Ali Baturay yazdı: Sağlık Bakanı Pilli’nin Tabipler Birliği’nden şikayet etme hakkı yoktur

ads ads ads ads
06/08/2020

ads
Ali Baturay yazdı:  Sağlık Bakanı Pilli’nin Tabipler Birliği’nden  şikayet etme hakkı yoktur

     Hangi sektörde olursanız olun, hangi işi yaparsanız yapın, bir iş yaparken, her şeyi mükemmel yaptığınıza inansanız ve gerçekten de yaptığınız işlerden çok şikayet gelmese, genelde beğenilse de arada gelen eleştirilere tepkiyle bakmamanız gerekir.

    Her şeyi en düzgün şekilde yapan, sıfır hataya yakın çalışan ve müşteri memnuniyeti anlamında genelde takdir alan kişi ve kurumlar da zaman zaman eleştirilir.

    Kurumsallaşmış işyerlerinin ve buradaki profesyonellerin eleştirilerden rahatsız olmaması, tam aksine az da olsa bu eleştirilerin neden olduğunu anlamaya çalışması ve daha iyisini yapması gerekir.

    Eleştiriler yol göstericidir, bazen sizin göremediğiniz hataları, aksaklıkları görmeniz ve ileride karşılaşacağınız sorunlara önceden tedbir almanız açısından çok önemlidir.

    Bunları neden anlatıyorum?

    Bunları, Sağlık Bakanı Ali Pilli’nin, Tabipler Birliği Başkanı Özlem Gürkut’a yönelik eleştirilerini okuyunca yazma gereği hissettim.

    Yukarıda, “Yaptığınız her şey tamam olsa da eleştiriye açık olmalısınız” diye yazdım ya, bu açıdan baktığımızda üstelik Sağlık Bakanı Ali Pilli’nin dünya kadar eleştirilecek yanı var…

    Sağlık Bakanı, o kadar çok çelişkili işler yaptı, hatalara düştü ve o kadar çok verdiği sözü tutmadı veya tutamadı ki onu eleştirmemek mümkün değildi.

    Tabipler Birliği ve diğer sağlık örgütleri, Sağlık Bakanlığı’nı eleştirmese, biz onlara kızacak, biz onları eleştirecektik.

    Ali Pilli, defalarca pandemi hastanesi sözü verip, hatta “şu tarihte olacak” diye defalarca tarih de dile getirip, bunların hiçbirini gerçekleştirememiştir.

    Ali Pilli, pandemi hastanesinin temsili resimlerini bile medya mensuplarına dağıtmış, gazeteler, televizyonlar bunları yayınlamıştır ama sonuç fiyaskoydu.

    Defalarca bu topluma pandemi hastanesi sözü verip de yerine getirmeyen Ali Pilli eleştirilmesin mi?

    “Bravo Sayın Pilli, defalarca pandemi hastanesi sözü verdiğiniz ama bizi kandırdığınız, yapmadığınız için size teşekkür ederiz” mi diyeceklerdi ona?

    Sağlık Bakanı, hekimlerin tüm itirazlarına rağmen Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’ni pandemi hastanesi yaptı ve pandemi dışındaki hastaları da riske attı, sorunlar baş gösterince de geri adım atmak zorunda kaldı.

     Ne yapsaydı yani sağlık örgütleri ve kamuoyu, “Bravo Sayın Pilli, uzmanları dinlemediniz, yanlış kararla Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’ni pandemi hastanesi yaptınız, pandemi dışı hastaları mağdur ettiniz, size teşekkür ederiz” mi diyeceklerdi ona?

     Sağlık Bakanı Ali Pilli, İki Toplumlu Sağlık Komitesi’nin toplantılarına Kıbrıs Türk toplumunun “Epidemiyolojik Raporu”nu da sunmakta gecikti, Kıbrıslı Türk üyeleri, Rum meslektaşları karşısında zor durumda bıraktı, daha sonra da sürekli tarih verdiği halde bu tarihler tutmadı, o verdiği tarihlerde hazırlayamadı.

      Rapor için “hazırdır” dedi olmadı, “Meclise getireceğim” dedi getiremedi, “basılıyor” dedi hazır olmadığı ortaya çıktı, geç kalışı konusunda özür dileyeceğine, bu konuda eleştiri yapan Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’ya yüklendi, laf yetiştirdi.

