'Sandık sandık senden usandık' mı?
16/10/2017
Hüseyin Ekmekci
Yavaş yavaş “seçim” konuşmaya başlayalım…
Üstelik “7 Ocak’ta seçim” olsun ya da olmasın, artık herkes seçim havasında…
Ocak olmasa Şubat, olmadı zaten Nisan…
4 ay değil de altı ay…
Hiçbir şey fark etmez artık.
Vekiller seçim havasına girdi bile…
Bakanlar zaten o havada…
Partiler de o havada…
Vatandaş desen, eğlence lazım…
Toplantılar, mitingler…
Yemeler- içmeler…
Zaten “engellenecek bir Kıbrıs” sorunu da kalmadı…
Ne kalıyor geriye?
Sandık…
İnanmayın siz, geçmişte söylenen şu lafa:
“Sandık sandık senden usandık…”
Bizim ülkede sandık her şeydir…
İştir…
Paradır…
Arazidir…
Kredidir…
Gelecektir…
Yeme- içmedir…
Bu nedenle, havaya girdik, tamamdır…
Sandıktan usanmadığımız gibi, yeni seçimle birlikte, sandık sayısını da artıracağız…
Bölge vekillerine değil, ülkedeki herkese oy vereceğiz.
Hükümet “suyunu” çıkardı
UBP- DP hükümeti zaten “seçim” hükümeti…
Seçim pazarlıkları ile kurulmuş bir hükümet…
DP’de “bakan olamadığı için” ya da “bakanlıktan alındığı” için istifa eden vekiller…
“UBP sıralarından aday gösterilmek” kaydıyla hükümete destek veriyor…
Dertleri “kötü DP” olmadı hiç…
Bakan olamadılar…
Vekil olmak için UBP’ye sarıldılar…
Şimdi hükümete destek veriyorlar…Aha buraya yazayım…
UBP kendilerini aday yapmasın…
UBP üyeleri onay vermesin…
Gene DP’den aday olmak için Serdar Denktaş’ın kapısını çalarlar…
Hasan Taçoy…
Dr. Hakan Dinçyürek…
Menteş Gündüz…
Ve İskele’de “hangi partiden aday olursa olsun seçim kazanan” Önder Sennaroğlu…
Bu “koltuk değneği olma” çabalarının tamamı, “vekil olma” hayallerindendir…
UBP’yi beğenmediler DP’ye…
DP’yi beğenmediler UBP’ye…
Bir tek toplumsal neden gördünüz mü?
Tamamı, “bakan olma, seçilme” kaygısı ile olup biten işler…
Aksi varsa dinlemek isterim ama…
Tekinin, “Bu sistemde vekil olunmaz, ben yokum” dediğini gördünüz mü?
Duydunuz mu?
Başbakanla aynı kareye girebilmek için “takla üstüne takla” atıp duruyorlar…
Velhasıl…
Ahalisinden siyasetçisine…
Sandıktan usanan yok…
Bize sandık lazım…
Her bakan kendine işliyor
Demokrat Parti’de her bakan, Genel başkan Serdar Denktaş’ın kontrolünde…
UBP’de her bakan “kendine işlemeye” başladı bile…
Memlekette su politikası bekliyorsunuz, entegre… Çağdaş…
Kuyu izni veriliyor, Başbakan’ın haberi yok…
Memlekete dün gelen kadına vatandaşlık veriliyor…
Kim neden verdi, kimse bilmiyor…
Taksiciler sokağa iniyor, gerekçesi turistik T izinleri…
Bakan suçlamalar yapıyor, anlıyorsunuz ki, seçime yönelik kamu içine atamalar yapılıyor…
Kimsenin haberi yok…
Başbakanın ayrı ajandası var, bakanların ayrı…
Bu sorun da UBP’ye ciddi güç kaybettirmeye başladı…
Bakanlara da….
Başbakana da…
Evet, ben de görebiliyorum ki, bugün seçim olsa, sandıktan ilk parti UBP çıkacak…
Ama UBP içi hesaplaşmalar, bir çok ismin başını yakacak…
İyi saatte olsun… İrsen Küçük örneğini unutmayalım…
“Hodri meydan” ve 12 bin üye
Başbakan Hüseyin Özgürgün, partisinin 42’nci kuruluş yıldönümü resepsiyonunda bir cümle kullandı…
Sadece “hodri meydan” çekmedi…
“12 bin üyesi olan partiye meydan okunmaz” dedi…
7 bin kişiyle, 7 bin üyeyle kurultay yaptıklarını anımsattı.
Vallahi de billahi de tam bir demokrasi şöleniydi UBP kurultayı…
Şimdi sıra “vekil belirleme ve sıralama” seçimlerinde…
UBP tüzüğü artık eski tüzük değil.
Söz üyenin.
Başkan, yetki alarak, ilk sıralara kontenjan adayları yerleştirecek…
Ama, gerisi parti üyelerinin işi.
“12 bin üye” dedi Başbakan…
Ya tek noktada…
Ya altı ilçede…
Üyeler bu kez sandık başına gidecek ve UBP’nin milletvekili adaylarını belirleyecek…
Ama Ocak için…
Ama Nisan için…
Bu da demokrasi şöleni olacak.
Umarım, genel merkez, “seçim erken, bu nedenle aday yoklaması ile biz belirleyeceğiz” demez…
Bu demokrasi şölenini yaşar bu ülke…
DP hükümetten çekilir mi?
Demokrat parti içerisinde, Serdar Denktaş dışında bir grup var…
MYK yönetiminde, Parti meclisi’nde…
Uzun süredir, “CTP ile bir seçim hükümeti” fikri var.
Özellikle, UBP’li bakanlıklardan memnun olmayan DP’liler, “seçim hükümeti kurulması, Tufan Erhürman başbakanlığında seçime gidilmesi, UBP’nin seçime hükümette gitmemesi” gerektiğini savundu.
Erhürman ile görüşmek isteyen aracılar da oldu.
Erhürman, “Ben bunu görüşmem” dedi kestirip attı.
Doğru yaptı…
Zira, böyle bir niyet olsaydı…
DP Genel başkanı serdar Denktaş usanırdı her şeyden önce…
DP içerisinde Serdar başkana yapılan suçlama da bu yönde: UBP’ye fazla müsamaha gösterdi…
Peki, ziller çaldı, sandık göründü…
Serdar Denktaş DP’yi hükümetten çeker mi?
Var olan bakanlar, “tamam bakanlıkları bırakalım” der mi?
Ne biri, ne obiri…
DP, seçime kadar hükümette kalır…
Serdar Denktaş, “güçlü ittifak” yolları arar, bulur…
DP’yi seçime hazırlar…
Yoksa, işler o kadar iyi değil, bu da bilinen başka bir gerçek…
- Yolsuzluk sıralamasında 180 ülke arasında 140’ıncı sıradayız
- Gözler kör, kulaklar sağır…
- DOKUZ GÜN TATİL DE BİTTİĞİNE GÖRE; BU ENERJİYLE MEMLEKETİN SORUNLARINA DA BİR ÇARE BULUNUR ARTIK…
- Sloganlarla ülke yönetilmez
- Üreten de tüketen de mutsuz…
- Hükümet vermeden almayı marifet saymış
- Et fiyatları üzerinden yaşanan kavgada kaybeden gene tüketici
- Eğitim her açıdan dökülüyor…
- Yolun sonundayız…
- Adalet; Demokrasi; Liyakat…
- TÜM YAZILARI için tıklayınız