KARA PARAYLA MÜCADELE İÇİN SAĞLAM BİR YASA GEREK. ORGANİZE BİR ŞEKİLDE KISMI TÜRKİYE VE RUM BASINI BÖLGENİN TÜM KÖTÜLÜKLERİNİ ADAMIZA YIKMA ÇABASINDA, SEYİRCİ KALINMAMALI. ZATEN MALİ SİSTEM PAMUK İPLİĞİNE BAĞLI

BU ÜLKEYİ YÖNETENLER, MERKEZ BANKASI VEYA POLİS MALİ ŞUBENİN ÇALIŞMALARINI YOK SAYABİLİR. ANCAK ONLARCA İNSANİN SINIRDIŞI EDİLMESİ MÜCADELENİN SİMGESİDİR. YETMEZ AMA YASAL BOŞLUK HERKESİN ELİNİ KOLUNU BAĞLIYOR

Bir süredir devam eden, son dönemlerde de yoğunlaşan ülkemize yönelik örgütlü ve haksız bir saldırı var. Uzun bir aradan sonra Türkiye basınının bir kısmı ve Rum basını ortak bir noktada buluştu, dediğim gibi örgütlü bir şekilde saldırılıyor. Ne diyorlar: KKTC kara para aklama ve organize suç örgütlerinin cenneti..

Özellikle Rus oligarkların kara parasının Güney’de nasıl aklandığı, Rum devlet makamlarının nasıl Rus oligarkların oyuncağı haline geldiği, vatandaşlıklarda nasıl usulsüzlükler yapıldığı malum. KKTC‘deki emlak satışları, buraya yönelik kara para aklama suçlamalarının en önemli motivasyon kaynağı.

Para hareketinin denetlenmemesi mümkün değil. İsterseniz denetlersiniz. Dünyanın bir çok ülkesi kara para denetimi yapmayarak kendi ülkesini zenginleştiriyor. Bizim ülkemizde böyle bir motivasyon var mı? Bence kesinlikle yok. Kontrolsüzlüğün nedeni siyasetçilerin kısa yoldan zengin olma hayali, özür dilerim ama böyle.

Peki, kara paranın denetimi nasıl yapılır? Avrupa Birliği bu anlamda çok ciddi kriterler içeren bir mevzuatla yola devam ediyor. Sürekli yeniliyor. Çok detaya girmeden söyleyim; Avrupa Birliği şu anda adına “Direktif 6” denilen bir mevzuatla mücadeleye devam ediyor. Bu bir uluslararası kriter.

Ülkemizde de Avrupa Birliği normlarına uygun yasa taslağı hazır. Yasanın ismi “Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Yasa Tasarısı”. Ne acıdır ki bu taslak 2014’den beri bekliyor. Yürürlükte olan mevcut “Suç Gelirlerinin Önlenmesi Yasası’nda” ise hem ciddi boşluklar var hem de güncel uluslararası standartları karşılamıyor.

Tasarı olarak Meclis’te bekleyen yasa, AB’de uygulanan 6’ncı direktife uygun bir yasa. Tamamen uluslararası normlarda kara parayla mücadelenin önünü açan bir yasa. Aksi halde, uluslararası ölçeklerle küçük bankacılık sistemini korumamız mümkün değil…

Ayrıca, kırılgan ekonomik yapıyı uluslararası ve AB normlarında uygun düzenlemelerle korumamız, kara para ile mücadele etmemiz ve uluslararası toplumun haksız eleştirilerini savuşturmamız mümkün değil. Kara para ile mücadelede eski yasa maalesef ciddi boşluklar yaratıyor...

Tasarı yasada son aşamaya gelindiği biliniyor. Ancak, Tam 9 yıldır yasalaştıramamak ise bizim büyük bir ayıbımız. Meclis çalışmalı, çağa uygun yasalar yürürlüğe konulmalı. Maalesef oluşan kaçak emlak lobisi, sanal para lobisi, kaçak kumar ve sanal bet lobisi hükümet üzerinde etkili oluyor…

Oysa, denetim bizim en büyük silahımız olmalı. Neden? Zaten para sistemini pamuk ipliğine bağlı olarak ayakta tutuyoruz. Buradan hareket edelim, Merkez Bankası tarafından son 20 yılda yapılan denetimler, bankalarımızı yapısal ve mali olarak güçlü bir noktaya getirdi.

Ancak bu tek başına yeterli değil. Uluslararası kamuoyuna yönelik de sorumluluklar var. Kabul edelim ya da etmeyelim, şu anda hem dış basın, hem de Türkiye basını KKTC sistemini hedefe koymuş durumda.

“Kara para cenneti, para aklama cenneti, organize suç örgütlerinin cenneti” diyerek sadece Türkiye’nin değil, bölgenin tüm pisliğini maşallah üstümüze yıkmış durumdalar. Ve tamamen ‘temelsiz’ iddialarla..

Devamı da var, Güney Kıbrıs’a da Rus oligarklar üzerinden bir saldırı var. Rus oligarklara kucak açan güney yönetimi ciddi bir saldırı altında. Evet, belki yeterli değil ama, KKTC’de bir mücadele var ve bu mücadele görmezden geliniyor.

İlginç olan nedir bilir misiniz? Bu memleket sahipsiz mi? Bu yapısal güce bakmaksızın ekonomik sistemi tehlike altına atıyor. Cumhurbaşkanı, Başbakan neden ortada yok? “Bu ülke kara para aklama ülkesi değil, organize suç örgütü yok, olan yasadışı faaliyetlerle ‘sıfır tolerans’ ilkesi ile mücadele ediyoruz” demiyor….

“Zaten, İnterpol tarafından aranan organize suç örgülerine ait kim varsa yakalayıp atıyoruz. Ülkemizdeki Rus aileler, oligarklar değil, orta halli ve gelirli Ruslar. Biz bunları denetim altında tutuyoruz ve aynı zamanda suça karışanlara müsamaha göstermiyoruz” desenize.

Tüm siyasi partiler son 9 senede iktidara geldi. Hepsi. Bir yasayı geçirmediler. Bilgim Türkiye MASAK son derece hassas ve KKTC makamlarının daha hassas olmasını istiyor. Türkiye kara parayla öyle ya da böyle mücadele ederken, KKTC’de bu yasa tasarısı daha fazla beklememeli, öncelik verilerek yasalaşmalı…

Saçma sapan, gerçek bilgiye dayanmayan ve temelsiz haberlerle kirlilik ve olumsuz algı yaratılıyor. Daha öteye gideyim, kurgu haberlerle, KKTC kara paranın cenneti olarak gösteriliyor. Peki bunca mücadele? Bunca sınırdışı? Kimse sahiplenmiyor…

Örneğin geçtiğimiz hafta Guardian Gazetesi’nin bahsetmiş olduğu “İvan” isimli Rus alıcı yok, öyle bir isim, kuzeyde bulunamadı. Ama ortalık kaynadı.. Kara propaganda devam ederse KKTC’deki sistem çökebilir. Önce ev ödevimizi yapalım, ülkemizi haksız saldırılara karşı koruyalım.