2023’DE NE YAŞADIKSA 2024’DE DAHA KÖTÜSÜNÜ YAŞAYACAĞIZ. HALKIN REFAHINA YÖNELİK BİR PLAN YA DA PROJE YENİ BÜTÇE DE DE YOK. ANCA MAAŞ

6 MİLYAR EKSİ ÖNGÖRÜLÜYOR, 14 MİLYAR DA TÜRKİYE VERECEK. YATIRIMLARI DA TÜRKİYE YAPACAK… BÜTÇE DEĞİL YALAN RÜZGARI… OLAN KAYNAĞI DA HAR VURUP HARMAN SAVURAN SAVURANA

Bütçe, demokrasinin temelidir. Kıbrıs Türk demokrasisnde elde edilen en büyük zaferlerden biri, “Bütçe Meclise” kampanyasıdır. Denetlenebilir, şeffaf harcamalar. Aynı zamanda hükümetlerin de denetlenmesi için bütçe son derece önemlidir

Peki ya bizim ülkemizde? Bütçe hayatımızda neyi değiştirecek? 2024 bütçesi görüşülüyor şimdi. 78 milyar 717 milyon TL bütçe hazırlandı. Meclise sunulan bütçede öngörülen gelir gider dengesi arasında 7 milyar TL fark var. 78 milyar 717 milyon TL gider, 71 milyar 932 milyon TL gelir öngörüldü

2023 yılında KKTC bütçesi 1 milyar 300 milyon TL artı verdi. Öngörü, 3 milyar TL eksi vereceği yönündeydi. Özellikle Kıbrıslı Rumların KKTC’yi kocaman bir AVM’ye çevirmesi, devletin döviz üzerinden gelirleri, kur farkı yani, emlaktaki zenginleşme buna engel

Ama devletin zenginleşmesini sağlayan unsurların tamamı, halkın fakirleşmesi demek. Yani devlet, dövizdeki dengesiz artış karşısında zenginleşirken, halk eziliyor. Yüksek faiz karşısında halk ezilirken, devlet zenginleşiyor.

Elbette, devlet zenginleşsin. Ama bizim için anomral olan konu şu: Devlet zenginleşirken, kendi halkına en ufak bir faydası yok. Kendinize şu soruyu sorun: Devlet 1.3 milyar fazladan para kazanırken, benim hayatımda ne değişti?

Sorunun cevabı basit aslında, “domuz öllümüzün körrü…” Kişisel olarak gelirlerimiz artıyor, ya da azalıyor olabilir. Burada sorun, “ülkemiz” ise eğer, gerisin geriye gittiğimiz muhakkak. Maalesef, çevreden kamu hizmetine kadar bu ülkede her şey geriye gidiyor

Geri kalmış ülkelerdeki diktatörler, hani şatafat içerisindedir ya… Bizim ülkemizde de durum farklı değil. Kamuda köşe tutan, siyasette makam tutan, iş takibinden köşeyi dönerken, aynı sandıktan çıkanlar buna ses çıkarmıyor. Memlekette toplumsal olarak elde ettiğimiz ne kadar değer varsa yerle bir

2023 yılında ne yaşadıysak, bu bütçeyle 2024 yılında yaşayacaklarımız daha farklı değil. İş yapma kapasitesini yitirmiş, proje üretmeyen, verimsiz, liyakat sahibi insanların yönetimde olmadığı bir kamu düzeni oluştu. Üzgünüm ama bütçe artı verse bile, proje üretip uygulayacak beceri kalmadı

Hastanelerimiz çökmüş durumda. Yatak yok. Dünyanın her ülkesinden birileri kendini acil servise atıyor. Eskiyen cihazlar, mental olarak çöken sağlık emekçileri, çürüyen binalar. Devlet kalem kalem açıklasın, göreceksiniz ki sağlığa günlük işler dışında hiçbir şey yapılamamış

1 milyar 30 milyon TL’yi eğitimde kullanın. Bakın bakalım çocuklarımız yağmurlarda ıslanıyor mu? Eğitime hiçbir kaynak ayrılmıyor. Bütçe artı verse ne olur eksi verse ne olur? Vatandaşların yapmış olduğu yatırımlar dışında devletin bırakınız yeni yatırım yapacak, eskiyi onaracak gücü yok

Türkiye’den gelen kaynak ancak yine Türkiye tarafından öncelik verilen projelere gidiyor. Kimse yanlış anlamasın ama bir çok proje toplumun tüm kesimlerini kucaklamıyor bile. Daha da kötüsü hükümet, “önceliğimiz bu değildi” diyemeyecek kadar kötü bir durumda

Kayıt dışı ekonomi tahminlere göre %60-70 civarında. Vergi veren hep aynı insanlar. Vergi dairesi iktidarın örgüt binasına çevrildi. Toplanan para ancak da maaşlara gidiyor. Dediğim gibi refleksini yitirmiş bir kamu yapısı, toplumsal değil bireysel düşünen bir hükümet…