Siyasi Sorunu Gündemde Tutmak
22/11/2017
Eşref Çetinel
Sn. Akıncı Kıbrıs siyasi sorununu haklı olarak “sıcak” tutmaya çalışıyor. Biliyor ki bir kez soğumaya bırakırsa gündemden kaçacağı için Müzakereler sürecinde yaratılan “heyecanla kamu ilgisini” zamanı geldiğinde yeniden yakalamak mümkün olmayacak..
Bu nedenle biraz da “keçi can derdinde kasap et derdinde” pozisyonuna düşüyor. Çünkü bu seçim arifesinde kimselerin dönüp de Kıbrıs siyasi sorununa bakacak halleri yok!..
(Zaman zaman geriye dönerek hatırlatmalarda bulunuruz afola! Lafımız “bilenlere değil, “bilmeyenleredir!)
NİTEKİM KKTC’nin kuruluşundan önce de Toplum bünyemizde olagelen seçim kampanyalarında “siyasi sorun” hiç “öncül” bir propaganda unsuru olmadı! Hep “olmayan ekonomi” ile “oluşturamadığımız düzenler” üzerine sürdü kampanyalar.. Dolayısıyla “vaatler” de hepten “aş, iş, para” üzerinde yoğunlaştı! Bu “aş,iş,para” lafını ilk kez köşemden ayazlatan bendim. Çünkü hem kapalı kapılar ardında hem meydan nutuklarında oy kaparozlama yönünden seçmeni tavlamaya en “rasyonel politika” bu üç kelimeyi propaganda da en iyi şekilde kullanabilmekten geçiyordu!”
ŞİMDİ önümüzde bir yeni seçim daha var. Henüz kampanya başlamadı. Fakat başlamış da olsa siyasi partilerin söylemleri “sosyoekonomik” ağırlıklı sorunlar olacak! Her zamanki gibi “Hükümetin zafiyeti ile kötü yönetimi” muhalefetin malzemesi; “yaptık ettik” deyişleriyle “yapacağız edeceğiz” deyişleri de doğal olarak UBP ile DP’ye ait olacak!..
YA Kıbrıs sorunu? Sn. Akıncı Kıbrıs sorununu bu toz dumanın arasından çıkartıp seçim kampanyalarında sahneye sokabilir mi bilmiyoruz!
BUNA karşın başında da yazdığım gibi Sn. Akıncı sorunun birincil yetkili ve sorumlusu olarak ipin ucunu koyuvermiyor. Bu bağlamda da Rum tarafına “boşuna zaman kaybı olacak müzakereler” yerine “ara çözümleri” sağlayacak “işbirliği” teklifinde bulunuyor ki geçmiş yorumlarımızda bu yöntemi, doğrusu ya “müzakerelerden” daha yararlı bulduktu!
Ne var ki Anastasiadis her zamanki muzırlığı ile “çözüm olmadan ara çözüm olmaz” deyip kapıyı bir kez daha Sn. Akıncı’nın yüzüne kapattı!
SADEDE gelelim: Siyasi sorunla ilgili en büyük eksiğimiz “toplum ve tabi siyasi partiler olarak” bir çözüm konusunda “ulusal birlikteliğe” varamamamızdır.
Hele bu seçim furyasında hiç varamayacağımız da gerçektir! Fakat diyoruz en azından seçim kampanyası sürecinde “siyasi sorunu Güney’e yönelik eleştirilerle gündemde tutamaz mıyız? “Yani” diyoruz!
_______________________________________________________________________________
KANAYAN YARA: (GEÇİCİLERİN KADROLANMASI VE GERİDE KALAN İŞSİZLER ORDUSU!)
Yazık, ayıp, günah değil mi? Yıllardır kanayan yaradır! Her iktidara gelen siyasi parti veya koalisyon partileri, kendi partililerinden oluşan çoğunluğu genç insanlarımızın bir kısmını devlet kademelerinde yahut belediyelerde “geçici kadrolama” ile istihdam ederler..
NE yasaya uygunluk aranır ne sorusu suali yapılır! Kim seçim kampanyasında partisine hizmet etmiş, koşuşturmuşsa onlar ve aile fertleri “aş, iş, para” dediğimiz, artık aslanın ağzında olan “istihdamlarla” ödüllendirilirler..
