Taş ocakları için tedbir zamanı

ads ads ads ads
28/11/2015

ads
Taş ocakları için tedbir zamanı

Ceren ÖZBİL-HAVADİS

Bakanlar Kurulu’ndan onaylanarak resmi gazetede yayınlanmasının ardından yürürlüğe giren “Taş Ocakları Düzenleme ve Denetleme Tüzüğü” dün KTMMOB binasında tartışıldı.

TÜZÜKTEKİ MADDELER TARTIŞILDI: Taş ocaklarının çevreye verdiği zararın önüne geçip denetimleri sıklaştırmak adına hazırlanan “Taş Ocakları Düzenleme ve Denetleme Tüzüğü” Bakanlar Kurulu’ndan geçip Resmi Gazete’de yayımlandı. Dün yapılan toplantı ile kamuoyu tüzük hakkında bilgilendirildi

YOĞUN İLGİ: Tüzükle ilgili bilgilendirme toplantısı çevre örgütleri ve taş ocağı işletmecileri tarafından yoğun ilgi gördü. Taş ocağı işletmecileri ve çevreciler toplantıda tüzükle ilgili, denetim mekanizmasının nasıl çalışacağına yönelik endişelerini dile getirdi. Bazıları tüzüğü yetersiz buldu

16 KIRMA KUM ÇAKIL İŞLETMESİ: Ülkede şu anda faaliyette bulunan 36 taş ocağı işletmesinin 16’sını kırma kum çakıl işletmeleri oluşturuyor. Geri kalan 20’sinin 11’ini mozaik taşı işletmeleri, 6’sını yapı taşı ocağı işletmeleri, 2’sini alçı taşı işletmeleri ve 1’ini de dere, kum ve çakıl işletmeleri oluşturuyor

Tarım, Doğal Kaynaklar ve Gıda Bakanlığı ile Yerbilim Mühendisleri Odası arasında 26 Ekim’de imzalanan “Maden ve Taş Ocakları Konusunda İşbirliği Protokolü” kapsamında dün sivil toplum danışma toplantısı düzenlendi. Toplantı da “Taş Ocakları Düzenleme ve Denetleme Tüzüğü” de ele alındı. Yerbilim Mühendisleri Odası Başkanı Birol Karaman, Tarım, Doğal Kaynaklar ve Gıda Bakanı Erkut Şahali ve KTMMOB Başkanı Ahmet Hüdaoğlu’nun konuşmalarının ardından sunular yapıldı ve sunumların hemen ardından da tüzükle ilgili görüşler alındı.

Tüzük yürürlükte…

Bakanlar Kurulu tarafından onaylanan Taş Ocakları Düzenleme ve Denetleme Tüzüğü 24 Kasım Salı günü resmi gazetede de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Bu tüzükle taş ocaklarının denetim ve kontrollerinin sağlanması hedefleniyor.

Şahali: Planlı bir şekilde ele alınmalı

Tarım, Doğal Kaynaklar ve Gıda Bakanı Erkut Şahali açılışta yaptığı konuşmada, taşocakları ve madenlerin uzun zamandır en çok tartışılan konular arasında olduğunu ifade etti.

“Maden ve Taş Ocakları Konusunda İşbirliği Protokolü”nün var olan sorunların çözülmesine katkı koymasını dileyen Şahali, madencilik ve taş ocakçılığında düzenlemelerin önemine değindi.

Bu ekonomik unsurun planlı bir şekilde ele alınması gerektiğini anlatan Şahali, sürdürülebilirlik ve çevre duyarlılığı prensiplerine bağlı şekilde hareket edilmesi gerektiğini anlattı.

İşbirliği protokolüyle yapılacak çalışmaların sonuçlarının uygulanacağını taahhüt eden Şahali, bu konuda gereken adımların atılması için kararlılıkla hareket edeceklerini söyledi.

