AVRUPA “YEŞİL ENERJİ, SIFIR KARBON” POLİTİKALARINI DEVREYE SOKTU. GÜNEY KIBRIS 1500 KM’LİK, 1 MİLYAR 900 MİLYON EUROLUK PROJE İLE TEMİZ VE KESİNTİSİZ ENERJİYE ULAŞIYOR. AB KENDİNE LAYIK GÖRDÜĞÜNÜ KIBRIS TÜRKÜ’NDEN ESİRGİYOR

70 KM DENİZ ALTINDAN GELECEK BİR KABLO İLE, 500 MİLYON EURO HARCA, KKTC’YE KESİNTİSİZ TEMİZ ENERJİ GETİR. AB İZİN VERMEZMİŞ. HALİMİZE BAK…

ALT YAPI ÇÖKMÜŞ, ÜRETİM GERİLEMİŞ, ENERJİDE RUM’A MUHTAÇ HALDEYİZ. HALEN SAÇMA TARTIŞMALARLA ÖMÜR TÖRPÜLÜYORUZ

İsrail ve Güney Kıbrıs, ucuz ve sürekli enerjiye erişim maksadıyla büyük bir proje üzerinde çalışıyor. Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti kablo ile adaya enerji getirme projesinden bahsettiğinde, İsrail- Güney Kıbrıs- Yunanistan hattı gündemde yoktu. Peki ya şimdi?

Ülkemiz yetersiz enerji üretimi ile kırılıyor. Güney Kıbrıs bize enerji vermese her taraf daha da karanlık. AKSA üretimi, Teknecik üretimini yakaladı. AKSA iki yeni jeneratörle üretim sistemini güçlendirirken, Teknecik’de arıza yapan jeneratörler dahi onarılmıyor

İletim hatları çöktü, enerji üretseniz dahi kullanıcıya sağlıklı ulaşmıyor. Ulaşsa dahi aşırı yüklenmelerde anında ciddi ve büyük arızalar oluşuyor. Lokal sorunlarını çözemeyen bir Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Türkiye’den kabloyla elektrik getirecek, öyle mi?

Tekrar ediyorum, biz bu projeyi tartışırken İsrail ve Kıbrıslı Rumlar hayal dahi etmiyordu. Şimdi onlar GREAT SEA ismini verdikleri projeyle Yunanistan’a, dolayısıyla da temiz ve sürekli enerjiye ulaşacaklar. Dahası kendi kurulu güçlerini de güçlendirerek, her türlü krize hazır hale gelecekler

Bu proje için harcanacak miktar 1 milyar 900 Milyon Euro. Bunun için deniz altından Bin 500 km enerji hattı çekilecek. Bu projeyle Avrupa’dan, istedikleri ülkeden, pazarlık yaparak ucuza enerji alacaklar. Hem Güney Kıbrıs hem de İsrail Avrupa’ya bağlanmış olacak

AB “Karbon Notr” demiş. Hedef koymuş. Kökten çözüm… Çevre kirliliğine son… Güneş enerjisi kapasitesi artacak, sudan, çöpten, rüzgardan enerji üretimi başlamalı. Bu aynı zamanda AB yeşil mutabakatına da son derece uygun. Neden bu kavgadan vazgeçiyoruz ki?

Yeşil Mutabakata uyum sağlaması en güç ülke Güney Kıbrıs. Yaptıkları tüm yatırımlara rağmen, ada ülkesinde “Karbon Notr” demek son derece zor. Stratejik anlamda da avantaj bizdeyken, neden işin AB, stratejik tarafına giremiyoruz da, ihalecilere meydanı terk ediyoruz?

Türkiye KKTC arası 70 km. Kabloyla elektrik maliyeti 500 milyon Euro civarı. “Efendim bu projeye Avrupa ülkelerini birbirine bağlayan ve enerji sistemini yöneten Avrupa Enerji Birliği izin vermiyor”muş. Bu nedenle Türkiye geri adım attı? AB kendine layık gördüğünü bizden neden esirgiyor?

Ülkedeki son durum ortada… Teknecik çöktü, AKSA üretimin yüzde 50’sine ulaştı. Ülkedeki enerji açığının karşılanması için Güney Kıbrıs’tan yüksek fiyata enerji alımına devam ediyoruz. Enerji sorununu çözmesi gerekenler ise ihale kovalıyor. Durum bu…

Avrupa istemiyor diye, vazgeçtik? “One munite” politikası çöktü mü? Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan stratejik bir projeyi çöpe atıp, Avrupalıların “hayır yapamazsınız” demesine mi teslim oldu?

Hani AKSA bir yıl içerisinde fizibiliteyi, dört yıl içinde projeyi tamamlayacaktı? 15 yıllık yeni anlaşma boşuna mı imzalandı? Bırakınız yeşil enerji, temiz enerji, rekabetçi bir ortamda enerji politikalarını falan, bildiğiniz elektriğimiz yok…

KKTC yönetimi Kıb- Tek’in ihalelerini seviyor. Bu saçma durum iktidardaki partilerin işine geliyor. Zerre umurlarında değil. Sistem çökmüş, memleket karanlıkta, kurumun parası yakıt alımına yetmiyor… AKSA sürekli alacaklı… Zerre umurlarında değil. Varsa ihale, yoksa ihale

Aynen su konusunda olduğu gibi, enerji konusunda da Türkiye ile güçlü bir iş birliği şart. Mecburuz… Bununla birlikte enerji ve su yönetim becerisini göstermemiz gerekiyor. İsrail-Güney Kıbrıs-Avrupa bütünleşirken, Kıbrıs Türkü bu oyunun dışında kalamaz, kalmamalı…

Biz projemizden vazgeçerken, Almanya’nın en büyük dokuz enerji şirketinin tepe yöneticisi, Güney Kıbrıs’ta enerji satmak için pazarlık yapıyor. Büyük resmi görmemek, sürekli “battık gittik mahvolduk” diyerek bu ülkeyi yönetmemek ve ihalecilere teslim etmek de hepimizin ayıbı olsun