Serdaroğlu: Disiplin tüzüğüyle ilgili duruşumuz değişmedi
13/05/2025












Haber Kıbrıs'ta Muazzez Gazihan'ın konuğu olan Hür İşçi Sendikaları Federasyonu (Hür-İş) Genel Başkanı Ahmet Serdaroğlu, Disiplin Tüzüğü ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Serdaroğlu, Hür-İş Federasyonu olarak Disiplin Tüzüğü konusundaki duruşlarından ve görüşlerinden hiçbir şekilde geri adım atma düşüncelerinin olmadığını ifade etti.
Türkiye ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ilişkilerinin çok önemli olduğunu vurgulayan Serdaroğlu, Türkiye’ye yönelik “işgalci” söylemini kabul etmediğini belirtti. Türkiye’ye yönelik saygısızlık içeren eylemlerin doğru olmadığını, bu platformun Disiplin Tüzüğü için kurulduğunu ve Türkiye’ye hakaret yeri olmadığını ifade etti.
“Din ve devlet işlerini karıştırmamamız gerekir, yoksa toplum bölünür, ayrışır” diyen Serdaroğlu, Disiplin Tüzüğü’ne dair duruşlarının net olduğunu ve bu duruştan geri adım atmayacaklarını yineledi.
Serdaroğlu, “Hür-İş her zaman emekçiden yana. Dün neyi savunduysak bugün de onu savunuyoruz. Toplumun ve devletin hak ve menfaatleri doğrultusunda yolumuza devam ediyoruz. Hür-İş’in mücadelesini kimseye tartıştırmayız.” dedi.
Sendikaların bu hassasiyete başta uyduğunu ancak bazı siyasi yapıların süreci provoke ettiğini ve amacından saptırdığını söyledi.
Bazı eylemlerdeki söylem ve iddiaları da eleştiren Serdaroğlu, bu tarz çıkışların toplumu daha iyiye götürmeyeceğini, devlete ve topluma zarar verdiğini belirterek, “Söylenen sözler bizi kutuplaşmaktan ve bölünmekten başka bir yere taşımaz. Eğer bir iddia ve ispat varsa, bunun yeri bellidir; mahkemeye gidilir.” dedi.
“Disiplin Tüzüğü ile yola çıktık, ancak olay bambaşka boyutlara taşındı. Bu doğru değildir.” diyen Serdaroğlu, hükümetin Türkiye ile ilişkilerini bir kez daha gözden geçirmesi gerektiğini dile getirdi.
Disiplin Tüzüğü konusunda Hür-İş Federasyonu’nun duruşunun aynı noktada olduğunu ve bu görüşlerden vazgeçme düşüncelerinin olmadığını yineledi.
Serdaroğlu sözlerine şöyle devam etti:
“Herkesin dini kendinedir. Ben elhamdülillah Müslümanım, bunu her platformda da söylüyorum. Ama insanlar aç, işsiz; çocuklarımız göç noktasına geldi. Toplum olarak neleri tartıştığımız beni gerçekten üzüyor. İnşallah kısa sürede hem Türkiye yetkilileri hem de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti yetkilileri bu yanlıştan döner ve aralarındaki ilişkileri düzeltir.
Ne yazık ki bizim yetkililer, Türkiye hükümetiyle doğru zamanda doğru ilişkiyi kuramadılar. Sorun da budur. Buradaki toplumu ve halkı, Türkiye’ye iyi anlatamadılar. Anlatamadıkları için de bugün bu sorunları yaşıyoruz.
Bir kız çocuğunun başını kapatması değildir sorun. Sorun, disiplin düzeni bozulursa onu idare edemeyiz. Yarın biri ‘özgürlük var’ deyip oğlan çocuğumuz kafasına sarık bağlayacak, başka dinlere mensup öğrenciler kendilerine uygun kıyafetle gelecek. O yüzden devlet okullarında kurallara uymalıyız.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti bu tartışmaları kaldıramaz. Ortalık bu kadar karışıkken Disiplin Tüzüğü üzerine yoğunlaşmamız yanlış ve hatalıdır. Hükümet ve muhalefet bir an önce oturup akıl yoluyla bu konuyu çözüme kavuşturmalı. Bir an önce özümüze ve gerçek hayata, yani ekonomiye dönmeliyiz çünkü bu toplum geçinemiyor.”
Serdaroğlu, sendikaların bu hassasiyete başta uyduğunu, ancak bazı siyasi yapıların bu süreci provoke ettiğini ve amacından saptırdığını yineledi.