      Epidemiyolojik raporu hazırlatıp sunana kadar herkesin göbeği düştü…

      Ne yapsalardı yani “Bravo size, epidemiyolojik raporu zamanında sunmadığınız, komitenin Kıbrıslı Türk üyelerini zorda bıraktığınız için size teşekkür ederiz” mi deselerdi?

      Siz hükümet olarak pandemi döneminde ülkeye özel bir jetle gelen yatırımcılara, kendi koyduğunuz kuralları uygulamadınız, olay her yönüyle krize dönüştü, “pandemi otelinde konakladılar” dediniz, o bile gerçek çıkmadı.

      Ne yapsalardı yani özel jet krizine neden olan hükümeti ve hükümet üyesi olan siz Sağlık Bakanını kutlasalar mıydı, “Ülkemize böyle bir skandal yaşattığınız için size teşekkür ederiz” mi deselerdi?

    Temmuz ayında dünyaya kapılarımızı açtığımız üçüncü gün, bir cuma gününde, Sağlık Bakanı Ali Pilli, eldeki PCR kit sayısının pazartesine kadar yeterli olduğunu, sonrası için karar alınması gerektiğini söyledi, üstelik “bakanlar kurulu bu konuda karar almak istemezmiş” gibi bir intiba yarattı, herkesi paniğe soktu.

     Kitleri Maliye Bakanlığının alması gerektiği, bunun için de Bakanlar Kurulu kararı üretilmesinin şart olduğu, ancak nedense uzun süre Bakanlar Kurulu’nun bu kararı almadığı yönündeki bilgileri öğrenmek ülke insanına “yok artık” dedirtti.

     Üstelik aynı gün Covid 19 tedavisinde kullanılan etkili ilacın 100 kişilik olduğu, bu sayının kapılarını dünyaya açan ve ilk üç günde dört pozitif vaka ile karşılaşan ülkemiz için yetersiz kalabileceği söylenmişti.

     Ancak pazartesi günü meclis kürsüsüne çıkan Ali Pilli, söz konusu bilgileri medyaya verdiği için sorunun çözüldüğünü itiraf etmiş, hatta “Keşke pandemi hastanesi konusunda da medyayı, kamuoyunu kullanıp, ayağa kaldırıp bu sorunu çözseydim” mealinden şeyler söylemiştir.

     Ne yapsalardı yani, sorunları hükümet içinde çözemeyen, “PCR kiti ve Covid 19 ilacı bitiyor” diye halkı paniğe sokan, bu sorunu çözmek için medyayı kullanan Sağlık Bakanı’na “bravo iyi yaptınız, sizi kutlarız” mı deselerdi?

     Ülkeye gelenlerin, PCR test sonuçları çıkana kadar sağlanacak “kişisel izolasyon” konusundaki sürekli değişen kararlarla yaratılan risklere ve karmaşaya ne demeli?

      Örneğin, “Ülkeye gelen kişilerin PCR sonucu belli olana kadar karantinada kalması” kararı değiştirildi, “Konaklayacakları otelde karantinada kalacaklar” kararı alındı, sonra bu karar da değiştirildi, geri adım atıldı.

    Yine aynı günlerde gelen bir uçağa karantina uygulanmaması nedeniyle, insanlar elini kolunu sallayarak, havaalanından ayrıldı, uçaktan inen kişinin meşhur “berbere gitmesi” meselesi ortaya çıktı.

   Tüm bunları bu topluma yaşatan Sayın Pilli’ye, Tabipler Birliği ile diğer sağlık örgütleri ve ülke kamuoyu teşekkür mü etmeliydi?

    Bu belirsizliklerin ve karmaşanın yaşandığı günlerde, sağlık örgütlerinin, sağlık çalışanlarının, hekimlerin, başta da Tabipler Birliği’nin, “Pandemi hastanesi yapılması, Covid 19 hastaları için ek yatak kapasitesi oluşturulması, yoğun bakımların ve çalışacak personelin hazır hale getirilmesi, bilimsel temele dayanan bir test politikası oluşturulması, test kitlerinin devamlılığının sağlanması ve kapasitesinin artırılması, tedavi için gerekli ilaçların, malzemelerin hazır edilmesi, tomografi, bronkoskopi gibi cihazların hazırlanması, Covid 19 dışı hastaların hizmetini aksatmayacak, hastalarla sağlık çalışanlarını oradan oraya sürüklemeyecek bir organizasyonu hazır etmesi gerektiği” konusunda uyarılar yapması kötü bir şey miydi?

