OKUL ALT YAPILARI ÇÖKTÜ… DAHA DA KÖTÜSÜ ÇÖKEN SADECE OKULLARIN ALT YAPISI DEĞİL. DEVLET OKULLARINA OLAN GÜVEN ÇÖKTÜ. AMA EN KÖTÜSÜ, NİTELİKLİ EĞİTİM İÇİN GEREKEN ŞARTLAR BİR BİR ORTADAN KALKIYOR

KONTEYNER SINIF LÜKS OLDU, ÇOCUKLARA ÖDÜL SANKİ… OKUL ALT YAPILARI YETERSİZ, SPOR ALANLARI ÇAĞ DIŞI, ÖĞRENCİ YAPISI DEĞİŞTİ, ÖĞRETMEN KİME VE NEYE HİZMET EDİYOR BELLİ DEĞİL… HÜKÜMETİN YETERSİZLİĞİNİN BANA HATIRLATTIĞI: “ÖZEL OKULLARA ÖĞRENCİ AKTARAN TAŞERON” 

Vakit geçmeden kolları sıvamak gerekiyor. 2024- 25 eğitim yılını tamamladık. Ülke daha da fakirleşirken, alım gücü düşlerken, bugün daha çok özel okullara ilgi duyuluyor. Eğitimi kötü yönetenler ise üzülerek söylüyorum ama, özel okulların taşeronluğunu yapıyor

Asgari ücretin her ay eridiği bir yerde “parası olmayan” da yok oluyor. Devlet, yetersizliğiyle sadece kendi gücünü değil, halkının geleceğini de bitiriyor. Artık bir lüks değil; bir sınıfsal uçurum: Kim kurtarabiliyorsa, özel okula! Kim kurtaramıyorsa… Sorunlarla boğuşuyor

Başka bir noktadan bakalım. Öğrencilerin yüzde 12’si halen konteyner sınıflarda eğitim görüyor. Okulların yüzde 14’ü bina güvenliği nedeniyle boşaltılmış durumda. Yüzde 28’inde çocuklar beslenemiyor, barınamıyor, temel ihtiyaçtan mahrum.

KTÖS’ün açıkladığı rakamlar üzerinden devam ediyorum. Okulların Yüzde 49’unda özel eğitim desteği yok. İlkokul yaşındaki çocukların en önemli beklentisi durumundaki rehberlik hizmeti ise gündemde bile değil. Okulların yüzde 61’inde psikolojik danışman dahi yok

Bu tabloyu okuyan herkes şunu biliyor: Çocuğunu “kurtarmak” isteyen, Devlet okuluna güvenmeyip özel okula kaçıyor. Mecbur! Ama orada da başka bir facia başlıyor: 500 bin – 700 bin TL arası kayıt parası! İlkokula göndersen bir servet, ortaeğitime göndersen başka servet… Ve en az 8 yıl…

Aile ne yapıyor? Araba satıyor, borçlanıyor, kredi çekiyor, sağdan soldan buluyor. Nene- dedeye asılıyor, varsa…  Sadece eğitim için… sadece evladını “devletin verdiği kötü eğitimden, kötü eğitim koşullarından…” kaçırmak için… Eğitim Bakanlığı resmen almadığı kararlarla “özel okulların” şubesi olmuş

Çünkü devlet okullarındaki yıkım plansız değil, sistematik! Bina yok, güvenlik yok, uzman yok, rehberlik yok, umut yok. Eğitim Bakanlığı bu sorunları bilmiyor mu? Tam gün ve nitelikli eğitim için yapılması gerekenler belli. Hatta nitelikli eğitimde, tam güne bile gerek kalmayabilir…

Bu ülkede her yıl en büyük parayı eğitimdeki boşluğu dolduranlar kazanıyor. Devletin çöktüğü yerde, özel sektör kârla değil zaruretle büyüyor. Ve devlet, çöküşü seyrediyor; hiçbir önlem yok, çözüm yok, hedef yok.

Bütçesi yetmeyen anne babaya, özel okul reklamı yapılıyor bu ülkede. “Çocuğunuzu seviyorsanız, özel okula verin” mesajı her yerde. Ama 500 bin TL’nin altında özel okul kalmadı artık. İşte bu parayı bulmak için binlerce aile krediye, borca, sürükleniyor, kendini zorunlu hissediyor

Yok olan sadece para değil, ülkenin geleceğidir.  Bugün 828 Euro’ya düşen maaş, yarın belki 700 olacak. Bugün konteynerde okuyan çocuk, yarın devleti sorgulayacak. Ama o gün geldiğinde, bu çöküşe sessiz kalan herkes suç ortağı olmayacak mı? Ya bu enkazı kaldıracağız, ya da altında birlikte kalacağız.

Okullarda en azından bina güvenliği, beslenme ve rehberlik hizmeti “acil eylem planı”yla sağlanmalı. Düzenli ve güvenli ulaşım şart olmalı… Belirli okullarda tam güne geçilmekten korkulmamalı… Devletin eğitimi özel sektöre terk eden bu suskunluğuna son verilmeli.

Konteyner sınıflar değil, çağdaş kampüsler hayal etmeliyiz. Yapabiliriz… Bu, sadece eğitim değil, çocuklarımız adına insanlık sınavıdır. Ve en önemlisi: Bu ülkenin çocukları “parası olana” değil, hak edene göre fırsat eşitliği bulmalı. Öğretmene, rehberlik uzmanına, özel eğitimciye yatırım şart.

Genel bütçe içerisinde eğitimin payı iki katına çıkarılmalı. Bir devlet, en çok okuluna yatırım yapmalı…  Çok sayıda yardımsever vatandaş yeni okullar için kolları sıvadı. Çağdaş okul alanlarında, bilime, üretime, özgüvene yönlendirilmeli çocuklar… Yoksa bu çöküş, sadece bugünün değil; gelecek nesillerin de sonu olur.