
Ada yarısı ciddi anlamda suç çetelerine teslim
04/01/2023








Hüseyin Ekmekci
ADA YARISI CİDDİ ANLAMDA SUÇ ÇETELERİNE TESLİM. SABAHA KARŞI YAPILAN GİZEMLİ OPERASYON CİDDİ SORU İŞARETLERİ İÇERİYOR
ÇEVRE GERÇEKTEN PİS. DÜZENLİ ÇÖPLÜĞÜ OLMAYAN, SOKAKLARI ATIKLARA TESLİM BİR ÜLKEDE İŞE NAYLONDAN BAŞLAMAK İRONİK
Türkiye ciddi anlamda kendi içerisinde çetelere karşı bir savaş veriyor. Maalesef, oradaki ortamdan kaçan bir çok kriminal isim, şimdi aramızda. Sessiz sedasız dolaşıyor. Nereden mi öğreniyoruz? Bir sabah ansızın yapışan baskında beş kişinin katil zanlısı KKTC’de yakalandı
23 Aralık’ta KKTC’de “sabaha karşı” bir operasyon düzenlendi. “Deveciler” diye bilinen bir çete lideri, Cumali İncesoy, adamları ile birlikte KKTC’de yakalandı, uçakla Türkiye’ye götürüldü. Yalnız değildi. Yanında adamları vardı. Boş değildi, silahlar, şarjörler odasında çıktı…
Sessiz sedasız bir “polis” başarısı olarak sunuldu. KKTC’de de Türkiye polisi operasyon yaptı. Hiç rahatsız değilim. Rahatsız olduğum nokta şu? Kabadayı Cumali, KKTC’de ne arıyordu? Neden gelmişti? O silahlar ne içindi? KKTC’de kimi vurmak için geldiler?
Falyalı cinayeti halen aklımızda. Halen suçlular cezalandırılmadı. Halen kavgası devam ediyor. Hal böyleyken, eli kanlı katiller, çete liderleri ülkemize nasıl giriyor bu kadar rahat? Düşünün, çete beş cinayetle suçlanıyor, nitelikli yapma da suçlar arasında. Dehşet verici gerçekten
Dediğim gibi; Falyalı cinayetini işleyenler de tıpkı Deveciler Çetesi gibi, ihaleyle iş alan, cinayet işleyen, bundan korkmayan, cinayeti ihale edeni ele vermeyen bir oluşum. Türkiye’de korkusuzca defa defa adam vurmuşlar. KKTC’de ne işleri vardı? O yarım kalan iş neydi? Endişeliyim
Bu ülke ciddi anlamda huzur adası olmalı. Türkiye ve KKTC polisi yanında, Türk ve Rum polisi de sıkı işbirliği yapmak zorunda. Her türlü pisliğin, fuhuş, uyuşturucu, insan kaçakçılığı ve şiddetin adanın iki yarısını da esir almakta olduğunu görmemiz için daha ne yaşanmalı?
Ve sarhoş, ve uyuşturucu etkisi altında trafiği esir alanlar halen trafikte terör saçmaya devam ediyor. İnsanlar malından, canından, yaralanarak hürriyetinden olmaya devam ediyor. Pervasızca sokaklarımızı kan gölüne çevirenler sokaklarda cirit atıyor
Turizm ve Çevre Bakanlığı aldığı kararla, altı ay içerisinde naylon poşetleri yasaklanacağını duyurdu, karara bağladı, alkış aldı, tebrik kabul etti. Karar doğru, dünya da naylon poşetlerden kurtuluyor. Ancak bunu yaparken, kendi işinsanını iflasa sürüklemiyor
Güney Kıbrıs 5 yıllık bir sürede bu geçişi sağladı. Önce paralı yaptı, sonra süreci tamamladı. Bizde ise altı aylık bir sürede işlem tamam. Bu ne demek? 8 yerli naylon ve geri dönüşüm fabrikasının iflası demek. Nasıl mı? Ne yapacak bu insanlar?
Borcu olan var, yolda makinesi gelen var, banka taksitlerini yapılandıran var. Ötesi, ülkede atıkların sadece yüzde 2’sini oluşturan naylonlarla işe başlamak ve bunu çevreci gibi sunmak, başlı başlına büyük bir çevre felaketini naylonla örtmeye çalışmaktır.
Karar doğru, süreç yanlış. Yakılması gereken, hem marketlerin kendi alternatifini yaratmasına olanak tanımak, hem de yatırımları 50 milyon dolar, istihdamı ise 200 civarında olan bu sekiz fabrikaya dönüşüm imkanı sağlayacak zamanı vermektir. Memleketin her tarafı çöplük olmu
Güngör Çöplük İhalesini yüzüne gözüne bulaştıran, katı atık depolama tesisi kuramayan, belediyeleri temizlik yapmaktan aciz, devleti yolları sokakları pisliğe terk edilmiş bir ülkede işe naylondan başlamak, gerçekten ironik. Dediğim gibi, karar doğru ama süreç yanlış
- Yüksek vergi ödediğimiz alanlarda dahi çok kötü hizmet alıyoruz
- Sistemsizlik sistem oldu
- Belediye Harçlarına Yağmur Gibi Zam Yağıyor…
- Kemal Kılıçdaroğlu nezaketiyle geldi, nezaketiyle gitti
- Devlet hastanesinde 85 kişiye zulmediliyor
- Bu girdaptan çıkmanın tek yolu kaynak yaratmak
- Kendi Devletimizi Kurduk Ama, Belli Ki Birileri Semirsin Diye
- Ödedenen maaşla her ay 100 okul 150 çağdaş spor salonu yapabiliriz
- Polis ve savcılık siyasetin arka bahçesi olmamalı
- Rakam bilmeden ülke yönetiliyor
- TÜM YAZILARI için tıklayınız