Ülkemize su getirilmesi zararımıza mı?

ads ads ads ads
25/11/2014

ads

Orhan Aydeniz Orhan Aydeniz


Dünyamızı ciddi derecede tehdit eden küresel iklim değişikliğinden en çok etkilenecek bölgede bulunuyoruz.

Bu nedenle önümüzdeki yıllarda kuraklık daha da şiddetlenecek, yağışlar azalacak, yer altı su kaynaklarımız tuzlanacak ve su kıtlığı artacaktır.

Ekim 2013 - Mart 2014 yağış sezonu 212.7 mm. Yağış ile son 113 yılın en kurak yılı olmuştur.

Vikipedi ansiklopedisine göre ‘ yıllık ortalama 250 mm’nin altında yağış alan bölgeler çöl olarak tanımlanır.Görüldüğü gibi geçen yağış sezonunda ülkemize,çöllerden bile daha az yağış düşmüştür.

Öte yandan su temin ettiğimiz yer altı su kaynaklarının büyük bir kısmı tükenmiş geriye kalanla da aşırı derecede tuzlanmıştır.

Doğadaki pınarların tümüne yakını, yaz aylarında kuruduğu için, yaban hayvanlar büyük ölçüde azalmıştır.

Tarımsal yetiştiricilikte kullanılabilecek sularda en çok 800ppm tuz bulunması gerekirken, tarımda kullanılan tuz oranı, genellikle 4000-5000 ppm’İn (litrede 4-5 gr.tuz)üzerindedir

Halen yerleşim yerlerine verilen içme ve kullanma sularının yetersiz olması bir yan, bir de aşırı derecede tuzlu olup,beyaz eşyaların bozulmasına sebep oluyor.

Geçen yağış sezonunun çok kurak geçmesi nedeniyle hayvan yetiştiricileri için dışarıdan ot ithal edilmiştir.

Şebeke sularının yetersiz ve kalitesiz olması nedeniyle turistik oteller, sanayiciler ve yerleşim yerlerindeki vatandaşlarımız su ihtiyaçlarını tonu 15 -20 TL tankerlerle satın alarak karşılamaktadır.

Hayvan yetiştiricileri hayvanlarının içme suyu ihtiyacını tankerlerle satın alarak karşılamaktadır.

Ülkemizdeki su kıtlığına karşı denenen balonla ve gemi ile su temininin başarılı olamayacağı görülmüştür.

Kıbrıs’ın her iki kesiminde yapılan baraj ve göletlerde ise, yağışların azalması nedeniyle, yeterli ve ihtiyaçlara cevap verebilecek su toplanmamaktadır.

Şebeke sularının aşırı tuzlu olması nedeniyle ev bahçelerindeki bitkiler kuruyup yok olmaktadır.Su kıtlığına çare bulunmaması durumunda yerel bitkilerimizin yerine sadece kaktüs yetiştirebileceğiz.

Petrol fiyatlarını her geçen gün artmasına karşın çaresizlikten, büyük harcamalar ve deniz ekolojisinin bozulması pahasına deniz suyu arıtılarak içme suyu olarak kullanılmaktadır.

Sulama sularındaki aşırı tuz oranı nedeniyle turunçgillerde ve diğer üretim dallarında üretimde azalma ve kalite düşüklüğü olmaktadır.

Yer altı sularının kuruması ve tuzlanması nedeniyle sulu tarımla uğraşan bir çok vatandaşımız, yetiştiricilikten kopmuştur.

Su kıtlığı,ve pahalılığı sanayide, turizmde maliyetlerin artmasına ve tarımda verim ile kalite düşüklüğüne sebep olmaktadır.

Mevcut durumun böyle devam etmesi halinde, her geçen yıl ülkemizde tüm canlıların yaşamı zorlaşacaktır.

Öte yandan anavatandan 75 milyon ton su temini ise hem içme ve kullanma suyu sıkıntısını ortadan kaldıracak, kaliteli sulama suyu kullanılması nedeniyle tarımda verimlilik ve kalite artacak,yer altı su kaynaklarımız beslenecek, buna bağlı olarak da kuruyan pınarlar yeniden akacak, doğal hayvanlar rahatlayıp çoğalacak,doğamız yeniden yeşillenip canlanacak ve yaşam kalitemiz yükselecektir.

Kıbrıs Türk halkına hatta adanın tümüne yapılan bu büyük hizmeti, gerçekdışı, komik,hayali,tutarsız ve dayanaksız gerekçelerle küçümsemek, kötülemek,önemsizleştirmeğe çalışmak, bize hiçbir şey kazandırmaz. Aksine imajımızın lekelenmesine,vefasızlıkla ve nankörlükle suçlanmamıza zemin hazırlar.

Su projesini kötülemek;ülkemizde yaşamının zorlaşmasını, ekonominin gelişmemesini,halkımızın çaresizlik içinde kalmasını, kendi yönetiminden soğumasını ve böylece Rum’a yamalanmayı kabul etmek zorunda kalmasını istemek anlamındadır.

Her şeye rağmen, halkımızın ezici çoğunluğu suyun gelmesini büyük bir heyecanla beklemekte, yapılan bu büyük hizmetin değerini ve önemini de takdir etmektedir.

 

25/11/2014 13:32
Bu habere tepkiniz:
Habersiz kalmamak için Telegram kanalımıza katılın
ad
ad
TAGS: orhan aydeniz
MANŞETLER

HK Orhan Aydeniz

© 2024 Haber Kıbrıs Medya Danışmanlık ve Matbaacılık Ltd.