Amasya'daki Yeni Çeltek Kömür İşletmesinde tam çürümemiş madenci cesedi bulundu. Cesedin 53 yıl önce 69 işçinin hayatını kaybettiği grizu patlamasında madenden çıkarılamayan 7 işçiden birine ait olduğu düşünülüyor.

Amasya'daki Yeni Çeltek Kömür İşletmesinde gece vardiyasında çalışan işçi, bareti, kazma ve küreği yanında, tam çürümemiş madenci cesedine ulaştı. Cesedin, 19 Mart 1965'te 69 işçinin hayatını kaybettiği grizu patlamasında madenden çıkarılamayan 7 işçiden birine ait olabileceği ihtimali üzerinde duruluyor. 

Özel bir şirket tarafından işletilen Yeni Çeltek Kömür İşletmesinde, gece vardiyasında çalışan bir işçi, kömür çıkardığı sırada cesetle karşılaştı.

İşçinin, tam çürümemiş, yanında bareti, kazma ve küreği olan erkek cesediyle ilgili yetkililere haber vermesi üzerine konuyla ilgili savcılık bilgilendirildi. 

Olay yerine gelen jandarma ekipleri madene inerek cesedi bulunduğu yerden çıkardı. Ceset, otopsi amacıyla Suluova Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı.

Cesedin 53 yıl önce 69 işçinin hayatını kaybettiği grizu patlamasında madenden çıkarılamayan 7 işçiden birine ait olabileceği değerlendiriliyor.

Türkiye Maden İşçileri Sendikası Yeni Çeltek Şube Başkanı Cemil Güven, AA muhabirine yaptığı açıklamada, arşivlere göre, cesedin bulunduğu bölümde 19 Mart 1965'te grizu patlaması meydana geldiğini, kazada 69 işçinin hayatını kaybettiğini söyledi.

İşçilerden 7'sinin cesedinin madenden çıkarılamadığını belirten Güven, söz konusu cesedin bulunduğu ocakta daha önce başka bir kazanın yaşanmadığına işaret etti.

Güven, kuvvetle muhtemel cesedin madenden çıkarılamayan işçilerden birine ait olduğunu kaydetti.

"Burayı hem iş yerim hem babamın mezarı olarak görüyordum"

Olayı duyarak madene gelenlerden Bekir Arslan, 1965 yılındaki grizu patlamasında babası Yusuf Arslan'ın göçük altında kaldığını ancak cesedine ulaşılamadığını söyledi.

Kendisinin de aynı madende çalışarak emekli olduğunu anlatan Arslan, "Arşivlerde babamın kayıtlarına ulaşmadım ancak burada göçük altında kaldığını biliyoruz. Cesedi çıkan kişi babamız da olabilir. Onun için geldik ve bekliyoruz. Sürekli içimizde bir acı var, bu hiç eksilmedi. Ben hep, 'Babamın mezarında çalışıyorum' derdim cesedi çıkmadığı için. Burayı hem iş yerim hem babamın mezarı olarak görüyordum." ifadelerini kullandı.