AİHM çıkış yolunu gösterdi de biz ne yapacağız?
11/06/2025











Hüseyin Ekmekci
HUKUKU DOĞRU İŞLETİRSEK, TANINMASAK DA CİDDİYE ALINIRIZ. BU YÜZDEN TAŞINMAZ MAL KOMİSYONU BİR TABELADAN İBARET DEĞİL, DÖNÜM NOKTASI… AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ DE, “TEMBELLİK YAPMAYIN, KOMİSYONU İÇ HUKUK YOLU OLARAK ÇALIŞTIRIN” DİYOR
KAPALI MARAŞ’TAKİ ÇÖZÜMSÜZ BİR DOSYA İÇİN VERİLEN BU KARAR, YENİ BİR SAFHADIR… AİHM, ÇIKIŞ YOLUNU GÖSTERDİ DE… SORU ŞU: BİZ NE YAPACAĞIZ? SAÇMA SAPAN AÇIKLAMALARLA ZAMAN MI ÖLDÜRECEĞİZ, HUKUK TEMELLİ ADIMLAR MI ATACAĞIZ? BÜTÜN MESELE BU…
Kıbrıslı Rum K.V. Mediterranean Tours Ltd. isimli Rum şirketi, 2010 yılında Taşınmaz Mal Komisyonu’na başvurarak, malının iadesini istedi. Komisyon Maraşla ilgili kararları “çözüm sonrasına” bıraktığı için, karar üretmedi, haliyle Rum şirket de “iç hukuk” yolunu tüketmiş oldu
Süreç devam etti, bu kez şirket 2017 yılında, Kapalı Maraş’taki bir bina kompleksi için Türkiye aleyhine AİHM’ye başvurdu. TMK’ya da başvurmuşlardı ama sonuç alamadılar. Yıllardır kapalı olan Maraş’a dair ilk ciddi dava buydu. Ve karar nihayet açıklandı.
AİHM oybirliğiyle dedi ki: “Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ihlal edildi.” Protokol 1, madde 1 – mülkiyetin barışçıl kullanımı çiğnendi. Türkiye 7 bin Euro manevi, 11 bin Euro da masraf ödemeye mahkûm edildi. Toplamda 18 bin Euro’luk bir karar çıktı.
Ortada bir “mahkumiyet” olsa da, tam Türk tarafının istediği gibi bir karar çıktı. Bu para ceza değil, simge. Asıl karar şu: TMK geçerli bir iç hukuk yoludur. Hem de Maraş için! Yani AİHM, Kapalı Maraş’ta bile “çözüm adresi” olarak Lefkoşa’daki TMK’yı işaret etti. Bu, fiilen TMK’yı tanımanın satır arasındaki cümlesiydi.
Mahkemenin kararı sadece Rum tezlerine değil, TMK’yi çalıştırmayı “beceremeyen” Türk tarafına da bir tokattı aslında: “TMK çalışmıyor, gecikiyor, görevini yapmıyor.” Bu tembellik, doğrudan KKTC makamlarının ihmalkârlığı. AİHM satır aralarında diyor ki: “Kurum var ama işlemiyor.” Bu da başlı başına bir utanç.
Şirketin bir başka iddiası daha vardı: “TMK tarafsız değil, çünkü EVKAF sürece dahil oluyor, Maraş’ta hak iddia ediyor.” Bu noktada AİHM netti: “EVKAF’ın müdahalesi ihlal değildir. İddiasını kanıtlasın, hukuk da kararını versin. TMK taraflı değil, hukuk zemini sunuyor…”
Yani Rum şirketin istediği olmadı aslında. Ama, Maraş konusunda atılacak adımları da işaret etti… AİHM Türkiye’yi değil, KKTC’yi gösterdi, “orada çözün” dedi. Şimdi bizim önümüzde bir sınav var. TMK’yı işler hale getirirsek, Maraş dahil birçok dosyayı kendi içimizde çözebileceğiz, hem de uluslararası hukukla.
Maraş artık AİHM kararında dahi “KKTC’nin çözüm alanı” olarak geçiyor. BM kararlarına yaslanan Rum siyaseti bu dava ile ciddi darbe aldı. Ama biz bu fırsatı doğru okursak. Maraş’ta Rum şirketlerle anlaşarak, şirketleri devralan Kıbrıslı Türk yatırımcılara da gün doğmuş oldu…
Biliyoruz ki, Maraş’ta, sınıra “sıfır noktasındaki bir parsel”, Kıbrıslı Türk bir yatırımcı tarafından, üstelik, 1974 öncesi kurulan Rum turizm şirketleri satın alınarak, yatırıma hazır hale getirildi. Süreci ileri bir adım olarak, okuyabilirsek, yeni bir sayfa açabiliriz…
AİHM bizi tanımıyor, belki. Faturayı Türkiye’ye kesiyor, net… Ama kurumlarımızı muhatap alıyor. “Lefkoşa’da, TMK’da bu sorunu çözün” diyor, tembelliğimizi de hatırlatarak… Ders şu; Hukuku doğru işletirsek, tanınmasak da ciddiye alınırız. Bu yüzden TMK bir tabela değil, bir dönüm noktasıdır artık.
- Çalışma izinleri üzerinde Türkmen mafyası oluşturuldu…
- Kaos kültürü sokakları esir aldı
- Kıb-Tek bir devlet kurumu değil artık...
- Tedbir alması gerekenler sorunun farkında değil
- Memleket bu durumdayken, yaşadıklarımıza bakar mısınız?
- Göç etmeyip adada kalan gençler cezalandırılıyor…
- Bu ülkenin kurumları kendi kendine çözüm üretemiyor
- Ülke gençliği için bir değil çok şey yapmalıyız…
- Serdar abinin çabasını beyhude bir uğraş olarak görüyorum
- Maliye ve ekonomi politikalarında ciddi zaaflar var
- TÜM YAZILARI için tıklayınız





