PKK ve PYD, DAEŞ’e karşı savaşmıyor!

ads ads ads ads
15/06/2016

ads

Ozan Ceyhun Ozan Ceyhun


Avrupa Birliği’nin artık gerçekleri görmesinin vakti geldi de geçiyor!

Özellikle AB’nin en güçlü ülkeleri Almanya ve Fransa gibi ülkeler “kendi kendilerini” kandırmaktan vazgeçmeliler.

AB kamuoyu medya tarafından kandırılmamalı. Avrupa Parlamentosu’nun belli kesimleri sırf PKK’ya ve PYD’ye destek verebilmek amacıyla yalanların ardına sığınmamalı. AB üyesi ülkelerin hükümetleri halklarını yalana dayalı propagandalar ile aldatılmamalı.

Eğer günün birinde AB kamuoyu gerçeğin farkına varırsa bunun bedeli kesinlikle çok ağır olacaktır.

AB kamuoyu medya tarafından kandırıldığını fark ettiği ve algı operasyonları ile yanlış bilgilendirildiğini öğrendiği gün bu yalanların hesabını elbette soracaktır.

Son iki yıldır AB kamuoyu sürekli yanlış bilgilendirilmekte. AB’de sokaktaki vatandaşa yönelik devam eden “Terörizm adına tek sorun DAEŞ” ve “DAEŞ’e karşı PKK ve PYD savaş vermekte” olgusu yaratılmaya çalışılmakta. Hatta bu yalanlar bazen çok daha çirkin bir hale gelerek “Türkiye’nin DAEŞ’i desteklemekte” olduğu bile iddia edilmekte.

Kuşkusuz ki bu “iğrenç propaganda’nın” tek amacı Türkiye’yi ve lideri Recep Tayyip Erdoğan’ı karalamaktır.

AB kamuoyuna sürekli “kötü teröristler ile iyi teröristler savaşı” varmış gibi yanlış bilgiler empoze edilip kamuoyunun gerçekleri görmesi engellenmeye çalışılmakta.

Oysa ki gerçek çok net! Teröristin iyisi ve kötüsü olamaz. Terör ve onun uygulayıcısı terörist dünyanın başına bela insanlık düşmanı bir illettir. Fransa’da ya da Belçika’da masum insanları katledenlerin İstanbul, Ankara ya da Suriye’de masum insanları katledenlerden hiç bir farkı yoktur.

Eğer AB gerçekten teröre karşı ise ilk başta bu konuda vatandaşlarını doğru bilgilendirmelidir. AB yöneticileri son bir kaç aydır DAEŞ terör örgütü mensubu teröristlerin Avrupa’yı kana bulamasından yola çıkarak sadece onları hedef gösterme hatasının bedelini bir gün çok ağır ödeyebileceklerini unutmamalılar.

Yarın Berlin’de ya da Brüksel’de bir başka terör eyleminde PKK terör örgütünün parmağı olduğu ortaya çıktığında AB kamuoyu bu teröristleri “müttefik olarak kayıran” yöneticilerini kesinlikle affetmeyecektir.

“Ama bunlar DAEŞ ile savaşıyor” yalanının arkasına saklanarak teröre karşı mücadelede Türkiye’yi yalnız bırakanlar yarın “besledikleri ve korudukları yılanlar kendilerini soktuğunda” çok pişman olacaklar. AB kamuoyundan saklanmaya çalışılan tek gerçek günümüzde terörün her türlüsüne karşı tek başına mücadele eden bir tek ülkenin olduğu gerçeğidir: Türkiye!

Türkiye’nin bugün terörün her türlüsüne karşı verdiği mücadele özünde AB ve AB vatandaşlarının huzuru için de verilen bir mücadeledir. Türkiye, AB tarafından yalnız bırakıldığı ve hatta bazen AB’den bazı kesimlerce “sırtından haince bıçaklandığı” teröre karşı mücadelesini kararlı bir şekilde sürdürmekte. AB kamuoyu, Türkiye’nin hem DAEŞ, hem PKK ve hem de PKK’nın Suriye’deki uzantısı PYD terör örgütlerine karşı insan hakları adına büyük bedeller ödeyerek verdiği mücadelesi sayesinde her şeye rağmen daha rahat soluk alabilmekte ve çok daha az terör saldırısına muhatap olduğunu bilmelidir.

Eğer Türkiye DAEŞ, PKK ve PYD terör örgütlerine karşı sert mücadelesini sürdürmüyor olsaydı AB çok daha fazla terör eyleminin hedefi olacaktı!

