İlginç ve geçmiştekilerden farklı bir seçim kampanyası dönemi yaşıyoruz.

Bir kere sokakta seçim heyacanı yok.

Vatandaşın önemli bir çoğunluğu seçime karşı ilgisiz.

Belki de seçimlerin ülkede bir şeyleri değiştiremeyeceğini düşündüğü için vatandaş seçime ilgi göstermiyor.

Umutları tüketildiği için…

Sevgili Selim Sayarı NTV’deki haberinde seçim kampanyası sürecindeki önemli bir ayrıntının altını çizdi.

Kıbrıs sorununun bu kampanya sürecinde hiç yer almadığını söyledi.

Çok doğru.

İlk kez Kıbrıs meselesinden bağımsız bir kampanya süreci yaşıyoruz.

İlk kez çözüm ve çözüm karşıtlığı üzerinden kampanya yürütülmüyor.

Kıbrıs konusuda da artık bir şey olmayacağı görünen o ki siyasi partiler tarafından da kabullenildi.

Tıpkı diğer meselelerde değişen iktidar partilerine rağmen bir şeylerin değişmediğinin vatandaş tarafından kabullenildiği gibi…

Yani durum vahim.

Aslında partilerin halka gerçek anlamda hiçbir şey vaat edemediği ve umut vermediği bir seçime doğru hızla ilerliyoruz.

Umutsuzluğun hat safhada olduğu ve beklentilerin dibe vurduğu bir ortamda…

Böyle olunca da karma oy ister istemez öne çıkıyor.

Sandığa gidecek olan seçmen tercihini ağırlıklı olarak karma oy şeklinde yansıtmaya hazırlanıyor.

Her ne kadar karma oyun karmaşıklığı öne çıkarılmış olsa da, seçim tarihi yaklaştıkça vatandaş bunun nasıl olabileceği konusunda kendi kendini geliştirip, öğrenmenin yolunu buluyor.

Bu arada karmacıların işi de kolay değil.

Çünkü karma oy için istenen sayıyı bulmakta zorlanıldığı da en çok konuşulan konulardan biri.

Bu durum tabi ki siyasi partilerin yarattığı bir sonuç.

Bugüne kadar yaşananlar ülkeyi böyle bir duruma getirdi.

Ne yeni, ne de eski siyasi partiler bu durumu şu ana kadar değiştirebilecek bir şey yapabildiler.

Bundan sonra da yapmaları zor görünüyor.

Memleketteki durum bu iken siyasi partilerin yürüttükleri seçim kampanyalarında ortaya koydukları söylem, slogan ve vaatler gerçeklikten uzak ve halkın siyasete bakış ve güvenini daha da sarsacak nitelikte…

Ayağı yere basmayan vaatler bir yandan havada uçuşurken, diğer yandan bugüne kadar iktidar olunduğunda neden yapılamadığı açıklanmadan, ‘bundan sonra yapacağım’ denilmesi halk içerisinde kabul görmüyor.

Kısacası tüm bu olup bitenler ülkede bir şeylerin doğru gitmediğini bize gösteriyor.

Ve sonuçta halk kaybediyor, ülke kaybediyor.

Ülkeyi kurtarmaya soyunanlara rağmen bunlar oluyor.

Ve umutların yeşerebilmesi bir başka bahara kalıyor…