Ben ikisini de tercih ederim. İkisi de farklı bir lezzet, iyi yapılmış bir adana kebabı veya iyi bir şeftali kebabı yemek gününüzü güzelleştirir. Hayattan zevk almanızı sağlar.

Dün, bir yanda Adanalıların, diğer yanda Adıyamanlıların festivalleri vardı. Adanalı olmamamıza rağmen kebaba olan düşkünlüğümüz nedeniyle biz de Adanalıların festivaline katıldık. İlk kez düzenlenen bu organizasyonda bazı aksaklıklar yaşanmasına rağmen genel olarak keyifli bir deneyimdi.

Ancak, sosyal medyada gördüğüm bazı yorumlar beni hem üzdü hem de endişelendirdi. Bugün dünyanın neresine giderseniz gidin, farklı kültürlerin kendi festivallerini düzenlediklerine tanık olursunuz.

Örneğin, Macaristan’da bulunduğumuz bir dönemde İskoçların festivaliyle karşılaşmıştık, Prag’da Korelilerin düzenlediği bir festivale denk gelmiştik mesela. Londra’da ise Kıbrıslı Türkler her yıl kendi festivallerini gerçekleştiriyorlar.

Bir Macar’ın "Bu İskoçlar kültürümüzü yok ediyor" dediğini duymadım ya da bir Çek’in "Koreliler bizi bitirdi" dediğine şahit olmadım. İngiltere’de binlerce Kıbrıslı Türk yaşıyor, bir İngiliz’in bu Kıbrıslı Türkler bizi asimile ediyor dediğini duydunuz mu?

Peki, mesele ne? Neden Kuzey Kıbrıs’ta farklı kültürlerin festival düzenlemesine karşı bu kadar tepki gösteriyoruz? Neden bu kadar öfkeliyiz?

"Asimilasyon" diyorlar, "Kültürümüz yok oluyor" diyorlar. Peki, bu kültürün kaybolmaması için siz ne yapıyorsunuz? Sadece şikayet etmek yerine, kültürünüzü yaşatmak ve tanıtmak için aktif olarak bir şeyler yapıyor musunuz?

Kendi kültürümüzün güçlü ve kalıcı olmasını istiyorsak, onu geliştirmek, paylaşmak ve yaşatmak için emek vermemiz gerekiyor. Farklı kültürlerin varlığı, bizim kültürümüzü tehdit etmez aksine, zenginleştirir. Kendi kültürümüzü yaşatmanın yolu, başkalarına kapıları kapatmak değil, onları tanımak ve kendi değerlerimizi daha da güçlendirmekten geçer.

Farklı kültürlerle karşılaşmak, onlarla iç içe olmak, kendi değerlerimizi unutturmadan, aksine daha da zenginleştirerek varlığımızı sürdürmemize katkı sağlar.

Önemli olan, bu çeşitliliği bir tehdit olarak görmek yerine, bir fırsat olarak değerlendirip, kültürümüzü daha geniş bir dünyaya tanıtma şansını elde etmektir.