Hükümetle savaşacak işverenler, emekçiyi kalkan ya da siper olarak kullanmasın lütfen

ads ads ads ads
13/08/2021

ads

Ali Baturay Ali Baturay


Defalarca gündeme geldi, çağrılar, öneriler yapıldı ama reel sektör, Covid-19 salgınında devlet desteği göremedi.

   Reel sektöre katkı yapacaklarına borçlanma planları sundular, sanki borcu ödeyecek gücü ya da geliri varmış gibi…

   Kapalı sektörlerin çalışanlarına çok düşük bir rakam olarak 1500 TL ödediler, o da gecikmeli, eziyete dönüştürüldü…

   İşletmeler zora girdi, çok sayıda işyeri kapandı, çok sayıda emekçi işsiz kaldı.

   Halen zorlukla ayakta duran, direnemeyecek durumda olan işletmeler, geç ödenen ya da çok az maaşa çalışan emekçiler var…

   Evine ekmek götüremeyecek hale gelen insanlarımız, dramlar yaşıyor…

   Covid-19 salgınının başladığı günlerden beridir zorda olan işletmeler hükümete “hibe” çağrısı yapıyor, özellikle kapalı dönemlerde çok zorluklar yaşayan işletmeler, hükümetten “hibe” açılımı bekledi ama olmadı…

   “Borçlarla ilgili bir şeyler yapın” denildi ama olmadı, mahkemeler başladı, insanlar hapis olmakla karşı karşıya, hatta hapis olanlar bile var…

    “Kiralarla ilgili bir şey yapın” denildi o da olmadı, fahiş kirasını ödeyemeyecek hale gelen birçok işletme kapatmak veya daha küçük yerlere taşınmak zorunda kaldı.

     Salgının üzerine bir de döviz krizi geldi ama hükümet döviz krizini hiç gündemine almadı.

     Devlet alacaklarını en zor zamanlarda dahi istedi ama işletmelerin ve emekçilerin hayatını kolaylaştıracak açılımlar sunmadı.

     Hükümet hayatı ucuzlatacak hiçbir şey yapmadı, hemen her şeyin fiyatı sürekli arttı, üstelik tüp gaza ve akaryakıta arka arkaya zamlar yapıldı.

     Gazetelere konuşan kasapların “10 TL’lik kıyma satın alanlar var” demesi, benzincilerin “20 TL’lik benzin koyanlar olduğunu” söylemesi, ülkedeki durumu gösteriyordu aslında.  

    Sorunları çözemeyen hükümet, bu arada onlarca saçmalığa imza attı, koalisyon ortaklarının partisel ve kişisel çıkar kavgaları, tartışmaları bitmek bilmedi, hafta geçmedi ki insanlara “yok artık” dedirtmesinler… Birçok antidemokratik işlerle de halkın üzerine geldiler…

    Salgın günlerinde hükümetin yaptığı ender iyi işlerden birisiydi “sosyal sigorta prim desteği” ama işte bunu da kaldırdılar. Temmuz ayında son kez prim desteği yapıldığı açıklandı.

   Halbuki iş çevreleri, ısrarla bu desteğin durdurulmamasını, çok ciddi olumsuzluklar yaratacağını belirtti ama hükümete dinletemedi.

   Sosyal sigorta prim desteği, istihdamı koruyan bir adımdı, pandemiden dolayı sıkıntılı olan birçok işvereni rahatlatıyordu, aksi halde personel durduracaklardı…

    Bu destek hem işyerlerinin kapanmayıp direnmesini sağlıyor hem de işsizliğin daha da artmasını önlüyordu.

    Reel sektör için elle tutulur hiçbir şey yapmayan hükümet, şimdi de tek faydalı iş olan “Sosyal sigorta prim desteğini” kaldırıyor. Yani hiçbir tasarruf yapmayan hükümet yine gözünü reel sektöre dikti.

    Ticaret Odası, Esnaf ve Zanaatkarlar Odası, Taşeronlar Birliği hem üyelerine hem de tüm iş dünyasına “sosyal sigorta primlerini ödemeyi durdurma” çağrısı yapıyor. Muhtemelen yarın buna yeni örgütler de eklenecek…

    Bazı örgütler, kamuya ait ödemeleri durdurma yani devlete yönelik hiçbir şey ödememe niyetinde olduğunu da belirtiyor.

    Hükümet sonuçlarını düşünmeden adım atıyor, prim desteğini kaldırdıkları için personel durdurmalar başlayacak, ya da çalışanların yatırımları yapılmayacak.

   Yani kim zarar görecek bu işten, tabii ki özel sektör emekçileri…

   Her zaman olduğu gibi hükümet, özel sektör emekçilerini yok sayıyor…

   Kapanan işyerleri, işsiz kalan insanlar hükümet edenlerin umurunda değil…

   Bu zor zamanlarda sosyal sigorta prim desteğini kaldıracaksınız, işletmeleri zorda, çalışanları işsiz bırakacaksınız, işveren tepki gösterip de Sosyal Sigorta yatırımlarını yapmayınca Sosyal Sigorta’nın gelirleri düşecek, işten çıkanlara yüklü işsizlik parası arayacaksınız, zaten alarm veren çalışma yaşamı daha da kaosa girecek.

   Her şeyden öte, sizin vicdanınız yok mu, mağdur olacak kesimin emekçiler olduğunu göremiyor musunuz?

   İşten durdurulmak da emekçinin aleyhine, yatırımlarının yapılmaması da emekçinin aleyhine…

   (Bu arada iş çevrelerine çağrım olsun, eylemlerinizi yaparken hükümeti ikna etmek için emekçiyi odak noktaya koyuyorsunuz, belki hükümeti korkutup ikna etmek için etkili bir yöntem ama bu savaşta emekçiyi kalkan yapıp ya da siper edip de ortada bırakmayın lütfen. Hükümeti ikna edecek, korkutacak, geri adım attıracak başka çareler de bulun…)

   Halkının yanında olmayan bir hükmet, olmaz olsun, emekçiyi perişan edeceğini düşünemeyen yöneticilere yazıklar olsun…

   Vatandaşın ülkesine aidiyeti yokmuş da tarihimizi daha iyi öğrenmeliymişiz. Halkımız tarihimizi çok iyi biliyor, ülkeye, devlete olan aidiyet her gün azalıyorsa bunun nedeni tarih bilmemek değil, insanını düşünmeyen, insanına değer vermeyen, insanını mağdur hatta perişan eden yöneticiler nedeniyledir.

13/08/2021 22:43
Bu habere tepkiniz:
Habersiz kalmamak için Telegram kanalımıza katılın
ad
ad
TAGS: ali baturay, kktc, haber
MANŞETLER

HK Ali Baturay

© 2024 Haber Kıbrıs Medya Danışmanlık ve Matbaacılık Ltd.