Tükenmeyen Umut! (Müzakerelerin Yeniden Başlaması!)

ads ads ads ads
14/11/2017

ads

Eşref Çetinel Eşref Çetinel


Geçen hafta Sn. Akıncı, “Atatürk’ü anma etkinliği” nedeniyle Ankara Barolar Birliği’nin davetlisiydi. Bu vesileyle hem müzakereler hem de yine çözüme ulaşamayan Kıbrıs sorunuyla ilgili açıklamalarda bulunduydu. Konuşmasında şu cümleler dikkat çekiyordu:

“UZUN uzadıya gidecek verimsiz müzakereler yerine sonuç odaklı bütüncül yaklaşımlara açık, süresi belli yeni bir görüşme yöntemi üzerinde durmak gerekecektir…”

Sn. Akıncı devamla şunları da söylüyordu: “Kıbrıs Rum liderliği ve toplumunun Ocak ayında yapılacak Başkanlık seçimlerinin sonucunda zihniyet dönüşümünü başarabilen yeni bir yaklaşımı geliştirebilmesini umut etmek isterim…”

Her halde konuşmasında altını çizmek gerekecek bir diğer cümlesi de şuydu: “Kıbrıs’ta çözüm için artık harcanabilecek zaman kalmadı!”

TÜM bu açıklama ve Güney’e yönelik göndermelerini yorumlama gereğini duyduğumda zaten bir süredir sürekli telaffuz edilen “yeni bir müzakere yöntemi” kokusunu almamak mümkün değil..

Nitekim Sn. Akıncı konuşmasını yaparken ayni sıralarda müzakereci Özdil Nami de bir TV. Programında “müzakerelerin takvimlendirilerek yeniden başlaması ve sonuçlandırılması” gerektiğini söylüyor, “siyasi belirsizlik son bulmalı” diyordu…

ANLIYORUZ ki Crant Montana sonrası “B” ve “C” gibi planların devreye sokulması yerine, müzakerelerin yeniden başlaması için Güney’deki “başkanlık seçimi” sonrası gözleniyor. (Doğrusu ne A ne B planı vardı laf ola beri gele atmasiyondu ama bizi de belki gerçekleşir umuduna sokmayı becerdiydi!)

Oysa olay Montana bozgunu sonrası yaşanan siyasi travma ve kızgınlık sonucunda kuzey’den Güney’e yöneltilen  içi boş tehditvari uyarılardı! Asıl gerçek ise büyük bir fiyaskonun yaşanan şaşkınlığıydı!  Nitekim Guterres’in bile elini masaya vurarak “inisiyatif” yüklenemediği, Eide’nin sürekli Rum’un zılgıtını sineye çektiği o iki konferansta ilk “söz” de son “söz” de Anastasiadis’in oldu! Ve bunu ne masadaki BM’lerle AB önleyebildi ne Ankara’nın “siz görürsünüz bundan sonrasını” restleri! Öyleyse:

ŞİMDİ gelin Sn. Akıncı’nın “Güneydeki seçim sonrası yeniden başlayacağını ve başlatılacağını tasavvur ettiği müzakere olayına bir daha bakalım:

TUTUN ki seçimler bitti Anastasiadis Başkan seçildi.. Bu sonuç Anastasadis’in Kıbrıs sorunu ve müzakerelerdeki tutumu nedeniyle seçmenden bir kez daha onay alırken, güç ve güven tazelediğinin de ispatı demek olmayacak mı? O zaman soralım ama: Seçimlerden güçlü çıkan Anastasiadis’in emrinize amade olurken, müzakere koşullarınızı, takviminizi kabul edeceğine inanıyor musunuz? Yoksa yine “bak Anastasiadis şartlarımızı kabul etmezsen bizim de “B” “C” planlarımız vardır, ayağını ona göre denk al” mı diyeceksiniz!

_______________________________________________________________________________

POLİTİKA FARKI VE “KADINA SEÇİM KOTASI” AÇMAZI!

Milletin Meclis Başkanı yeniden aday olmuyor! Çünkü “devlette kurumsal yapının oluşturulamadığını, siyasetçiye ve iktidarlara göre kurumlarla oynandığını” (kendi kusuru değil, hükümetin kusuru olmasına rağmen) itiraf ederek vicdanının sesine uygunluğunca, artık o yüce Meclis’te bir “vekil” olarak bile görev alamayacağının itirafında “makamına veda edebiliyor..”