AB kamuoyunun bilmesinde yarar var. Suriye’de ve Irak’ta DAEŞ, PKK ve PYD terör örgütleri gizli bir işbirliği gerçekleştirmekteler. Özellikle Suriye’nin eli kanlı diktatörü Esed’in neredeyse nazi Almanya’sının “Gestapo’su” gibi işleyen “el-muhaberat” istihbarat teşkilatının emrinde birçok farklı terör eylemi bazen DAEŞ’li, bazen PKK’lı ve bazen de PYD’li teröristlere yaptırılmakta. Bu terör örgütleri çoğu kez Suriye’nin emrinde taşeron olarak eylemler düzenlemekteler.

Buna karşın PYD terör örgütünün Paris’te ya da Stockholm’de ofis açması AB üyesi devletler tarafından desteklenmekte.

Almanya, PYD terör örgütüne silah yardımı yaptığını bizzat kendi açıklamakta.

PKK terör örgütü mensupları ve birçok cinayet işlemiş olan teröristler AB ülkelerinde serbestçe dolaşabilmekte. Hatta Türkiye tarafından cinayet işledikleri için kırmızı bültenle aranan ve AB ülkelerinde oldukları tespit edilen PKK’lı teröristler işledikleri ağır suçlara rağmen Türkiye’ye iade edilmedikleri gibi bir de korunmaktalar.

AB kamuoyu eğer kendi ülkelerinde PKK’lı teröristlerin aynı DAEŞ’li teröristler gibi örgütlendiğini, ağlarını ördüklerini, “sleeperlerini” yerleştirdiklerini ve günü geldiğinde kanlı eylemler için hazırlıklar yaptığını bilseydi acaba tepkisi nasıl oldurdu?

En az DAEŞ terör örgütü kadar tehlikeli olan PKK terör örgütünün bazı AP milletvekilleri tarafından desteklendiğini ve hatta bu teröristlerin “AB terör örgütleri listesinden” çıkarılarak polisiye takipten kurtarılmaya çalışıldığını AB kamuoyu elbet bir gün öğrenecektir.

“DAEŞ’e karşı savaşıyorlar” denilen PKK ve PYD terör örgütlerinin aslında DAEŞ ile de işbirliği halinde oldukları gerçeğini bir gün öğrenen Paris ya da Brüksel’deki terör kurbanlarının aileleri öğrendiklerinde bunun hesabını acaba hangi yöneticiler verecek?

Biz Türklerin anlamlı bir atasözü vardır. “Yalancının mumu yatsıya kadar yanar” deriz. İşte o vakit geldiğinde ve DAEŞ, PKK ve PYD terör örgütlerinin aslında hepsinin aynı kaynaktan beslendikleri ortaya çıktığında belki de çok geç olacak. Bugün aralarında Suriye’yi paylaştıklarından AB yöneticilerinin ve üye ülkeler hükümetlerinin “bize dokunmayan yılan bin yaşasın” dedikleri PKK ve PYD terör örgütleri daha ne kadar can almalı ve katliam yapmalı ki AB’nin aklı başına gelsin?

Bu yanlış politikası nedeniyle ve Türkiye’nin kararlı mücadelesi sonucu yok olmak üzere olan PKK terör örgütünü kurtarabilmek amacıyla AB ve Türkiye arasındaki sığınmacılar ile ilgili anlaşmayı bile riske sokan AB yöneticileri büyük bir hata yapmaktalar. Terör nedeniyle çok sayıda insanını yitiren Türkiye, sırf AB’deki PKK lobisi istiyor diye teröre karşı kararlı mücadelesinden ödün vermeyecek.

Eminim AB kamuoyu da gün gelecek Türkiye’nin değerini ve teröre karşı mücadeledeki haklılığını ve önemini anlayacak.

Eğer AB’nin bugünkü yöneticileri teröre karşı mücadeleyi “iyi teröristleri destekleme” hatasıyla sürdüklerini sanmaya devam ederlerse bunun bedelini AB ödeyecek ve bir gün torunları bugünün AB yöneticisi dedelerine ve anneannelerine “Türkiye’yi niye desteklemediniz ve dinlemediniz” sorusunu soracaklardır.

Bundan hiç şüpheniz olmasın! 

15/06/2016 14:15
Bu habere tepkiniz:
Habersiz kalmamak için Telegram kanalımıza katılın
ad
ad
TAGS: ozan ceyhun
MANŞETLER

HK Ozan Ceyhun

© 2024 Haber Kıbrıs Medya Danışmanlık ve Matbaacılık Ltd.