Anastasiadis : “I am the boss”

ads ads ads ads
02/03/2020

ads

Ahmet Muratoğlu Ahmet Muratoğlu


Kıbrıslı Rum Liderin son tavrı Kıbrıs sorunu çözüm çalışmalarının son halinin bir yansımasıdır.

Geçtiğimiz günlerde Güney Kıbrıs hükümetinin Kıbrıslı Rum lider Anastasiadis Başkanlığında bir araya gelmesi sonucunda son aylarda tüm dünyayı korkutan Koronavirüsü’nün güneyde yayılmasını önlemeye yönelik almış olduğu önlemlere kuzey ve güney arasındaki bazı önemli kapıların ‘geçici’ olarak kapatılması kararını da aldı.

Bu kararın alınmasında rum liderliğinin esas gerekçeleri POLİTİK, EKONOMİK ve POPÜLİST yaklaşımdır.

Öncelikle son 5 yıldır yarım yamalak sürdürülmeye çalışılan müzakere sürecinde öne çıkması gereken en önemli unsur DİPLOMASİ olmasına rağmen sanırım bizim ‘çok iyi niyetli’ saf yaklaşımımız rum liderliğinin diplomasiyi yüzde bir poker oyuncusunun ifadesiyle, çaktırmadan kendi çıkarlarını kabul ettirmeye dayalı politik bir olgu ve güç gösterisi olarak görmesi hala kanıksanamadı.

20’nci yüzyılın başlarından itibaren diplomasi klasik anlamıyla kalmamış milletlerarası ilişkileri yürütme ve yönetme mesleği ile bu mesleğin uygulama alanı olarak birinci niteliği "müzakere"dir. Barış esas amaç olmak üzere, savaş için müzakere dahil diplomasinin sınırları içine girer. Bu gün için diplomasi yalnız siyasi nitelikte olmayıp, ekonomik, teknik, kültürel, askeri yönleri de çok gelişmiştir. Ancak yukarıda da bahsettiğim gibi biz son yıllarda diplomasinin yıllar itibarı ile dönüşmesine ayak uyduramayıp sadece müzakere sürecindeki tek yanlı iyi niyet boyutunda takılıp kaldık. Dünyanın değişim sürecinde uluslar arası ilişkileri şekillendiren en önemli unsur ekonomidir.

Bir çok ülke veya taraf pozisyonlarını belirlerken politik karar veya stratejisini bu yönde belirler ve diplomasi de bunun taktik boyutunu halleder. Yani anlayacağınız ESKİ KÖYE YENİ ADET geldi de biz farkında değiliz.

Konumuza gelecek olursak, Anastasiadis’in tavrını müzakere sürecinde Kıbrıslı Türklerin karar alma mekanizmalarına etkin katılımı düşüncesine bakış açısını net bir şekilde görebiliriz. Anastasiadis’in, Kıbrıs Türk tarafının makul istekleri olan karar alma mekanizalarına etkin katılımı ve  dönüşümlü Başkanlık konularında YAZILI hiç bir belge sunumu yoktur. ( Diplomasi gereği yazılı verdiği belge bağlayıcı olacaktır;  Kıbrıslı Türk liderin ‘iyi niyetle’ verdiği harita hala bağlayıcıdır). Bu oyunu kendi diplomatik çıkarları çerçevesinde bir çerçeveye oturtması tabi ki Kıbrıs Rum liderliği açısından doğru ve akıulcıl bir tavırdır.

Sınır kapılarının iki toplumlu komite olmasına rağmen ve bu komitede konu virus veya diğer salgın hastalıklarla alakalı kararlar ortada iken Anastasiadis’in almış olduğu tek taraflı karar tamamıyle hem bir GÜÇ gösterisi (Bossing) hem de Kıbrıs’ta gerçek ve uluslararası tanınır bir yönetimin Başkanının kendisi olduğu teyitinin bir yansımasıdır. Şu sözlerinde de bunun nüansını görebiliriz; Kıbrıslı Türk lider  Mustafa Akıncı’yla gerçekleştirdiği görüşme ve Akıncı’nın bu kararı onaylayıp onaylamadığı konusundaki soruya Anastasiadis şöyle diyor “bu kabul etmesi veya etmemesiyle alakalı bir konu değildir. Bu bizi ilgilendirmez’’ BOOOOOOM.

Bencil, egosantrik, kendini beğenmiş ve populist bir açıklama. Bu yaklaşımlar işin politik yönü.

Ha bir de ekonomik yönü var ki son 3 yılda Kıbrıslı Rumların kuzey Kıbrıs’ta kredi kartı ile yapmış oldukları harcamalar 2017’den 2019’a %600’e yakın bir artış göstererek 21 milyon Euro’ya ulaştı; buna nakit harcamalar dahil değil.

Özellikle Rum liderliği bir çok kez bu para akışının gerek akaryakıta gerekse restoran ve giyim sektörüne kaymasına palyatif önlemler alma girişimlerinde bulunsa da başarılı olamaması sonucunda kapıların geçici olarak kapanması ile statistiki olarak bu kaybın da sınanamasını yapacak sanırım.

İşin bir diğer populist boyutu ise Anastasiadis’in kendi iç kamuyoyunu rahatlatma ve makul güçlü başkan görüntüsü çizme istemi doğrultusunda faşist ELAM ve Sosyal Demokrat görünümlü Nasyonel Sosyalist EDEK ve diğer aşırı sağcı unsurlara şirin görünme gayretidir. Bu kesimlerle defalarca sınır kapılarının tümünün kapanması yönünde yapılmış olan toplantılar sonrasında ELAM’ın geçen hafta resmi olarak açıklaması ile son bazı sınır kapılarının kapatılmasında ETKİN oldukları yönündeki ifadeler korkutucudur.

Kısacası müzakerelerin yürütülmesinde izlenen diplomasi, iyilik taşları ile döşenmiş bir yol değil; ustalık isteyen ve uluslararası ilkişkilerde, uluslararası hukukta uzman, dünya siyasetini yakından takip eden aktif kişilerin yönlendireceği taktik bir alanıdır.

OTURDUĞU YERDEN BAŞARIYA ULAŞAN EN SEVİMLİ YARATIK TAVUKTUR….

02/03/2020 12:29
Bu habere tepkiniz:
Habersiz kalmamak için Telegram kanalımıza katılın
ad
ad
TAGS: Ahmet Muratoğlu, haber, kıbrıs, kktc, kıbrıs haberleri
MANŞETLER

HK Ahmet Muratoğlu

© 2024 Haber Kıbrıs Medya Danışmanlık ve Matbaacılık Ltd.