AB’nin katkısıyla 25 sağlık uzmanı istihdam edilecekti, peki bu iş neden olmadı?

"   Peki Sayın Sağlık Bakanı’na birkaç soru sorayım; devlet hastanelerinde gizli saklı bir şey mi var, bir şey mi gizliyorsunuz ki oradan bilgi sızacağı korkusu taşıyorsunuz?"

ads ads ads ads
09/08/2020

ads

Ali Baturay Ali Baturay


Mutlaka bir yerlerde okumuşsunuz ya da duymuşsunuzdur, Avrupa Birliği’nin (AB), Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) üzerinden sağladığı fonla, Covid 19 mücadelesi için Kuzey Kıbrıs’a 25 personel istihdam edilecekti ama bir inat uğruna bu yardımdan faydalanılamadı.

   Bilindiği üzere, Avrupa Birliği, KKTC’yi tanımadığı için bu katkıyı Tabipler Birliği üzerinden yapacaktı.

   Tabii yine bildiğiniz gibi Sağlık Bakanı Ali Pilli, Tabipler Birliği Başkanı Özlem Gürkut’un sağlık sorunlarıyla ilgili açıklamalar yapmasından, eleştiriler getirmesinden rahatsız.

    Yani bakanın, Tabipler Birliği Başkanı’na karşı bir önyargısı ve takıntısı var…  

    İşte bu önyargılar, takıntılar ve Sayın Pilli’nin UNDP ile yapılan protokolü tanımak istememesi, buna paralel Tabipler Birliği ile protokol imzalamaması sonucu bu katkıyı ülke olarak kullanamadık.

    Halbuki Avrupa Birliği, Kuzey Kıbrıs’ta acil ihtiyaç duyulabilecek ancak kamuda bulunmayan veya yetersiz olan uzmanlar için, özelden hizmet alınabilmesi için katkı yapacaktı.

    Aslında protokol, Sağlık Bakanlığı’yla da istişare edilerek Tabipler Birliği ile UNDP arasında 16 Nisan 2020 tarihinde imzalanmıştı.

     Ancak daha sonra Sağlık Bakanı’nın alınacak personelle ilgili Tabipler Birliği’ni devre dışı bırakmak istemesi, “25 kişi bakanlık altında çalışacak, ben alacağım” diye tutturmasıyla konu tıkandı.

    Aslında birinin devrede, diğerinin devre dışı kalması gibi bir durum yoktu, bu istihdam işbirliği içinde yapılabilirdi ama Sağlık Bakanı Pilli inat etti.

   Ali Pilli, Tabipler Birliği ile UNDP arasında imzalanan protokolün devamı olacak ve 25 kişiye kadar Covid 19 mücadelesinde hizmetine acil ihtiyaç duyulacak sağlık çalışanının görevlendirilebilmesine olanak sağlayacak Tabipler Birliği ile Sağlık Bakanlığı arasındaki protokolü imzalamadı ve hiçbir zaman da imzalamayacağını bildirdi.

    Ali Pilli, Tabipler Birliği’ni ve birlik başkanını muhatap kabul etmiyor, “O da kimdir?” tavrıyla hareket ediyor.

    Tabipler Birliği Başkanı aslında istihdam edilecek personel konusunda, “illa ki ben istihdam edeceğim” anlayışında değil, yalnızca bu personele karşı yükümlülüğü bulunduğunu, UNDP’ye rapor vermek zorunda olduğunu, onun için süreçte yer almak istediğini açıkladı.

     Tabipler Birliği ile UNDP arasında imzalanan protokole göre, ihtiyaç alanları Tabipler Birliği ile ortak belirlenerek göreve alınacak tüm kişilerin Covid 19 mücadelesindeki çalışmaları, verimlilik ve faaliyetleri düzenli olarak raporlanacak ve denetlenecekti.

     Protokole göre, bu raporlar doğrultusunda fondan karşılanan para ile Tabipler Birliği görev yapan personele kamudaki dengi sağlık çalışanlarının maaşı kadar bir ödeme yapacaktı, aynı kişilerin yatırımları da Tabipler Birliği tarafından yapılacaktı.

    Sağlık Bakanı, bunu kabul etmiyor ve bunun formülünün bulunmasına yardımcı olmuyor.

     Tabipler Birliği -UNDP antlaşması bu çerçevede imzalandı ama Sağlık Bakanı, çalıştırılacak kişilerin kimler olacağına, nerede ve ne yetki ile çalıştırılacaklarına tek başına karar verme yetkisini elinde bulundurmak istiyor, hatta içinde bunların yazdığı başka bir antlaşma metnini teklif ediyor.

    Sağlık Bakanı, “fırsat bu fırsattır” diyerek sağlık dışı personel, mesela bilgisayar operatörü falan da istihdam etmek istiyor.  

    UNDP’nin koyduğu şartlara göre bunun olamayacağını, esas çerçeveyi UNDP ile Tabipler Birliği arasında imzalanan antlaşmanın çizdiğini ve bu kişilerin Covid 19 mücadelesi dışında görevlendirilemeyeceği, Tabipler Birliği’nin bunu sağlamayı ve denetlemeyi taahhüt ettiği anlatılmaya çalışılsa da Sayın Ali Pilli bunu anlamak istemiyor.

