Sandığa giden her yüz kişiden 36’sının oyunu aldı…

50 vekil olan mecliste, 21 koltuğa sahip…

Ancak, gelin görün ki, hükümette de yer almadı…

UBP, bunu “sivil darbe” olarak niteledi…

Dört parti bir araya geldi, UBP’yi devre dışı bıraktı.

CTP başbakanlığında, HP, TDP, DP kabinede…

Bu tabloda, en olmayacak şey oldu…

UBP ana muhalefet…

Ancak, sessiz…

Ve hatta silik…

Yerel seçimlere odaklanmış bir UBP görüyoruz…

Ülke gündeminden kopmuş…

Sadece yerel seçimlere odaklanmış…

Öyle görünüyor ki…

UBP bu süreyi de “ülke gündeminden uzak…”

Yerel seçim tartışması ile geçirecek…

Geçirecek ki…

Ülkeye de yazık olur.

21 vekilli UBP, ülke gündemine de konsantre olmalı…

Kısır, etnik, milliyetçi, ayrımcı tartışmalardan uzak…

Halkın hayatını kolaylaştıracak bir icraat sürecine ihtiyacımız var…

İktidar varsa…

Anamuhalefet de olmalı…

Yok mu başka gündem?

“Yeniden Doğuş Partisi, Afrika Gazetesi olaylarını sevdi…”

Bunu söyledim.

Neden söyledim?

Çünkü, YDP’yi yönetenler sezdi ki, burada bir “oy potansiyeli” var…

Yüklendikçe o alana yüklendi.

O kadar yüklendi ki…

Adaleti de…

Yargıyı da sorgular noktaya geldi.

İnsanlara, “Sizi Kıbrıslı kabul etmiyorlar, ayrımcılık yapıyorlar” diye bağır bağır bağırıyor.

Ve YDP hızla “radikalleşiyor…”

Radikallerin de siyasette yeri yok, siliniyor.

Toplumsal sorunları görmezden gelenlerin…

Ulusal değil, “kitlesel” de değil, “zümresel” politika yapanların siyasetteki durumu ortada.

Bugün ülkeyi, “Kıbrıslı- Türkiyeli” olarak bölenler…

“Türkiyeli” dedikleri seçmenden oy devşirmeyi kar sayanlar…

Yarın da başlar onu bölmeye…

Alevi- Sunni…

Türk- Kürt…

Sonra onu da böler…

Hataylı- Karadenizli…

İzmirli- Ankaralı…

Bunun sonu yok…

“Siz- biz” siyasetinden oy devşirdiğini sananlar, memleketin yangın yerine döndüğünün de farkında değil.

Hayatın her alanı bu ülkeye zulüm ediyor.

Eğitimden sağlığa yara kanıyor…

Pansuman gerek…

Ama “kaşımayı” seçenler var…

YDP, toplumsal sorunlarla da ilgilenmeli…

Arter yolu yarıladı

İsmail Arter, UBP- DP’nin ortak adayı olarak girdi seçimlere.

4 yıl önce…

Bu dört yılda buna bağlı kaldı…

DP’li olduğunu hepimiz biliyoruz Arter’in.

Öyle davranmadı…

Hem UBP, hem de DP’yi korudu, kolladı.

İstihdamlarında, icraatlarında bu gerçeğe bağlı kaldı.

Sadece DP’liler değil…

UBP’liler de kendisini kabullendi.

O da UBP’lileri kabullendi.

Belediye üst yönetimi şekillenirken de bu dengeye dikkat etti.

Şimdi seçim zamanı geldi çattı…

DP’liler ortada yok.

UBP’liler Arter’e sahip çıkıyor.

Geçen akşam, UBP Mağusa İlçe’sinde bir toplantı yapıldı.

UBP’liler toplantıya akın etti.

Yönetim içeride konuyu görüşürken, partililer kararını verdi, sosyal medyadan da paylaştı.

UBP’liler Arter’in “adayları” olmasını istiyor.

Şimdi soru şu:

“Arter yeniden ortak aday mı olacak, UBP’nin adayı mı olacak?

Görünen o ki…

UBP ve DP destekli bağımsız aday olacak…

Ya tüketici?

Ülkede hiçbir olayı “tüketici” odaklı tartışmıyoruz.

En pahalı telefon faturasını ödüyoruz…

En pahalı su faturasını ödüyoruz…

En pahalı elektrik faturasını ödüyoruz…

Ama, “ödeyenlerin” hiçbir söz hakkı yok.

Kıb- Tek’te Kıb- Tek çalışanları…

Telekomünikasyon Dairesi’nde daire çalışanları…

Suda belediye başkanları…

Hep, “tüketiciden” fazla konuşmaktalar…

Tüketici “ödemeye” mahkum…

Ama konuşma hakkı yok.

“Yahu nedir bu farta bıktım, özelden hizmet alsak daha mu ucuz” cümlesini tamamlama hakkı dahi yok.

Ne ucuzlatacak bir öneri, kavga var, ne de destek.

“Aynen böyle kalsın…” mantığından öte bir şey de yok.

Bırakın tüketiciyi…

İlgili bakan yahu…

Risk onda…

Yetki onda…

Siyasi karar verme yetkisi onda…

Bu konularda ağzını açamıyor bakanlar…

“Hap gibi” yutuluyorlar…

“Statükonun efendileri” tarafından…

Tüketici de adeta “kürek” mahkumu…

Eziyet çeke çeke ödemek zorunda…

26/02/2018 12:40 Bu habere tepkiniz:

Habersiz kalmamak için Telegram kanalımıza katılın