Şimdi ara dur…

ads ads ads ads
21/01/2017

ads

Ahmet Okan Ahmet Okan


Nihayetinde doğup büyüdüğün evdir.

Her gün girip çıktığın o ahşap kapıyı umursamazdın aradan yıllar geçer arar durursun sonra çaresiz.

O kapıdan hangi yıl çekip gitmiştin ve o sokaklara bir daha gelmemiştin hatırla?



Böylesin…



Bir zamanlar Mücahitler Bandosu Haydarpaşa’daki Kışla’dan çıkar İdadi Sokağını takip ederek arka sokaklardan Girne Caddesine çıkardı.

Orada bulunan Küçük Medrese çeşmesi çok bir şey ifade etmezdi kimseye.

Yıllar geçer, çeşmesi kırılır, suyu akmaz, bir anlam veremezsin önce.

Ki o çeşmenin yanından geçerken avuçlarını altına açasın gelir…



Öylesin…



Sarayönü’n den geçerken Osman Gezer bir tarafta,

Çoronik bir tarafta,

Aylakçı ve karanfilli bir tarafta,

Muhallebicilerle boyacı Rauf Dayı bir tarafta dururlardı.

İşin olmazsa yüzlerine bile bakmazdın…



Sonra dökülür duvarlar olduğu yere yıkılır anılar, anılara bakarken çaresizsin.

Yüreğin sızlar.

O Lefkoşa’yı Lefkoşa yapanlar çekip gider hayattan.

Kaybedince anlarsın bu şehri…



Böylesin…



Liseye giderdin,

O lisenin sınıfları, koridorları, bahçeleri, hocaları, kantinleri.

Geçmek bilmezdi yıllar.

Sıkılarak giderdin yılsonu müsamereleri ile milli törenlere.

“Ah bir bitse” derdin sanki ne olacaksaydı!

Bitmeyecek sandığın yıllar geçer üst üste geriye hüzünle bakar ararsın o yılları…



Paçana yağ bulaştığında bisikletten iner bir telaşa kapılırdın sanki.

Sanki bisikletle dolaşmak arabalıların yanında sınıf farkıymış gibi gelirdi sana canın sıkılırdı ne halse.

Al işte, üç araba var kapında.

Ara dur o bisikletli yılları…



Ne garip şeysin kardeşim!

Zamanın yavaşlığından yakınırdın dediğimiz gibi geçmek bilmezdi günler, haftalar, seneler.

Şimdi yavaşlatmaya çalışıyorsun köyünü kasabanı üstelik bilmem ne projeleri de devrede.

Halbuki öyleydin bir düşün.

Tekmil yavaş akardı zaman sündürmelerde geçmezdi saatler.

İslim üstünde ta pişsin mercimek.

Ne garip şeysin.

Şimdi çabala dur durdurmaya çalış dünyayı…



Böylesin…



Kaybedince anlarsın her şeyi hep böyle oluyor belki de doğrusu budur ne bileyim…



Kirlizade’den geçerken kim bakmıştı o Lüzinyan evine?

Hani birçok kültür sinmişti duvarlarına, panjurlarına, köşklerine?

Karmaşık bir kimliği nakış nakış işlerken kim kendi gölgesini görürdü o Lefkara motiflerinde?

Zaten öyleydin gözlerinin hareleri Lefkara…



Belki de böyledir.

Kaybedilince anlaşılır her şey.

Kör ölür badem gözlü olur dediklerinden.

Şimdi kendini ara dur,

Sokak sokak,

Mahalle mahalle…

21/01/2017 11:44
Bu habere tepkiniz:
Habersiz kalmamak için Telegram kanalımıza katılın
ad
ad
TAGS: ahmet okan
MANŞETLER

HK Ahmet Okan

© 2024 Haber Kıbrıs Medya Danışmanlık ve Matbaacılık Ltd.