Kültür Sanat ve Yaşam-Meltem Hasipoğlu

“27 Mart Dünya Tiyatrolar Günü” bugün kutlanıyor. Sanatçılara ayrılmış bu özel günde Kuzey Kıbrıs Tiyatro Sanatçıları da bu güne özel duygu ve düşüncelerini Haber Kıbrıs okuyucusu ile paylaştı.

Hakan Elmasoğlu  (İstanbul Devlet Tiyatrosu Sanatçısı,Kıbrıs Türk Devlet Tiyatroları Yönetmeni)

Teknolojinin acımasızca yaşantımıza hükmettiği bu zamanda tiyatronun insanı kavrayın dokusuna bir o kadar daha ihtiyaç duymaktayız. Teknolojiye odaklanmış ebeveynlerin yanında çığlık çığlığa ağlayan çocuklarını duymadığı, insanların gözünü ayırmadığı telefonlarından dolayı ilişkilerinin, dostluklarının  küçük bir ekranda sıkıştığı  bir dönemde, bütün sanatları bünyesinde barındıran Tiyatro sanatına eskisinden çok daha fazla  ihtiyacımız duymaktayız aslında! Zaman aklımızı, duyularımızı, hayal gücümüzü, yeniden canlandırma zamanıdır. Bu, birbirinden uzak, kopuk, iletişimin nerdeyse hiç olmadığı, tek başına yaşayan insanlarla yapılacak bir iş değildir. Bunu ancak birlikte yapabiliriz. Tiyatro, bu işi birlikte yapmaya bir davettir. Dünya tiyatro günü bütün insalik için kutlu olsun. 

Özgür Refikoğlu Oktay (Lefkoşa Belediye Tiyatrosu Sanatçısı)

“Büyük felaketlerin, çok büyük acıların yaşandığı bu zor dönemde, yıkıkların döküklerin arasında giriyoruz. 27 Mart Dünya Tiyatro Gününe. Tarihin her döneminde olduğu gibi, sanatın iyileştirici gücünü yanımıza alarak oyunlarımızı her türlü haksızlığa, adaletsizliğe, insanın değersizleştirilmesine, ötekileştirilmesine ve yok sayılmasına inat, Tiyatronun oluşum ruhuyla ,disiplinlerine sadık kalarak perdelerimizi bu sorumluluk bilinciyle açmaya devam edeceğiz .

İsmihan Yorgancı (Dramaturgum-Akademisyen- Yönetmen)

Tiyatronun her zaman bir halk okulu olduğuna inandım.  Bedenimiz için spora, ruhumuz için sanata ihtiyacımız vardır.  Tüm sanatları içinde barındıran Tiyatro günü kutlu olsun.

İzel Seylani (Lefkoşa Belediye Tiyatrosu santçısı)Tüm dünyanın büyük coşkuyla kutladığı dünya tiyatro günü bizim topraklarımızda maalesef her yıl mücadele, kavga ve iç sıkıntısıyla geçiyor… büyük acılar yaşadık bu yıl, sanatın gücüyle iyileşmek umuduyla tiyatroya sarıldık, gülümsemeye çalışırken içimiz kanadı, kanıyor da… zor zamanların türkülerini söylerken, güzel zamanların geleceği umuduyla bu yıl da sahnede olacağız… duyabilen kulaklara; güzel olanları kalbimiz söyleyecek önemli olanları ruhumuz…

Özlem Özkaram ( Kıbrıs Türk Devlet Tiyatroları Sanatçısı)