Hüdaoğlu: Kapatılması mümkün değil

Kıbrıs Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (KTMMOB) Başkanı Ahmet Hüdaoğlu ise taşocaklarına duyulan tepkiye değinerek, nüfus artışı, turizm hedefleri ve inşaat sektöründe yaşanan gelişmeler dikkate alındığında taş ocaklarını kapatmanın mümkün olmadığının görülebileceğini anlattı.

Yapılması gerekenin taş ocakçılığının belirli koşullara bağlanması ve denetlenmesi olduğunu dile getiren Hüdaoğlu, aksi halde bu tartışmaların devam edeceğini dile getirdi.

Arkın: Yasal düzenleme yapılmalı

ÇEKOVA üyesi ve Çevre ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı eski müsteşarı Bülent Arkın, taş ocakları konusunda yapılan düzenlemelerin tüzük şeklinde değil yasal düzenlemeler şeklinde olması gerektiğini savundu. Tüzüğün Bakanlar Kurulu tarafından rahatlıkla değiştirilebileceğine işaret eden Arkın, böylece her hükümet ya da bakan değişikliğinde bir önceki bakan döneminde yapılan çalışmaların rafa kaldırılıp boşa gittiğine işaret etti. Arkın artık Taş Ocakları ve Maden Yasası’nda gereken düzenlerin yapılmasının şart olduğunu savundu.

“Tüzükte eksiklikler var”

Tüzükte belli eksiklikler olduğundan söz eden Arkın, bu eksiklikleri şöyle anlattı:

Maden Mühendisi sayımızın yeterli olup olmadığını merak ediyorum. Ayrıca tüzük içerisinde işletmecinin uymakla yükümlü olduğu kurallardan söz ediliyor. Ancak bunlarla ilgili belirtilen net bir ifade yok. İşletmeci neyi yaparsa kaç puan alır diye belirtilmedi. Yuvarlak cümlelerle Çevre Yasası’na yönlendiriliyor. Eskiden bu uygulama puanlama sistemine dahildi. Nasıl ki bu tüzükte teminat mektubu gibi ekler var bu da ayni şekilde tüzüğe eklenerek belirtilebilir.

“Yerli istihdam teşvik edilecek mi?”

Arkın, kendisinin bakanlıkta görev yaptığı süre zarfından kriterlerle ilgili yaptıkları çalışmalarda bu kriterlerde yerli istihdamı teşvik edecek maddelerin yer aldığını hatırlattı ve şimdi bir işletmenin yerli istihdam yapması durumunda alacağı puanın ne olacağını sordu. Ayrıca, Denetleme Kurulu’nun 5’te 3’ünün maden mühendislerinden oluşacağına işaret eden Arkın bu durumunda ilerde ciddi sıkıntılar yaratabileceğinin uyarısını yaptı.

Sahir: Kesinlikle ihraç etmemeliyiz

Yeşil Barış Hareketi üyesi Doğan Sahir, yaşamak için mutlaka bir şeyler almak zorunda olduğumuzu ve doğayı kendi ellerimizle bozmak zorunda olduğumuzu kaydetti. Sahir şu şekilde konuştu:

Bunu yaparken de dikkatli olmalıyız. Ancak biz bir Amerika, bir Kazakistan bir Finlandiya değiliz. Biz net olarak bir adayız. Adalarda esas prensip kaynakları çok dikkatli kullanmamız. Mümkünse hiç kullanmamak, ya da kullanacaksak bunları en son seçenek olarak düşünmek… Biz fakir bir ülkeyiz dışarıdan ithal edemiyorsak kullanacağız gerçeği gözümüzün önünde duruyor. Bunları satacağız mentalitesi kesinlikle bununla tersleşen bir mentalitedir. Bunları satacağız mentalitesi geleceğimizi satacağız demektir.

