Türkleri ve Ermenileri rahat bırakın, kendi sorunlarınızı çözün

ads ads ads ads
01/06/2016

ads

Ozan Ceyhun Ozan Ceyhun


Avrupa’da bazı kesimler Türkiye’ye zarar verebilmek amacıyla her yolu denemekteler.

Türkiye’de terör örgütlerinden medet umdular. İlk önce Fettullah Gülen liderliğindeki paralel yapı terör örgütünün darbe girişimlerini desteklediler. Devletin içine sızdırdıkları polis memurları, savcılar, hakimler ve diğer bürokratlar aracılığı ile en başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere Türkiye’nin bakanlarını ve diğer devlet yöneticilerini sahte yolsuzluk ve rüşvet davaları aracılığı ile karalamaya kalktılar. Başaramadılar. Türkiye’nin istihbarat teşkilatı MİT’i ele geçirme teşebbüsleri yine başarısızlıkla sonuçlandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı bir ameliyat vesilesi ile katletmeyi planladılar. Başaramadılar. Sayısız suikast denemeleri ortaya çıkarıldı. Türkiye’de bir çok bürokratın telefonlarını dinleyerek ya da özel yaşamlarını gizlice videolara çekerek insanlara ahlaksızca şantajlar yaptılar. Tüm bu ve diğer yasadışı faaliyetleri tek, tek ortaya çıktı. Şimdi birer, birer yargı önünde hesap vermekteler.

Peki bu “iğrenç oyunlara” yönelik olarak Avrupa ne yaptı? Avrupa Birliği Komisyonu temsilcileri bu “çirkinlikleri” çok iyi bildikleri halde uzun bir süre Fettullah Gülen ve çetesine arka çıktılar. Destek verdiler. Avrupa Parlamentosu raporlarında bu çeteyi savunan cümleleri kaleme alırken “yüzleri kızarmadı”. Hala en başta Belçika ya da Almanya olmak üzere Gülen çetesi mensupları bazı AB ülkelerinde bazı politik kesimlerin, kiliselerin ve kimi eyalet hükümetlerinin desteğiyle Türkiye karşıtı faaliyetlerini sürdürmekteler.

Fettullah Gülen’den medet umanlar amaçlarına ulaşamadılar. Türk milleti bu çirkin emellere izin vermedi.

Ardından PKK ve PYD terör örgütlerinden medet ummaya başladılar. Hiç br şey durup, dururken olmuyor elbette. Avrupa Parlamentosu’nda Türkiye’de onbinlerce insanın katlinin sorumlusu PKK terör örgütünün “AB terör örgütleri listesinden çıkarılmasını” talep edecek kadar insanlık adına “alçakça” taleplerde bulunanlar oldu. Bu yetmedi AP’de PKK’lı teröristleri toplantılara davet ettiler. PKK terör örgütünün tüm kanlı eylemlerini açıkça savunan ve neredeyse sözcülüğünü yapan HDP isimli partiye Brüksel’de ya da Berlin’de kırmızı halılar serdiler. PKK terör örgütü Ankara’da ya da İstanbul’da canlı bomba eylemleri ile kahpece onlarca insanımızı katlederken AP’nin yanı başında PKK terör örgütü propaganda çadırına izin verdiler.

PKK terör örgütünün Suriye’deki uzantısı PYD terör örgütünün Avrupa başkentlerinde terör örgütü temsilciliği açmasına izin verdiler. Son olarak Paris’te PYD terör örgütü büro açtı. Almanya daha da ileri gitti ve PKK terör örgütünün Suriye’deki uzantısı PYD terör örgütüne silah yardımı yaptı.

PKK ve PYD terör örgütlerine verdikleri desteği kendi kamuoylarına açıklayabilmek için bu terör örgütlerinin DAEŞ terör örgütü ile savaştıkları yalanını yaydılar. Oysa PKK, PYD ve DAEŞ terör örgütleri şu anda sistemli bir şekilde Suriye ve Irak topraklarını paylaşmaktalar.

Tüm bunlar yetmedi. PKK ve PYD terör örgütlerinin kanlı eylemlerini yapan teröristleri arabalarında taşıyan, yaralı teröristleri gizlice kaçıran ve teröristlere arabalarında silah taşıyan HDP milletvekillerinin her hukuk devletinde gayet doğal bir uygulama olan dokunulmazlıklarının kaldırılmasına karşı çıktılar. Teröre destek verenlerin hakkında soruşturma yapılmasından rahatsız oldular.

Türkiye’de son üç yıldır gündeme gelen yerel ya da genel seçimleri ve de Cumhurbaşkanlığı seçimini Recep Tayyip Erdoğan’ı devirmek ya da AK Parti iktidarını engellemek için istismar etmeye kalktılar. Olmadı başaramadılar. Bu sefer Türkiye’nin tabiatına aykırı olduğu halde sırf her şey pahasına Yeni Türkiye’yi sabote edebilmek için uyduruk bir CHP-MHP-HDP koalisyonu modeli ürettiler. Gözleri öyle dönmüştü ki şerefli, onurlu ve yurdunu seven ülkücülerin PKK’lı teröristler ile bir koalisyonda canları pahasına yer almayacakları gerçeğini ufacık çocuklar bile bilirken ciddi, ciddi bunu da denediler.

Gene başaramadılar!

Türkiye’de casusluktan yargılanan gazetecileri sahte “basın kahramanı” olarak pazarlamaya kalktılar. İstanbul’da AB ülkelerinin en başta İngiltere Başkonsolosu olmak üzere bazı başkonsoloslar NATO’ya karşı casusluktan suçlanan sanıklarla selfieler çektiler. Rezil oldular. Başaramadılar.

