Sorun, Aslında Cep Telefonu Sorunu Değil Güven Sorunudur

ads ads ads ads
18/11/2015

ads

Bülent Dizdarlı Bülent Dizdarlı


Bu adadan, herhangi bir hava alanından veya deniz limanından ayrılıp dünyanın neresine isterseniz gidiniz, cebinizd7e ki cep telefonu operatörü sayesinde geride bıraktıklarınızı arayıp, sağ salim gideceğiniz yere vardığınızı haber verebilirsiniz.

Dünyanın neresinde olursanız olun, Amerika’ya tahsile giden çocuğunuza da, Japonya’ya seyahate giden kardeşinize de mevcut operatör üzerinden ulaşma şansınız vardır!

Bir yer hariç! Yeşil hattın ötesi. O hattı geçtiniz mi, kuzeydeyseniz güneye, güneydeyseniz kuzeye iletişim kurmanız olanaksızlaşır, cebinizdeki telefon, telefon olmaktan çıkar, işlevsiz bir aygıta döner.



Diyelim ki canınız bir Limasol Havası almak çekti. Bindiniz arabanıza ve yeşil hattı aşarak yola çıktınız . Yirminci kilometre de aracınıza bir şey oldu . Yolda kaldınız. Kuzey tarafından yardım istemek durumundasınız. Heyhat! Ne mümkün?

Aynı koşullar Girne’de bira içmek için kuzeye geçen bir Kıbrıslı Elen için de geçerli. Pakistan’dan Zimbabwe’ye kadar nere giderse gitsin, cebindeki telefonla evi ile konuşma olanağı var, ama beş parmakları aştı mı işi hikâye.

Kıbrıslı olmayıp Kıbrıs’ta yaşamayanlar, bu yazıyı okuduklarında anlattıklarıma şaşırabilir. Kendileri ile dalga geçtiğimi sanıp özellikle çağımızda, teknolojinin bu kadar gelişip günlük hayatın içine girdiği bir zamanda olmaz böyle şey diyebilir.

Sayın Cumhurbaşkanı da bunu farkında. Ve güneyin lideri ile konuyu sık sık görüşüyor. Telefon operatörlerinin birleşmesinin çok önemli bir güven artırıcı unsur olduğunu her fırsatta dillendiriyor. Ne yazık ki Sayın Anastaidadis kendisinden beklenen hamleyi bir türlü yapamıyor.

Öğrendiğim kadar ile en son olay, güneyde “yasal engellere” takılmış. Yeni mazaret bu. Ne yalan söyleyeyim bu bana ödevini yapmayan çocuğun öğretmenine “ Hocam akşam elektrikler kesildi. Dersimi çalışamadım” demesini anımsatıyor. Yasal engel varsa bunu değiştirmek düzeltmek için hiçbir adım atılmıyor. Incil!’den ayet değil ya bu.

.

Oysa aynı dönemde Sayın Akıncı ,karşı tarafa güven aşılamak için neleri aştı? Kuzey Kıbrıs’ı geçtiğimiz hafta ziyaret eden Genel Kurmay ikinci başkanı Or General Güler’in “ Derinya ve Aplıç kapılarının açılması yanı sıra kayıpların bulunmasını da destekledikleri” yönünde ki açıklamasını neden yaptı sanıyorlar Sahi! Kıbrıslı Elenler, askeri bölgede kayıpların aranması izninin çıkarılması kolay mı sandılar acaba? Hele hele Derinya kapısının mevcut yoldan açılması kararının alınmasını çok mu basite indirdiler ?

Yok eğer kapılar açılmadı diye inat ediyorlarsa, bilmeliler ki biz o kapıların açılmasını onlardan daha çok istiyoruz. Nitekim Sayın Akansoy, kararın alındığını gecikmenin Avrupa Birliği fonlarındaki gecikmeden kaynaklandığını bildirdi.

Bu soruların cevaplarını muhataplarına bırakıyorum . “Evet basite aldık” derlerse de hiç şaşırmam.

Aslına bakarsanız yetmiş kilometrelik mesafede telefon operatörünün çalışma yetisini kaybettiği ortamda yaşamayı kabullenmişlik içindeyken, insanı bir şeylerin şaşırtması da pek mümkün olmaz diye de düşünüyorum.

Ancak sonuç olarak da Sayın Akıncı’nın sözleri de sanki gidilecek köyün minarelerini bize şimdiden gösterecek gibi. Ne demişti Sayın Başkan? Bir hatırlayalım isterseniz;

“GSM konusundaki çalışmaların Rumların mevzuat engeline takılması üzücü. Sıkıntı başka alanlara da taşına bilinir”

Varın bu iki cümlenin mealini siz çözün. Zira sorun aslında cep telefonu sorunu değil güven sorunudur. Ve bu saatten sonra rüştünü ispat etmesi gereken Güney tarafıdır.

GEÇEN HAFTAKİ YAZIM

Geçen haftaki yazımdan sonra yüzlerce kişi bana ulaşıp duygularını ifade etti. Açıkçası o yazıyı yazdığımda yayınlayıp yayınlamamayı çok düşünmüştüm. Bir dostuma okuyup fikrini aldığımda “kesinlikle yayınlamalısın” demesi üzerine gazeteye yolladım. Geri dönüşler faydalı olduğunu gösteriyor. Herkese teşekkür ederim…

Bu arada konu olan olaylardan birinin kahramanı olan O.D.T.Ü lü genç arkadaşımızdan iyi haberler geldi. Hâlâ yoğun bakımda tutuluyormuş ama şuuru açılmış. Bu da geçen haftanın en güzel haberiydi.

KARİKATÜR



VE ŞİİR…

Bu hafta sayın Fatoş Anter’in Nerede isimli şiirini paylaşıyorum.

NEREDE

Gitmek mi zor Yoksa Kalmak mı?

Nerede Kalmak? Gitmek?

Nerede Olmak ya da Olmamak

Nerede insanlar

Yasam Kavgası nerede?

Hani o hayaller Umutlar ve Kafiye?



ANLAYAMADIKLARIM

Doğrusu artık o kadar kanıksadım ki, bir Türkiye-Kıbrıs sportif teması sonra artık eskisi kadar çok canım yanmıyor. Hatta umursamıyorum. Ama görüyor ve işitiyorum ki bazı arkadaşlarımın hassasiyetleri ilk günkü gibi devam ediyor. Bu defa da anlamakta zorlanıyorum doğal olarak, problem bende mi onlarda mı diye…

 

18/11/2015 13:21
Bu habere tepkiniz:
Habersiz kalmamak için Telegram kanalımıza katılın
ad
ad
TAGS: bülent dizdarlı
MANŞETLER

HK Bülent Dizdarlı

© 2024 Haber Kıbrıs Medya Danışmanlık ve Matbaacılık Ltd.