KKTC devleti, 1 TL’ye arazi kiralamış…

Kime?

Yatırım yapmak isteyene…

Üniversitelere…

Yapabilir mi?

Yapabilir tabi ki?

İşsizliğin bu düzeyde olduğu…

Yatırım maliyetlerinin yüksek olduğu bir ülkede…

Tabii ki devlet elindeki arazileri “1 TL’ye uzun vadeli” kiralayabilir…

Bunda hiçbir sorun yok…

Ancak…

Gelelim, zurnanın “zırt” dediği yere…

Bunun da bir sonu vardır…

Planlamanızı yaparsınız…

Öngörülerinizi masaya koyarsınız…

Dersiniz ki:

10 üniversite, 25 otel…

35 yurt…

Neyse ne…

Bitti.

İlânihaye…

Sana göre, bana göre kiralama olmaz.

Ha…

Öngördüğünüz alanlar, belirli yatırım düzeyine ulaşmışsa…

O zaman kasanın başına siz geçersiniz…

Otellere, “ilânihaye teşvik” uygulamazsınız…

Üniversitelere, “ilânihaye” teşvik programları uygulamazsınız…

Bunun bir süresi, olur.

Bizde nedir durum?

İlânihaye teşvik…

İlânihaye peşkeş…

Bu yatırımcılar arasında da ayrımdır…

Hizmet bekleyen ülke insanına ise zulümdür…

---

Siyasi karar gerektirir…

Kablo ile elektrik, siyasi bir karar gerektirir.

Yok öyleymiş, yok böyleymiş…

Yok maliyet hesaplansın da şu olsun bu olsun?

Yatırımı kim yapacak?

Kıb- Tek çalışanları böyle konuşabilir.

Ama siyaset bu dili kullanamaz.

“İstemem ama yan cebime koy” anlarım ben bu söylemi.

Siyaset karar verir.

Net olur…

Bu konuda tek yetkili Kıb- Tek değil.

Kıb- Tek uygulayıcı…

Sorunu Kıb- Tek’in tekelinde gibi algılamak ve böyle davranmak da yanlıştır.

Siyasetin Kıb- Tek korkusunu da anlayabilmiş değilim.

Bu ticari, ekonomik ve stratejik bir karar.

Yeni üretim kapılarını aralayacak.

Enerji üretip satan bir Kıb- Tek, ya da yatırımcı sağlayacak.

Araz güvenliğini sağlayacak.

Kısacası, bu bir “siyasi” proje…

Var mısın, yok musun?

Kıb- Tek’in etrafındakilerin korkusu ile, herkes suskun, ya da yuvarlak cümlelerle geçiştiriyor konuyu.

Kıb- Tek çalışanları, elbette kendi açısından haklı.

Ancak, “yönetenlerin” tavrını algılayabilmek mümkün değil.

---

Bu nasıl bir cesaret?

Cesarete bakar mısın?

Dev beton mikserinin yolda olmaması lazım…

Sürenin dümende olmaması lazım…

Yanındakilerin memlekette olmaması lazım.

Ama o mikser, devriliyor…

Biri ağır 3 kişi yaralanıyor.

İşveren, Tüfekçi Ltd.

Yahu Hüseyin abi, nasıl bir cesaret bu?

Adam 3 yıldır memlekette kaçak…

Diğer ikisinin hiçbir kaydı yok, sen bunları yola koyan?

Ya o çalışanlar?

Anladık, ekmek parası…

Anladık, “işe muhtacız…”

Bu nasıl bir “karşılıklı” cesaret…?

Nasıl bir doğa üstü güç ki?

Patronda cüret…

Çalışanda cesaret…

Aklım almıyor…

---

Erenköy felaketi yaşıyor

Erenköy’de durum felaket…

Memleketin dört bir tarafında, festivaller, şölenler…

Erenköy ise ağlıyor.

Taşı ile, toprağı ile, doğası ile.

Belediye hizmeti ortada yok.

Çalışan maaş almıyor.

Ortada hesap veren yok.

Bedel ödeyen yok.

Hizmet almayan halk, maaş almayan çalışan dışında.

Bir de mahvolan doğa…

Birgül Kırıkyay isimli öğretmen arkadaşımız, Erenköy’ü çok güzel özetlemiş…

28/03/2018 11:12 Bu habere tepkiniz:

Habersiz kalmamak için Telegram kanalımıza katılın