Böyle de açık açık soyulmaz be kardeşim
03/05/2023











Hüseyin Ekmekci
DEVLETİN KAYNAKLARI YOK, İMKAN OLAN ALANLARDA DA İKTİDAR PİRANA GİBİ… BÖYLE DE AÇIK AÇIK SOYULMAZ BE KARDEŞİM
ÖN KOLTUKTAKİ ÇOCUKLAR BİR BENİ Mİ RAHATSIZ EDİYOR… ANNE BAĞLI, ÇOCUK KUCAKTA… CEHALET Mİ DESEM, SORUMSUZLUK MU?
Her hükümete bir isim bulma konusunda hiç de zorlanmıyoruz. Geçmişe gitmeye gerek yok. Bu hükümet de “ihale hükümeti”. Bildiğiniz sabahtan akşama kadar ihale açmak, o ihaleyi adrese teslim etmek, gerekirse bunun için Meclisi de kullanarak yasa yapmak. Tarih böyle bir hükümet hiç görmedi…
Ne yargıdan çekiniyorlar, ne vatandaştan utanıyorlar. Pervasızca ihaleden ihaleye sıçrayıp duruyorlar. Yetmedi kamu kaynaklarını peşkeş çekmek için iktidar gücünü kullanıyorlar. Hepsini anlatıyoruz, söylüyoruz, yazıyoruz, isyan ediyoruz. Maalesef utanmak yerine, üste de çıkıyorlar…
Bafra’da film, Girne kıyılarında başka film, Mağusa limanında film içinde film, kalkınma bankasında başka film, atamalarda soygun… kimin parası? Hepimizin. Sağladıkları imtiyazlar kimin? Bu devletin. Daha nasıl anlatılabilir ki? Esas üzüldüğüm, tüm vekillerin bunları bilip sadece parmak kaldırması…
Çok mu şey istiyoruz gerçekten? Huzurlu bir ortam bizim talebimiz… Devletin malı çalınmasın, ihalesi şeffaf olsun, bakanlık mevkisine gelen biri vizyonuyla ülkeye değer katsın, ihale takibi yapmasın ve elbette maaşı kendine yetsin. Unutmayın bu devlet kendisine hizmet eden her makama maaş veriyor.
Artık, kamu mekanizması içindeki yargı sisteminin de devreye girmesi gerekiyor. Maliye teftiş, başbakanlık denetleme, Mali Polis, savcılık… Kim koruyacak vatandaşı, kim savunacak. Kime güveneceğiz, en tabi vatandaşlık hakkımızı nerede arayacağız? Burası iyice üçüncü dünya ülkesi oldu, biz de maraba….
Ülke demokrasisi büyük bir yara alıyor. Cumhuriyet Meclisi yanlışları Yasayla düzelten, cumhurbaşkanlığı imzasıyla yanlışa sahip çıkan, savcılık görüşü ile siyasetin ayıbını onaylayan makamlar haline geldi. İhalelerden atamalara kadar. Peki bu anayasal kurumlar neden var? Yanlışı ortadan kim kaldıracak?
Hep birlikte dibe çöküyoruz maalesef. Yetkiyi elinde bulunduranlar seyirci pozisyona geçmiş, arsız güçlü konumunda. Bu korkusuzluk zırhı, “nasıl olsa hesap soran yok, rezil de olmam” rahatlığı bizi bitiriyor. Bunu görmek için gazeteci olmaya gerek yok. İktidar vekilleri de silkinip kendine gelmeli…
Son günlerde trafikte en çok dikkat ettiğim konulardan biri haline geldi. Ön koltuklarda anne kucağında çocuklar. Bilmem sizin de dikkatinizi çekti mi? Bu, bu çağda kabul edilebilecek bir şey değildir. Polisin sırf bunun için özel denetim yapması gerektiğini düşünüyorum.
Cehalet desem değil, vicdansızlık desem anneye yakışmaz, sorumsuzluk desem baba ne işe yarar? Maalesef buçuğa uymayan, çocukları tehlikeye atan bu durum ısrarla her köşede karşıma çıkıyor. Bırakınız arka koltukta bağlı bir çocuk olması gerekiyor, önde ve kucakta…
Maalesef hayatın her alanında benzer şeyler karşımıza çıkıyor. Kuralsızlık kural yerine geçti, insan hayatı bu kadar ucuz. Yıllar önce alıştığımız ve hayatın bir parçası haline gelen görgü ve basit bir trafik kuralı bugün çocuklarımızı tehlikeye atan bir silaha dönüştü.
Bu çağda uğraştığımız işler, gerçekten can sıkıcı. Bir de vatandaş açısından bakınız. İşliyorsunuz, vergi ödüyorsunuz. Babanız hastanede mağdur, çocuğunuz devlet okulunda mağdur, siz sokakta her adımda mağdur. Bu kara parçasından göç edelim diye, devlet eliyle bir çaba var sanki
Oysa, devlet dediğiniz yapı, bir çatıdır. Huzur, güven, hizmet, istikrar, çağdaşlık, demokrasi ve her şeyden önce de hayatın her alanında hukukun üstünlüğü… Güçlünün her zaman haklı olmadığı bir yapı. Bunu sağlayacak adaletli insan yapımız da var, inanın…
- Bu memleketten bir şey olur… Yeter ki isteyelim…
- İhtiyacımız olan tek şey yurdumuzdur
- Soygun büyük, gereği hassasiyetle yapılmalı
- Büyük büyük icraatlardan vazgeçtim, küçük işleri halledin
- Yapanın yanına kar kalan bir ülkede, gençler de bunları görerek yetişiyor
- Pamuk ipliğinde bir soruşturma süreci
- Şimdi hızla adalet sağlanmalı, işçinin emekçinin parası yerine geri konmalı
- Adanın her tarafı suç mahali...
- Hükümet özel sektör girişimi ile bu sorunu ortadan kaldırabilir
- Ne utanan, ne arlanan var. Sendikacılar da yağma trenine bindi…
- TÜM YAZILARI için tıklayınız