“İhtiyacı azaltmak gerek”

Sahir, önce malzeme ihtiyacını azaltman gerektiğini söyledi ve bunun içinde gerekli malzeme ihtiyacının tespit edilmesi gerektiğini anlattı. Bunu yapmak için ülkenin fiziki planına bakmanın bile yeterli olabileceğini kaydeden Sahir, evleri yaparken bile malzeme seçiminde değişikliklere gidilebilineceğini söyledi.

Doğan Sahir son olarak “İşletme projesi kapatma projesi içeriyor mu? Zorunlu olması gerekir. Düşey ilerleme neden bizde yasak?” sorularını sordu.

Karamanoğlu: İhracat kararı alındığını duyduk

Çekova üyesi Abdülkerim Karamanoğlu Bakanlar Kurulu kararı ile alçının ihracatı konusunda bir karar alındığını duyduğunu söyledi. Karamanoğlu, “Doğru ise çok üzücü” diyerek kendisnin BM’de ile çalıştığını ve bu dönemde adanın Kuzey’inde Güney’ine oranla bile daha değerli malzeme bulunduğuna dair bilgilere ulaştığını anlattı. Karamanoğlu,bu malzemeyi gelecek nesillere de bırakmamız gerektiğine işaret ederek, şu anda bu malzemenin tüketilmesinin ekonomik açından da zararımıza olabileceğini uyarısını yaptı.

Kumsal: Siyasi irade bu tüzüğün neresinde

Jeoloji Maden Dairesi Temsilcisi Ayşe Kumsal, “Sivil toplum örgütlerini bilgilendirmek için buradayız. Ancak ellerinde tüzük örneği yok. O nedenle kendilerini yorum yapacak aşamada bulamıyorum” dedi. Kumsal bu nedenle sormak istediği tek bir soru olduğunu söyleyerek “Maden ve Taş Ocakları Tüzüğü’nün siyasi irade neresindedir” diye sordu.

Uluğ: Sadece alçı ihracatı yapılıyor

Taş Ocakları Birliği Başkanı Metin Uluğ, ülkeden sadece alçı ihracatı yapıldığını açıkladı. Taş ocaklarından çıkarılan kum, çakıl ve benzeri malzemelerin ihraç edilmesinin altını çizen Uluğ bu ifadelerin doğru olmadığını anlattı.

Karaman: Karşıt görüş mutlaka olacak

Yerbilim Mühendisleri Odası Başkanı Birol Karaman ise konuşmasında kim tarafından üretilirse üretilsin ve hangi alanla ilgili olursa olsun, ortaya atılan her görüşün bir de karşıt görüşünün üretileceğini kaydetti.

“Bu bakımdan yeniliklerden ve bu yeniliklerin getireceği pozitif çatışmalardan korkmadan, ortaya çıkacak sentezlerden kendimize pay çıkarmayı denemeli ve yolumuza bu şekilde devam etmeliyiz” diyen Karaman, toplantının bu anlayışla düzenlendiğini belirtti.

Madenciliğin doğru kullanıldığı zaman gelişim ve ilerlemenin kaldıracı olurken, tersi durumda geri dönülemez zararlara yol açacağını vurgulayan Karaman, madencilik politikalarının gözden geçirilmesinin önemine değindi.

Karaman “Bugüne kadar bu politikaların belirlenmesi noktasında halkın katılımı anlamında yaşadığımız eksikliği, bakanlıkla imzalamış olduğumuz protokol kapsamında yürüteceğimiz çalışmalarla bir nebze olsun giderebilirsek ne mutlu bize” diye konuştu.

Karaman: Kriterler çok rahat değiştiriliyor

Yerbilim Mühendisleri Odası Başkanı Birol Karaman, katılımcıların sorularını yanıtladı. Karaman, tüzüklerinde Bakanlar Kurulu tarafından değiştirilebileceğini ancak kriterler kadar da kolay değiştirilecek bir noktada olmadığını anlattı. Kriterler sisteminin tamamen bir bakanlar kurulu kararı ile hiç kimsenin haberi olmadan değiştirilebilecek bir noktada olduğuna işaret eden Karaman, “Zaten uygulandığı süre içerisinde de nihai olarak amacına varamadı. Varması da beklenemezdi, çünkü öyle planlar gütmüyordu” dedi.