Sanat iyileştirir, geliştirir. Bir ülkenin gelişimi sanat yaşamıyla paraleldir. Bu durumda sanata yapılan yatırım ülkeye yapılan yatırımdır. Anayasamızda da belirtildiği gibi devlet vatandaşlarının kültürel gelişimini sağlayacak koşulları oluşturmakla yükümlüdür. İşte bu çok önemli. Tam da bu noktada sorumluluğumuz çok büyük. Çünkü tiyatro diğer bütün sanatları bünyesinde birleştiren bir sanat. Resim, heykel, müzik, dans ve daha niceleri…  Bütün yaratıcıların, insana insanı anlatmak için eserlerini tek kazanda birleştirdikleri bir sanat. Ve insanlık tarihindeki bütün değişime, gelişime rağmen, yüz yıllardır değişmeyen bir özle; insandan insana akan ve o anı paylaşmanın verdiği enerjiyle, tekrarı olmayan biricik bir gerçeklikle. Aynı oyun aynı oyuncular her gece yeni seyircilerle yeni ve eşsiz bir deneyime, gerçek bir paylaşıma dönüşüyor. Bu büyülü anlarda insan, insanlık hallerine tanıklık ediyor… İnsan, insanlığını sorguluyor… İnsan, insan olmanın sorumluluğuyla yüzleşiyor… Ötekileştirip nefret ettiği, cezalandırdığı, yok saydığı insanla tanışıyor, hatta barışıyor, yaralarını saracak gücü buluyor. Tiyatroda bütün sanatlar birleşip insanın önce kendiyle sonra da diğerleriyle tanışıp barışmasına hizmet ediyor. Bu bilinç ve sorumlulukla bakmalıyız geleceğe. Sorumluluğumuzun bilinciyle sorunlara temelli çözümler getirmek için çalışmalıyız.

Nazen Şansal (Baraka Tiyatrosu sanatçısı)

Acının ve öfkenin birbirine karıştığı toplumsal bir travmanın içinden geçtiğimiz böylesi günlerde, tiyatronun sırası mı! Evet, tam da sırası! Çünkü içinde tüm insani duyguları barındıran tiyatro, sadece mutlu günlerin değil kederli günlerin de yoldaşıdır. Kadere boyun eğmemek, bilime çağırmak için eğitendir. Kolektivitenin gücüyle dayanışmayı perçinler, moral olur bizlere. Toplumsal yaraların sarılmasında, travmaların iyileşme sürecinde sihirli bir desteği vardır tiyatronun. İşte bu nedenle DÜNYA TİYATRO GÜNÜ KUTLU OLSUN!

Melek Erdil (Lefkoşa Belediye Tiyatrosu Sanatçısı)

27 Mart Dünya Tiyatro Günü yıllardır tüm dünyada gerek dönemin koşullarını, gerekse evrensel insani değerlerimizi sorgulayarak, yansıtarak kutlanmakta. Tiyatroya gönül veren vermis bizler ve tüm tiyatro severler bu günü coşku ve neşe içinde onurlandırarak kutlamak, sanatın birleştirici, iyileştirici, aydınlatıcı dünyasını çoğaltmak için bir araya geliriz. Son birkaç yıldır yine bu özel günde bir aradayız fakat bir farkla; burukluk kırgınlık, hüzün ve acı var kutlamalarımızda! Koskoca bir pandemi dönemi yaşandı, büyük acılarla yüzleştik bu süreçte ve şimdi de 6 Şubat… İnsanoğlunun en hırslı en bencil en karanlık tarafıyla yüzleşmiş durumdayız! Gencecik yüreklerimiz, fedakar ailelerimiz, öğretmenlerimiz bu kötücül insanların elleriyle karanlığa gömüldüler! İçimiz acıyor, yüreklerimiz kanıyor, kelimeler düğümleniyor ses tellerimizde…çaresizliğin acısı içimizde! İşte bu yüzden bu yıl 27 Mart’ta hesap sormak, sesimizi duyurmak için bir arada olacağız! Bu cinayetlerin sorumlularının cezasız kalmamalarını sağlayabilmek için acımızı paylaşabilmek için bir arada olacağız!

Alaşya Şansal Rahvancıoğlu ( Baraka Tiyatro Sanatçısı)

Sanat ve tiyatro, bir konuyu düşündürmek ve sorgulatmak için; hem kişinin hem de toplumun kendini ifade edebilmesi ve bir mesaj vermesi için en önemli araçlardan biri. Dünya tiyatro günü kutlu olsun.