Bu “öyle geldi böyle gider” tutumu ayni zamanda seçimlerde en çok oyu kaparozlamanın da en geçerli ve büyük operasyonunu oluşturur!” NE var ki bir yandan da “devlet kademeleriyle kurumlarını liyakatsiz istihdamlar nedeniyle yozlaştırken, hazineye de yeni parasal külfetler yüklenir!
FAKAT asıl büyük zararı “yasaların” da çiğnenerek ve gerçek “hak sahiplerinin” haklarının çiğnenilerek bu “geçicilerin” yeni bir erken seçim arifesinde yine iktidardaki partilerine oy sağlamaları için “kadrolanmaları” olur!
KISACA: Her gelen iktidar çatır çatır hukukun üstünlüğünü çiğneyerek “kendinden yana istihdamlarla” memleketin “anayasal düzeninin içine ederken, devleti de kendi emrindeki çiftliği esamesine düşürür!”
AYNİ pis oyun yine oynandı! “Çalışan insanlarımızın sendikalarının” da desteğiyle geçmişte kanunsuz şekilde istihdam edilen çoğu genç insanımız kadrolandı, bir kez daha “partili olmayanlarla her hangi bir parti militanı olmayı reddedenler ise “işsizliğe mahkûm yurttaşlar” olarak kaderlerine boyun eğdi!
BEN hem “aş, iş, para” ihtiyacında olan çaresiz insanlarımıza ve bu uğurda “siyasi iradelerini siyasi partilere satmak” zorunda kalmalarına üzülüyorum hem de hakları yenen binlerce işsiz insana kahroluyorum! Çünkü “iş arayışıyla işsizlik yollarında” savrulan bu insanlarımızı çok iyi anlıyorum, vicdanım sızlıyor. Onların “bir asgari ücrete” bile razı geldikleri “çaresizliklerini” bu memlekette ben de yaşadım pek çok insanımız da…
FAKAT: Artık bu “geçici” ve “kadrolama” insafsızlığıyla haksızlığına bir son verilmelidir! Çok kısaca “yasadışılığa” göz yumulmayacak bir devlet reformuna büyük ihtiyacımız vardır.
Çünkü “iş sahibi olabilmek için artık üniversite mezunu olmanın bile yeterli olmadığı KKTC’de, seçimlerden seçimlere bir siyasi partinin militanı olarak propagandasına katılmak; sonrasında “aşa, işe kavuşmanın” en kolay yolu oluyor! Oluyor da olamayan işsizlere” yazık günah olmuyor mu?
_______________________________________________________________________________
ERTAN ERSAN’I SAYGIYLA ANIYORUM:
Bir insan bir STÖ’üne bu kadar büyük tutkuyla bağlanabilirdi… Hizmet aşkını” ancak bu kadar büyük başarılı başarı ile sürdürebilirdi… Ve ancak bu ciddiyet ve inançla bir “Ertan Ersan” olunabilirdi… Ve ancak Ertan Ersan gibi bir insan bir STÖ’ü olan Şehit aileleri ve Malül Gaziler Derneği’nin 43 yıl hizmetinde bulunurken 22 yıl da Başkanlığını yapabilirdi…
Tutun ki “şehitlerimiz ve malül gazilerimiz adına heykeli dikilecek bir vatansever insan..
Kendisiyle çok kez konuşma fırsatım oldu.. Bana “şehitlerimizle ilgili 3 ciltlik hacimli kitaplarını imzalayıp hediye etmişti.. Samimi hoşsohbet ve vefası ulusal boyutlarda bir milliyetçi insandı. Allah rahmet eylesin. Ailesine baş sağlığı dilerim.
- Pazar Sohbetimdir.(Bu Devleti Kaybetmeyelim!)
- Lider olmak kolay değildir!
- Bıkıp Usandık Bu Müzakerelerden!
- Sorunu çözmek BM’lerin işi değil!
- Kendini zorlayan iki devletlilik..
- Pazar Sohbetimdir: (Kıyaslamayla Geçen Hayatlarımız!)
- Hepsi de birbirinin kopyasıdır!
- Güneyin Ekmeğine Sürülen Yağlar Ballar!
- Sn. Akıncı’dan beklediğimiz
- Bundan sonrası (iki ayrı komşu devlet)
- TÜM YAZILARI için tıklayınız