Son günlerin en çok tartışılan konusu hiç şüphe yok ki Doğuş Derya ve Zorlu Töre arasında yaşanan söz düellosu ve dışa yansımaları oldu.

Bu noktada kimin neyi ifade veya ima ettiğinden çok konuşulamayanların, konuşulur olmasını önemsediğimi belirtmeliyim.

Düne kadar kapalı kapılar ardında konuşulanların bugün Meclis’te konuşuluyor olması bana göre ciddi bir gelişimin göstergesi.

İşin bu kısmı önemliyken maalesef her iki taraftan olan kişiler, görüşlerine katılmadığı kişiye hakaret etme yoluna girdi.

Oysa soru işaretlerinin ortadan kalkması için yapılması gereken, hakaret etmek değil, söz konusu sorulara makul ve aklı başında yanıtlar verilmesiydi.

Bu şekilde bu gerilim fırsata dönüştürülebilirdi.

Ancak böylesine bir fırsatı “hakaret etme” yarışı/tartışmasına kurban etmek bize zaman kaybından başka bir şey kazandırmayacak.

Ve hatta bu sorunu/görüşü görmezden gelmek bugüne kadar olduğu gibi bugünden sonrada onu ortadan kaldırmayacak.

Eğri oturup doğru konuşalım…

Hepimiz gayet iyi biliyoruz ki, bu ülkede kendi aramızda konuştuklarımızla başkaları aramızdayken konuştuklarımız farklıdır.

Bu ülkede kendi ayrımlarımız ve inançlarımız vardır.

Bu ülkede birileri “biz sizi kurtardık” veya “Onlar olmasaydı yaşayamazdık. Onlar bizi kurtardı!”diye düşünürken, başka birileri bunun tam zıttını düşünüyor.

Bu ülkede birileri “hepimiz Türk değil miyiz?”, “bu Kıbrıslılar böyle” diye düşünürken, başka birileri “bu garasakallar/Türkiyeliler geldi böyle oldu” diye düşünüyor.

Bu anlamda halen daha çözemediğimiz/çözmediğimiz, yüzleşemediğimiz/yüzleşmediğimiz ve konuşamadığımız/konuşmadığımız birçok sorunumuz ve ayrımlarımız var.

Bu ayrımları ancak ve ancak aynı fikirde olanlarımız bir araya geldiğinde konuşabiliyor ve tartışabiliyoruz.

Bana göre doğru olan açık yüreklilikle ve samimiyetle aramızdaki tüm bu sorunları saygı çerçevesinde tartışmaktır.

Bugüne kadar uygulanan konuşmama/tartışmama yöntemiyle hiçbir yere ulaşamadık ve hiçbir sorunumuz veya görüşler değişmedi.

Bu konuları özgürce konuşabildiğimiz zaman tam anlamıyla bütünleşmiş ve sorunlarından kurtulmuş bir toplum olma yoluna girebileceğiz.

Umarım bir gün bunu başarabiliriz…