Yerli bankalardan kredi çeken perişan oluyor

ads ads ads ads
10/03/2017

ads
Yerli bankalardan kredi çeken perişan oluyor

Özlem ÇİMENDAL

Ekonomist Ünal Akifler, ülkede bankaların adaletsiz davrandığını belirterek, günden güne insanları kendilerine muhtaç eden banka faizlerinin bir an önce  kontrol altına alınması gerektiğinin elzem olduğuna dikkat çekti.

Yasanın en erken zamanda çıkarılarak Merkez Bankası’nın da yetkili kılınması gerektiğine dikkat çeken Akifler, ayrıca siyasilerin de bu işi uzmanlara bırakması ve kesinlikle işe dahil olmamaları gerektiğini vurguladı.

TL’deki enflasyonun yüzde 10 olduğunu söyleyen Akifler, faizin yüzde 24 olduğu bir yerde bunun felaketle eşdeğer sayılabileceğini kaydetti.

 

Akifler, kredi kartları için “yıllık” açıklanması gereken ancak 3 ay geçerli olmak üzere açıklanan “aylık” faiz oranlarının da “kandırmacadan” başka bir şey olmadığının altını çizdi.

KKTC’de faizler konusunda kontrolsüz bir durum olduğunu söyleyen Ekonomist Ünal Akifler, hala alt ve üst limitleri belirleyen bir faiz yasası olmadığını kaydetti. Bir an evvel yasa çıkarılarak Merkez Bankası’nı da yetkili kılınması gerekliliğinin şart olduğunu dile getiren Akifler, ayrıca siyasilerin ise bu işi uzmanlara bırakması gerektiğini kesinlikle işe dahil olmamaları gerekliliğini vurguladı.

“Siyasiler bu işe karışmamalı, kontrol Merkez Bankası’nda olmalı”

Yeni Bakış’a ilginç saptamalarda bulunarak, açıklama yapan Ünal Akifler, her geçen gün insanları sarmalına alan faizler konusunun siyasilerin işi olmadığını Merkez Bankası’nın işi olduğunu ifade etti. Faiz oranlarının enflasyona bağlı olarak zaman zaman değişiklik gösterdiğini de anlatan Akifler, “Enflasyon yükselir faizler yükselir, düşer faizler de düşer. Bunun kontrolünü Merkez Bankası’nın yapması gerekir, bununla birlikte o yetkinin de elinde olması gerekir” dedi.

“Fahiş faiz uygulayanları denetleyen mekanizma şart”

Merkez Bankası’nın kredi faizlerinin gösterge faizi olarak belirlemesi gerektiğini buna uymayarak fahiş faiz uygulayanları da takip etmesi gerektiğini de söyleyen Akifler, “Faiz belirlemede birçok etken belirleyici olabilir. Kimi kişi riskli gruba girer ve banka yüksek faiz uygulamasında bulunabilir” şeklinde konuştu.

“Sabit faiz vardı, fazlasını almak yasaktı”

KKTC’de İngiliz döneminde faizlerin sabit %9 olduğunu hatırlatan Akifler, konulan sabit faizden fazlasının alınmasının ise yasak olduğunu ifade etti. TL’ye geçildikten sonra enflasyonun %200 olduğunu söyleyen Akifler, “Parasını bankalarda işletenler mahvoldu, %9 faiz uygulamasıyla. Biz enflasyon açısından değişken bir para birimi kullanıyoruz” ifadelerini kullandı.

“Faiz oranları kandırmaca”

Merkez Bankası’nın Banka Kartları ve Kredi Kartları Yasası kapsamında Ocak 2017’den geçerli olmak üzere 3 aylık süreyi kapsayan açıkladıkları faiz oranlarının geçici olduğunu da söyleyen Akifler, “Bu kandırmacadan başka bir şey değildir” dedi.