    Tabipler Birliği, Sağlık Bakanı Pilli’nin, zaten önceden işe alma sözü verdiği ve seçim yasakları nedeni ile atamalarını yapamayacağı kişilerin bu fon kapsamında göreve alınması, yani siyasi istihdam yaratma çabası içinde olduğunu iddia ediyor ve “bunu kabul edemeyiz” diyor.

    Peki Sayın Ali Pilli, bu konuda ne diyor?

    Ali Pilli, Mağusa Devlet Hastanesi’ni ziyareti sırasında bu konuya da değindi ve söyledikleri gerçekten hem üzüntü verici hem de düşündürücü.

    Sağlık Bakanı, 25 sağlık uzmanının Avrupa Birliği fonu ile istihdam edilmesini, Tabipler Birliği Başkanı Özlem Gürkut’un engellediğini iddia etti.

    Ancak Pilli, daha ilginç şeyler de söyledi; Tabipler Birliği’nin 25 personeli kendi altında çalıştırmak istediğini, Özlem Gürkut’un sırf kendine çalışacak kişileri toplayacağını, bu 25 personel aracılığıyla içeride yani hastanede neler yaşandığını öğreneceğini, sonra da bunları televizyon kanallarında konuşacağını iddia etti.

   Ali Pilli’ye göre Özlem Gürkut’un tek hedefi buymuş, hizmet değilmiş.

   Yani Sağlık Bakanı’na göre, Avrupa Birliği katkıları ile istihdam edilecek 25 personel, Tabipler Birliği’nin casusluğunu yapacak ve içerideki her şeyi, birlik başkanına aktaracak.

   Ne saçma bir konuşma bu böyle.

   Peki Sayın Sağlık Bakanı’na birkaç soru sorayım; devlet hastanelerinde gizli saklı bir şey mi var, bir şey mi gizliyorsunuz ki oradan bilgi sızacağı korkusu taşıyorsunuz?

   Devlet hastanelerinde her şey şeffafsa gerçekten, demek ki oradan bir şey sızdırılmasından korkmamanız gerekir. Siz böyle “bilgi sızdırma” falan derseniz biz de sizden kuşkulanırız.

   Tabipler Birliği Başkanı neden casus görevlendirsin ki?

   Zaten kendisi bir devlet hastanesi hekimi, her gün orada, olanı biteni görüyor.

    Sonra unuttuğunuz bir şey var galiba; Tabipler Birliği, tüm hekimlerin örgütüdür, üyeleri devlet hastanelerinde çalışmaktadır, sizin yakıştırmanız olan o bilgi sızdıran “casusları” arıyorsanız aslında tüm hekimler bir anlamda casustur.

    Bu arada bu 25 kişi hastanede çalışacak, hastanede gidecekleri bölümlerin amirleri var, o hastanenin başhekimi var, Sağlık Bakanı olarak siz varsınız, yani personel sizin sorumluluğunuzda, o zaman siz nasıl olur da “Tabipler Birliği kendi altında çalıştıracak” gibi absürt bir ifade kullanırsınız ki?

    Sayın Pilli, bu 25 kişinin istihdamını engelleyen Tabipler Birliği Başkanı değil, sizsiniz.

    Sizin politik istihdam yapma arzunuz, sizin sağlık uzmanı dışında başka alanlardaki kişileri de almak istemeniz ve Tabipler Birliği ile UNDP arasındaki protokolü ciddiye almamanız nedeniyle bu istihdam yapılamadı.

   Gerçekten üzüntü verici bir durum; siz ülke yöneticileri, bir taraftan “Avrupa Birliği bize yeterli katkı yapmıyor” diyorsunuz, diğer taraftan yapılacak katkıyı kişisel kaprisleriniz ve hırslarınız nedeniyle kabul etmiyorsunuz.

  Bu arada Tabipler Birliği, söz konusu protokol ile elde edilecek olanağın heba edilmemesi, bu hakkın tamamen kaybedilmemesi için UNDP yetkilileri ile görüşüp, askıya alınmasını ve salgınla ilgili olası bir ikinci dalgada kullanılmasını talep etti ve bu talebi kabul gördü.

   Yani Tabipler Birliği, bakanlığa rağmen Avrupa Birliği katkısının bugün olmazsa belki yarın kullanılması için yine de elinden geleni yaptı.

  Böylesine zor bir zamanda yapılacak uluslararası katkıların bu şekilde saçma sapan gerekçelerle kullanılamaması ülkemiz adına utanılacak bir durumdur.

09/08/2020 20:51
Bu habere tepkiniz:
Habersiz kalmamak için Telegram kanalımıza katılın
ad
ad
TAGS: ali baturay, ali baturay yazıları
MANŞETLER

HK Ali Baturay

© 2024 Haber Kıbrıs Medya Danışmanlık ve Matbaacılık Ltd.