“Kriter sistemi yasal değişiklikler içindi”

Karaman, kriterler sisteminin ilk başta AB’den gelen bir uzmanın önerisi olduğunu hatırlattı ve şu ifadeleri kullandı:

Bu kriterler sadece yasal düzenleme sağlanana kadar ocak ruhsatlarının uzatılmasını şeffaflaştırma amacı güdüyordu. Ama aradan süre içerisinde hiçbir yasal düzenleme yapılmadığı için bu kriterler sistemi bir kalıcı düzenlemeye dönüştü. Bunun artık şeffaflıktan da uzaklaştığı amaca hizmet etmekten uzaklaştığı bence ortadaydı. Kriterler ile biz daha fazla devam edemezdik. Tüzük içerisinde de bu şekilde puanlanacak unsurların yer alması bana göre çok yanlıştır. Puanlama subjektiftir. Biri gider 10 puan verir, öbürü 5 puan verir. Bunun hesabını kimse vermez. Ancak tüzük yasa nettir. Size net hak ve yükümlülükler tanır. Onu yaparsanız bir yere devam edersiniz. Yapamazsanız da bir bedeli olur.

“Mühendis sayımız yeterli”

Karaman, ülkedeki maden mühendisi sayısının yeterli olduğunu söyledi ve bununla ilgili komitede çalışma yapıldığını anlattı. Şuanda 10 tane maden mühendisi bulunduğunu ve bu ihtiyacı karşılayabilecek noktada olduğuna işaret eden Karaman “Ocakların denetlenmesi ile ilgili ihtiyaç duyulan maden mühendisi sayısı teknik nezaretçi ile birlikte 3 tür. 3 kişi maden mühendisi bütün ocakların denetimini yapabilir” dedi.

“Görev ve yetkiler açık bir şekilde belli”

Odanın seçeceği maden mühendisi kim olacak, işletme mühendisi kim olacak, hepsi maden mühendisi, teknik nezaretçi de maden mühendisi bu büyük sıkıntı doğuracak denildiğine işaret eden Karaman tüzüğün iyi okunması durumunda görev, yetki ve denetleme hususlarının dağıtıldığını çok açık bir şekilde ortada olduğunu belirtti. Karaman “Teknik nezaretçiyi odası denetleyecek, daire denetleyecek üçüncüsü denetleme heyeti denetleyecek. Yerine getirmediği hususlarla ilgili ceza kesilecek. Birinci ihlal ettiğinde para ikinci ihlal ettiğinde 6 ay hapislik cezası var” ifadelerini kullandı.

“Düşey ilerleme konusunda endişelerim var”

Taş ocaklarının düşey ilerlemesi konusunda kendisinin de endişeleri olduğunu kaydeden Karaman şu ifadeleri kullandı:

Düşey ilerleme konusunda benim bir çekincem var. Düşey ilerlemenin sınırlandırılması esas olarak su kaynaklarının korunmasını hedef alıyor olsa da bu ocakların ömrünü kısaltabilir. Bir süre sonra başka yeni ocaklara ihtiyaç duyacağımızı ortaya çıkarır. Bu noktada hali hazırda tahrip edilmiş bir alan varken onu daha erken terk edip başka ocağı açmak gibi bir durumla karşı karşıya kalabiliriz. 

28/11/2015 13:28
Bu habere tepkiniz:
Habersiz kalmamak için Telegram kanalımıza katılın
ad
ad
TAGS: Taş ocakları, Beş parmak, haber, kıbrıs
MANŞETLER

HK KIBRIS

© 2024 Haber Kıbrıs Medya Danışmanlık ve Matbaacılık Ltd.