Taşınmaz mal ve Nüfus oyunu

ads ads ads ads
21/12/2016

ads

Orhan Aydeniz Orhan Aydeniz


Çözüm müzakerelerinde bilgili, deneyimli ,kurnaz, art niyetli ve basiretli olan Rum görüşmeci heyetinin, Türk halkını temsil eden aşırı iyi niyetli, üstelik saplantı derecesinde Rum ile birleşme yanlısı görüşmecileri, en önemli başlıklar olan mülk ve nüfus konusunda oyuna getirdiği görüşündeyim.

Rum tarafı, Viyana anlaşması ile yapılan nüfus mübadelesi ve uluslararası kurumların, mülkü kullanıcıların da hak sahibi olduğu kararı nedeniyle, eski mal sahiplerine ilk tercih hakkı tanınması durumunda bile, kuzeyde kalan eski mülklerini geri alamayacakları olasılığını dikkate alarak, duygusal bağ gerekçesi ile isteyenlere kuzeyde kalan ata mülklerinin iade edilmesi koşulunu da kabul ettirmiştir.

Çünkü Rumların amacı, Kıbrıs’ın kuzeyinde mutlak nüfus ve mülk üstünlüğüne sahip olmamızı önlemektir.

Bu amaçları nedeniyle olası çözümden sonra hiçbir Rum, KKTC ‘deki eski mülkünden vazgeçmeyecek, tümü iadesini isteyecek.

Bunun yanında 4 özgürlük ilkesinin kabul edilmesi sonucu, Rumlar normal değerinin üzerinde para teklif ederek, kuzeydeki Türk mülkünü de satın alacaklar, Kuzeye yerleşecekler ve nüfus üstünlüğünü ellerine geçirecekler. Böylece, Türkler Filistin’deki Araplar gibi topraksız kalacak ve adadan göç edecek.

Öte yandan, nüfus konusunda da Rum tarafı bizi temsil edenlerin aşırı birleşme zaaflarından yararlanarak, güneydeki nüfusu olduğundan daha fazla göstermiştir.

Nitekim Rum basınında, güneydeki Rum nüfusunun 650 bin olmasına karşın 880 bin kabul ettirildiği ifade edilmiştir.

Bizim heyetin hiç sorgulamak gereği duymadan kabul ettiği 880 bin Rum nüfusun içinde herhalde bir de seyahat etmek kolaylığı nedeniyle, güneyden kimlik kartı ve pasaport alan 80 bin dolayında Türk de dahildir.

Bizi temsil eden görüşmeciler ise bana göre, sırf Rumların endişelerini dağıtmak amacı ile, son sayımda 286 bin olarak belirlenen ve halen 400 bin dolayında olduğu tahmin edilen nüfusumuzu 220 bin göstermiştir.

Nüfusumuzun olduğundan da daha az gösterilmesi yanında, bir de olası çözümden sonra, ayni oranın bozulmaması ve nüfus avantajının elimize geçmemesi için, ilelebet 1/4 oranında kalması kabul edilmiştir .

Oysa Birleşmiş Milletler kararlarında ve iki toplumun liderleri arasında varılan mutabakatlarda, hep iki bölgeli ve iki toplumlu çözümden söz edilmektedir.

Rum tarafının basiretli tutumu, bizim tarafın ise aşırı birleşme yanlısı zaafı sonucu, nüfus ve taşınmaz mal konusunda kabul edilen ilkeler nedeniyle, olası anlaşma ENOSİS’e sıçrama tahtası olarak kullanılabilecektir.

Rum tarafı nüfus konusunda elde ettiği paha biçilmez ödünü kullanarak, olası çözümden sonra, anlaşmada bizim çıkarımıza olan koşulların uygulanmasını engelleyecek.

Hatta konuyu Avrupa İnsan hakları Mahkemesine götürüp azınlık bir topluma böyle ayrıcalıklı haklar verilemeyeceği kararını da çıkaracak.

Rumlar anlaşma ile elde ettikleri ödünlerin boşluklarından yararlanarak, bizi devlet yönetiminde etkisiz duruma düşürecek. Ekonomik bakımdan çökertilmemizi sağlayıp göç ettirecek.

Hele olası anlaşmadan sonra Türk askerinin de ayrılması veya etkisiz kalacak sayıya indirilmesi durumunda, Rumlar ayni Girit’te yaptıkları gibi Kıbrıs’ı da Yunanistan ile birleştiklerini ilan edip ENOSİS’i gerçekleştirecek.

21/12/2016 14:48
Bu habere tepkiniz:
Habersiz kalmamak için Telegram kanalımıza katılın
ad
ad
TAGS: orhan aydeniz
MANŞETLER

HK Orhan Aydeniz

© 2024 Haber Kıbrıs Medya Danışmanlık ve Matbaacılık Ltd.