“Faizleri düşük göstermek için yıllık değil, aylık belirliyorlar”

Faiz oranlarının düşük görünmesi için yıllık belirlenmesi gereken faiz oranlarının aylık belirlenmeye başladığından da bahseden Akifler, “Türkiye’de yapıldığı gibi burada da artık aylık belirleme yoluna gidiliyor anladığım kadarıyla ama bu insanları kandırmacadan başka bir şey değildir. Faiz demek yıllık demektir. Bugün İngiltere’de öyle yoktur aylık faiz belirleme sistemi” diye konuştu.

%10’luk enflasyonun olduğu yerde %24’lük faiz felaket sayılır

TL’deki enflasyonun %10 olduğunu söyleyen Akifler, faizin %24 olduğu bir yerde bunun felaketle eşdeğer sayılabileceğini kaydetti.  Akifler, “Oranların 2’ye 2 şeklinde olması gerekir yani, bankaya para yatırdığınızda sizin kazançlı çıkmanız için enflasyon %5 ise size en az %7 vermesi gerekir. Bu sistemin var olabilmesi için bankacılık sisteminin doğru oturmuş ve becerinin sağlanması lazım” ifadelerini kullandı.

Mağduriyetleri giderip, kontrol altına alabilecek otorite Merkez Bankası

Banka işlemlerini, doğabilecek mağduriyetleri ve faiz oranlarını kontrol altına ancak Merkez Bankası’nın alabileceğini, devletin bu konuda bir şey yapmasının uygunluk teşkil etmeyeceğini dile getiren Akifler, yasanın geçirilerek, Merkez Bankası’na bir an evvel yetki verilmesini vurguladı.

“Yapamıyorlarsa gerekirse uzmanları değişecekler”

Akifler, “Bunu kontrol atına alması gereken Merkez Bankası ve uzmanlarıdır. Eğer onlar da bu işi yapamazsa değişikliğe gidecek gerekirse personelini de değişecek. Ancak bu şekilde ekonomideki taşlar yerine oturup, ülkedeki faiz mağduriyeti giderilebilir” dedi.

“Finans sektörünün sağlıklı işlemesinden Merkez Bankası sorumludur”

Merkez Bankası’nın finans sektörünün sağlıklı işlemesinden sorumlu olduğunun altını çizen Akifler, “Finans ve ekonomi alanı oldukça riskli ve önemli bir alandır. Bunları ancak uzmanlar ele alıp, tespitlerde bulunmalı. Zamana ve zemine göre değişim yapılmalı. Merkez Bankası’nın ekonomi daralıp, canlandığında, Türkiye’de enflasyon ve faizler yükselip düştüğünde bunları anlayacak, dikkate alacak ve buna göre bankaların faiz oranlarını belirleyeceği, uyulmadığı takdirde takip edebileceği bir sistem geliştirmelidir.

“Seçim kazansın diye, düşük faizlerle tasarruf sahiplerini mahvettiler”

Ekonomi ve finans işlerinin politikacılara bırakılmaması gerektiğinin altını çizen Akifler, “Seçim kazansın diye düşük faizlerle yapılan işlemlerle tasarruf sahiplerini mahvettiler” dedi.

“Şimdi de kredi alanları mahvediyorlar”

Akifler, “%9 faizle enflasyonun %200 olduğu bir işleyiş her şeyi yerle bir etti. İngiliz döneminde enflasyon yoktu. İstikrarlı Kıbrıs Lirası ve sterlin vardı. Enflasyon %4’tü. Ama biz %200 enflasyona hala %9 faiz ödüyoruz. Bütün tasarruf sahipleri mahvoldu. Şimdi de kredi alanları mahvediyorlar” ifadelerini kullandı.

Kaynak: yenibakış

10/03/2017 11:11
Bu habere tepkiniz:
Habersiz kalmamak için Telegram kanalımıza katılın
ad
ad
TAGS: Yerli banka, kredi
MANŞETLER

HK EKONOMİ

© 2024 Haber Kıbrıs Medya Danışmanlık ve Matbaacılık Ltd.