıkları liderimiz Recep Tayyip Erdoğan’ı varsın Martin Schulz sevmesin. Bu bizi hiç rahatsız etmez. Ancak Recep Tayyip Erdoğan Türkiyesine karşı olacağım diye günümüzde insanlığın en büyük belalarından biri olan terör illeti konusunda kendisinden daha duyarlı olmasını beklemek de hakkımız.

Çok merak ediyorum AP Başkanı Martin Schulz’un danışmanları onu doğru bilgilendirmiyor mu? Örneğin buluştuğu bir gazetecinin Türkiye’de devleti ele geçirmeyi hedefleyen bir siyasi mafyanın emrinde yönettiği gazetesinde terör eylemlerini destekleyen yayınlar yaptığını kimse Martin Schulz’a anlat mıyor mu? Aynı gazetenin PKK terör örgütünün canlı bomba eylemelerinin ardından “parçalanmış insan cesetlerinin fotoğraflarını” tam sayfa yayınlarken basın etiği ve insanlık onurunu ayaklar altına almış olduğunu bu konunlarda çok hassas olan Martin Schulz’a söyleyen olmadı mı?

Aynı şekilde çok merak etmekteyim. Martin Schulz’un buluştuğu bir parti başkanının bugüne kadar hiç bir PKK terör eylemine karşı ciddi bir kınama açıklaması yapmadığını ve daha da kötüsü her fırsatta PKK terör örgütünü savunmakta olduğu Martin Schulz’a söylenmedi mi? Bu politikacının kardeşinin PKK terör örgütü teröristlerinde biri olduğunda da mı haberi yok? Willy Brandt gibi büyük bir sosyal demokrat önderin izinden gittiği iddiasında olan bir Alman sosyal demokratın PKK terör örgütünün sözcüsü gibi konuşan bir politikacı ile buluşması hangi sosyal demokrat etiğine uyar?

Tüm bunları sırf Recep Tayyip Erdoğan’a karşı olmak için yapıyorsa aslında temsil ettiği AB’ye de büyük bir kötülük yaptığını birileri ona söylemeli.

PKK terör örgütünün destekçileriyle el sıkışanın DAEŞ terör örgütüne karşı mücadelesi ne kadar etkili bir mücadele olur?

Başkanı olduğu Avrupa Parlamentosu koridorlarında bazı milletvekilleri PKK terör örgütünün ufak bayraklarını astıklarında tüm AB değerlerini ayaklar altına almıyorlar mı?

Hadi Türkiye Raportörlüğü’nden ziyade “Türkiye düşmanlığında” zirve yapmak üzere olan Kati Piri ve diğerleri PKK terör örgütü destekçileri ile toplantılar yaptıklarında “milletvekilinin özgür çalışması” kapsamında AP başkanlığı seyirci kalmakta. Ancak Avrupa Parlamentosu’nu bir PKK çadırına dönüştürmeye kalkanlara “dur” demenin zamanı geldi de geçiyor!

2019 yılında AP Seçim kampanyasında bu sözünü ettiğim milletvekilleri “acaba seçmenlerine geçen hafta parlamentoda ağırladıkları terör eylemleri destekçileri ile çektirdikleri fotoğrafları dağıtacaklar mı?” bilmiyorum. Biz mutlaka dağıtmalıyız. Avrupalı seçmenler gerçeği artık bilmeli

Ne yazıkki bu sorumsuz tavırların acısını sokaktaki vatandaşlar çekmekte.

Bu yanlış politikalar ile ne Avrupa’da DAEŞ terör eylemleri ne de Türkiye’de PKK terör eylemleri sona erebilir.

AB’nin ve inşallah bir gün AP’nin kavraması gereken gerçek şudur ki terörün her türlüsü ile mücadele edilmez ve bazı terör örgütleri kollanmaya devam edilirse teröre karşı mücadele hiç bir zaman başarılı olamaz.

PKK ile flört edilerek DAEŞ yok edilemez! 

21/06/2016 12:41
Bu habere tepkiniz:
Habersiz kalmamak için Telegram kanalımıza katılın
ad
ad
TAGS: ozan ceyhun
MANŞETLER

HK Ozan Ceyhun

© 2024 Haber Kıbrıs Medya Danışmanlık ve Matbaacılık Ltd.