 Buna karşılık daha seçim kokusunu aldığı gün partisinden UBP’ye atlayan bir Eğitim bakanımız da vardır!

Günlerdir neleri başardığının açıklamalarını söyleye anlata bitiremeyen bir Sağlık bakanımız da vardır!

Adının “başarısızlıklarla” birlikte söylendiği bir Başbakanımız da vardır.

Devri Bakanlığında trafikle ulaşımı yüzüne gözüne bulaştıran bir başka bakanımız olduğu gibi!..

FAKAT: İlk kadın başbakanımız, ilk kadın Meclis Başkanımız bakın ne diyor: “Yapmak istediklerimizi yapamadık…” “Kurumları düzgün çalışmayan ülkelerde ciddi iş görmek mümkün değildir…” “Gelişmiş ülkelerde gelip giden iktidarlar keyfi bir şekilde kurumlarıyla oynamazlar…”

BEN bu söylemlere kadının duyarlılığı ile politikacıda olması gereken “fazilet” diyorum. Ve geliyorum bir Sibel Siber’e karşın, bu seçimlerde de “kendilerine ayırdıkları kotaya rağmen o kotayı dolduramadıkları için kadınlarımızı ellerinden eteklerinden çeke sürükleye Meclis’e taşımaya çalışan erkek siyasilerimize!

LÜTFEN: “Kadınlarımıza “çiçek” muamelesi yapmayın! Ne Meclis vazodur ne kadın milletvekillerimiz o vazonun çiçekleridir! İşte örnek: Doğuş Derya.. O erkekler dünyası içinde bir kadın olarak değil, beğeniriz beğenmeyiz ama “bir milletvekili” olarak vardır hem de dişe diş çoğu zaman erkek vekil taifesini çıldırtırcasına muhalefeti ve çalışmalarıyla…

YILLARDIR: Meclisimizde niçin yeterince kadın milletvekili olmadığının tartışmasını” yaparız. Kotalar uydurur, ellerinden çekip vekil yaparız.

Oysa “kadının” bunlara hiç ihtiyacı olmaması gerekir. Çünkü biliyorsunuz her erkek politikacımızın arkasında, yanında “itici gücü, propagandisti, kapı kapı dolaşıp kocasını tanıtıp anlatıp seçmeden oy isteyen karısı kızları vardır… En güzel ve somut örneğidir: Ülkeyi yirmi yıl gibi uzun süre yönetip yönlendiren Derviş Eroğlu’nun partisiyle birlikte seçimlerden hep başarılı çıkmasını en büyük destekçisi arkasındaki gücü olan eşi Meral hanımdı..

GERÇEK şudur: kadın, “kocası yakını” için değil, kendi için “politika” yapmaya başladığında bilin ki o kotayı kendi yaratacak kendi kazanacaktır.. Evet kadını aday olarak gösteriniz ama bırakınız ayakları üzerinde kendi yürüsün siz sürüklemeyin. Buna alışmalıdır çünkü Meclis’te kadın milletvekillerimize gerçekten çok ihtiyacımız vardır…

_______________________________________________________________________________

KISACA TAKILDIĞIM: BİRAZ GÜLELİM

İki yaşlı insan cami avlusunda güvercinlere yem atarken biri diyor ki diğerine, “mübarekler yerde elimizden yeyiyorlar, havalanınca da kafamıza yapıyorlar! (Seçilmişler gibi!)

İKİ yaşlı hasta ayni odada yan yana yatıyorlar. Biri “ah oflar” içinde “beni Türk doktorlarına emanet etsinler” diyor! Diğeri bir derin “ahla” cevap veriyor: “Beni de Brezilyalı hemşirelere emanet etsinler!”

14/11/2017 13:29
Bu habere tepkiniz:
Habersiz kalmamak için Telegram kanalımıza katılın
ad
ad
TAGS: Tükenmeyen Umut! (Müzakerelerin Yeniden Başlaması!), Eşref Çetinel
MANŞETLER

HK Eşref Çetinel

© 2024 Haber Kıbrıs Medya Danışmanlık ve Matbaacılık Ltd.