İstanbul Taksim meydanında “Gezi” ya da “17 ve 25 Aralık” darbe girişimlerinde başarısız olunca Türkiye’nin ekonomisine zarar verebilmek için dolar spekülasyonları üzerinden istikrarı bozmaya çalıştılar. Başaramadılar.

Şimdi de “Ermeni Kartını” devreye soktular.

Hadi AP “neyi doğru yapıyor ki” mantığı ile baktığımız ve “boşverin, ne yaparlarsa yapsınlar” dediğimiz bir parlamento olarak “Ermeni Soykırımı” yalanlarını Türkiye karşıtlığı için tekrar, tekrar devreye soktu. Ama güya ciddi bir parlamento olarak tanımladığımız Almanya Federal Meclisi’ne (Bundestag) ne oluyor?

Sahi Almanya’da Bundestag’ta “Ermeni Soykırımı” yalanını 2 Haziran 2016 günü yapacakları oturumlarında kabul etme çabasında olan SPD, Yeşiller ve Sol Parti üyesi milletvekillerinin amacı ne?

Hatta Türkiye düşmanlığında ve terör örgütü PKK destekçiliğinde en önde gitme konusunda oldukça hırslı olduğunu bildiğimiz Sol Parti ve son yıllarda PKK terör örgütü destekçisi HDP ile çok sıkı ilişkiler kuran Yeşiller de bizi şaşırtmadı. Onlardan Türkiye’ye yönelik “objektif” ve “dürüst” bir yaklaşım beklentimiz yok! Ancak federal hükümeti oluşturan koalisyonun ortağı olan SPD hem Almanya’daki hem de Türkiye’deki Türkler için “büyük bir hayal kırıklığı” oldu.

SPD’nin Türkiye düşmanı bu girişime destek veriyor olmasını beklemezdik. Almanya’nın çıkarlarına bu derece aykırı ve yanlış bir kararı onaylamak aslında 150 yılı aşkın bir geçmişe sahip Alman sosyal demokratlarına hiç yakışmamakta.

Acı olan ise aslında “ne Ermenilerin ne de Türklerin bu milletvekillerinin umrunda olmadığı” gerçeği!

Türklerin ve Ermenilerin yaşadıkları Bundestag’ı ilgilendiren bir konu değil. Türkler ve Ermeniler arasında sorunlar varsa bunu yine kendileri diyalog ile çözecekler. Türkiye bu konuda çok uzun zamandır Ermenistan’a çağrılar yaparak “gelin tarihçilerimiz bir araya gelsin ve birbirimize yaşattığımız acılar varsa bunu birlikte ortaya çıkaralım ve adını koyalım” diyen taraf! Yani Türkiye Türklerle Ermeniler arasında geçmişin sorunlarını birlikte çözmeyi ve bundan sonra dost komşular olarak yaşamayı sürekli dile getiren ülke!

Alman milletvekilleri yalan bilgilere ve tek taraflı iddialara dayalı bilgilerle “Ermeni Soykırımı” yalanını oyladıklarında aslında belki de Türklere ve Ermenilere en büyük kötülüğü etmiş olacaklar. Tarihi çarpıtarak “geçmişle hesaplaşılamayacağını” aslında en iyi Almanlar bilirler.

Ama amaç Türkiye’ye zarar vermekse SPD’li, Yeşil ve Sol Partili milletvekillerinin tüm bu çabaları “boşa kürek çekmek”. Nafile çabalar.

Bu çirkin hedefe ulaşmak için yaptıkları ile Almanya’da bir “devi uyandırdılar”. Türkler silkindi ve artık bu “aşağılık oyunlara karşı kayıtsız kalmayacaklar”. Bu nedenle Almanya’da tüm demokratik haklarını kullanarak Türkiye’ye ve Türklere karşı yapılan haksızlıkları protesto ediyorlar. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a en “aşağılık hakaretleri” eden bir şarlatan nedeniyle Alman 2. Televizyonu ZDF Türklerin protestosunun ne nalma geldiğini yaşadı. Bundestag milletvekilleri günlerdir binlerce protesto emaillerine muhatap olmaktalar.

2 Haziran 2016 günkü oylama öncesi onbinlerce Türk 1 Haziran 2016 günü Berlin’de olacak ve “Nefrete ve yalanlara hayır! Dayanışmaya evet!” diyecek. Ve 2 Haziran’da “Ermeni Soykırım Yalanına” evet diyen milletvekillerinin seçim bölgelerinde Almanya’da seçmen olan Türklerin karşısına çıkıp, utanmadan nasıl oy isteyeceklerini de çok merak ediyoruz.

Evet dediğimiz gibi güçlü Yeni Türkiye’den ve bağımsız politikalarını yürütmekte kararlı lideri Recep Tayyip Erdoğan’dan rahatsız olanlar bu Ermeni yalanlarını kullanarak Türkiye’ye zarar verme çabalarında bir kez daha başarısız olacak ve hüsrana uğrayacaklar.

Oysa Türkleri ve Ermenileri rahat bırakıp Avrupa’da kendilerinin sahip olduğu sorunlarını çözmeye kalksalar kendi vatandaşları için hayırlı bir iş yapmış olurlardı! 

01/06/2016 11:02
Bu habere tepkiniz:
Habersiz kalmamak için Telegram kanalımıza katılın
ad
ad
TAGS: ozan ceyhun
MANŞETLER

HK Ozan Ceyhun

© 2024 Haber Kıbrıs Medya Danışmanlık ve Matbaacılık Ltd.