    Çok da isabetli uyarılardı, eğer bunları yapmayacaklarsa, o örgütlerin başında neden duruyorlar ki?

    Sağlık örgütlerinin görevi, denetim yapmak ve ortaya çıkan veya çıkma ihtimali olan konularda uyarı yapmaktır.  

    Şimdilerde yine Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi, pandemi hastanesi gibi kullanılıyor, pandemi için parça parça işgal ediliyor, yine pandemi dışındaki hastalar mağdur ediliyor, ayaktan tanıya yerleştirilmeye çalışılan Covid 19 pozitif vakaları nedeniyle, diğer hastalar Mağusa Devlet Hastanesi’ne taşınıyor.

     Hem Lefkoşa Dr. Burhan Nalbatoğu Devlet Hastanesi’nin düzenini bozuyorlar hem de Mağusa Hastanesi’nin.

     Üstelik, “diğer hastaların, pandemi hastalarıyla aynı çatı altında tedavi görmeye korktukları” gerçeğini, hekimler defalarca söyledikleri, bakanlığı uyardıkları, sırf bu yüzden bazı hastalıkların ilerlediğini söyledikleri halde dikkate alınmadılar.

     Ne yapsalardı yani, “Uyarıyoruz, bizi dikkate almıyorsunuz, teşekkür ederiz” mi deselerdi?

     İnanın, bu örnekleri daha da artırabilirim ama ne demek istediğimi sanırım anladınız, o nedenle sayfalarca örnek vermeye gerek yok.

      Bakan Pilli’nin, “Biz çalışıyoruz onlar konuşuyor. Sağlık içinde çalışan kişiler yapıcı değil, yıkıcı konuşmalar yapıyor. Beni en fazla üzen; Tabipler Birliği Başkanı hiç yapıcı olmamıştır. Hep yıpratıcı olmuştur” demesi doğru bir serzeniş değildir.

      Tabipler Birliği’nin ve diğer sağlık örgütlerinin eleştirilerinin hiçbiri temelsiz değildir, gördükleri eksiklikleri, aksaklıkları, çelişkileri, yapılmayan işleri eleştirdiler, uyarı yaptılar.

     Üstelik bu uyarıları, bu eleştirileri kendileri için değil, halkımız için yaptılar.

     Sayın Pilli, bu eleştiriler nedeniyle siz ve hükümetiniz bazı geri adımlar attığınıza, bazı tedbirler aldığınıza göre, demek ki bu insanlar haklıydı.

     Zaten sizi yalnızca sağlık örgütleri değil, muhalefet partileri, medya ve sosyal medyadan takip edeceğiniz gibi vatandaşlar da eleştiriyor.

     Tabipler Birliği ve diğer sağlık örgütleri içindeki kişiler kamu hekimidir, personelinizdir diye bu uyarıları, eleştirileri hazmedemiyor olabilirsiniz ama hazmetmeyi öğreneceksiniz, eleştiri yapanlar yıkıcı olmak, sizi yıpratmak amacında değil, yanlış yapmanızı önlemek, yapmadıklarınızı yapmanız içindir, halk sağlığı içindir.

    Bunca zamandır bunları anlayamadıysanız zaten, siz o makam için doğru kişi değilsiniz demektir.

    Eleştirilerde art niyet olmadığını, her eleştiriden dersler çıkarmayı, eleştiriler sayesinde en doğru yolu bulmayı öğrenmelisiniz.

    O kadar çok hata yapıyor, o kadar çok çelişkiye düşüyor, o kadar çok verdiğiniz sözleri tutmuyorsunuz ki aslında sizi az bile eleştiriyorlar.

   Dua edin ki bu kamu hastanelerindeki hekim camiası, sağlık çalışanları tüm hatalarınıza rağmen işlerine dört elle sarılıyor ve sizin hatalarınızı da kapatıyorlar.

   Dua edin ki kamu hastanelerinde böyle özverili sağlık personeli var, yoksa şu anda övündüğünüz “başarılı süreç”, terse döner, siz o görevde kalamazdınız…

 

 

06/08/2020 17:08
Bu habere tepkiniz:
Habersiz kalmamak için Telegram kanalımıza katılın
ad
ad
TAGS: Haber Kıbrıs, Ali Baturay
MANŞETLER

HK KIBRIS

© 2024 Haber Kıbrıs Medya Danışmanlık ve Matbaacılık Ltd.