Aile, mücadelesi, ile statükoyu değiştirdi, liselerde baş örtüsü serbest… küfür kıyamet topluma, yük iktidara kaldı
17/04/2025












Hüseyin Ekmekci
“BURASI BENİM OKULUM VE BEN BURADAN MEZUN OLACAĞIM” DİYEN ÇOCUK VE AİLESİ, SESSİZ SEDASIZ OKULDAN AYRILARAK İLAHİYAT KOLEJİ’NE KAYDINI YAPTIRDI. EN BAŞTA DA ÖNERİ BUYDU, NE DEĞİŞTİ?
AİLE, MÜCADELESİ, İLE STATÜKOYU DEĞİŞTİRDİ, LİSELERDE BAŞ ÖRTÜSÜ SERBEST… KÜFÜR KIYAMET TOPLUMA, YÜK İKTİDARA KALDI. DÜN DE ORTAOKULDA BAŞ ÖRTÜSÜ YASAKTI, BUGÜN DE… NE DEĞİŞTİ DE AİLE SESSİZ SEDASIZ OKUL DEĞİŞTİ?
Geçtiğimiz ünlerde, medyada yer alan, sessiz sedasız da gündemden düşen bir haber… “İrsen Küçük Ortaokulu’ndaki baş örtülü kız, okul kaydını İlahiyat Koleji’ne aldırdı…” Aylardır üzerinde kavga edilen konuda, ilk başta konuşulan formül, en sonunda gerçeğe döndü…
İlgili kız çocuğu ve ailesinin, ısrarla baş örtüsünün serbest olduğu İlahiyat Koleji’ne gitmeyi reddettiğini, ısrarla ve inatla “Burası benim okulum ve ben buradan mezun olacağım” dediğini defalarca duyduk, dinledik, anlamaya çalıştık…
Neden aile okul değiştirmeyi kabul etti? Çünkü yeni tüzükte ortaokullarda baş örtüsü kullanımı okul yönetimlerinin yetkisine bırakıldı ve İrsen Küçük Ortaokulu yönetimi de okulda baş örtüsünün kullanımına izin vermedi. Bu kadar basit öyle mi?
Eski tüzükte de yasaktı… Eski tüzükte de yasak olduğunu biline biline baş örtüsünde ısrar edildi. Bu sırada memleket birbirine girdi. İftiralar, hakaretler, en ateşli kavgalar yaşandı. Polislik olundu… Tehditler yargı konusu haline geldi…
Günün sonunda, hükümet “sokak baskısı” ve “siyasi baskıyı” kaldıramadı ve tüzük değişikliğine gitti. Ortaokullarda okul yönetimlerinin yetkisi, liselerin ise tamamında serbest… Oldu? Tamamdır değil mi?
Peki, okul önünde direnen, “ben bu okuldan başka yerde okumam” diyen kız ve ailesi, kız ve ailesini destekleyen onca örgüt, neden hiçbir şey olmamış gibi başka bir okula gitmeyi kabul etti? Bunu hiç düşündünüz mü? Kız ve ailesi, diretirken de yasaktı, son uygulamadan da izin çıkmadı…
Basit aslında. Kız ve ailesi, statükoyu yerinden oynattı. Liselerde serbest kalmasını sağladı… Ortaokullarda yeni bir kavganın fitilini ateşledi… Baş örtülü bir kız ortaokulda “izin” isteyecek, okul yönetimi vermeyecek, yeniden ve yeniden kavgalar yaşanacak…
Ama liselerde serbest… Kısacası, görünen o ki, kız ve ailesi, onlara destek verenler bu kavgadan istediklerini aldılar. Statükoyu yerinden oynattılar. Daha fazla da uzatmaya gerek duymadan, kendilerine ilk başta yapılan “İlahiyat Koleji” teklifini kabul edip, sessizce sahneden çekildiler…
Hatta, seneye de gideceği okulu şimdiden belirledi aile… Resim yapma merakı olan ve başarılı resimler yaptığı söylenen baş örtülü kız, önümüzdeki eğitim yılına İlahiyat Koleji’nde devam etmeyecek, kendini geliştirmek için Atatürk Meslek Lisesi’ne kaydını yaptıracak…
Tüm tartışmalardan bağımsız, kız ve ailesinin bu tavrı, herkes tarafından bir defa daha sorgulanmalıdır… Tekrar ediyorum… Neden okul değiştirmeyi kabul ettiler? Hani başladığı okulu bitirmek hakkıydı? İlk başka ilahiyata gitse, sorun zaten kökten çözülmüş, bunca kavga yaşanmamış olurdu
Şimdi geriye dönüp baktığımızda bize ne kaldı? Liselerde baş örtüsü tamamen serbest… Tüzüğün geri çekilmesi için sendikalar ayakta… Herkesi birbirine düşüren söylemler ve eylemler… Küfür, aşağılama, kıyamet… Ama aile, en başta önerileni, sessiz sedasız yerine getirdi… Harika… Tablo bu…
Bu tabloya bakıp, her şeyi ince eleyip, sık dokumamız gerekiyor. Hızla toplumsal barışı yeniden tesis etme görevi hem hükümette, hem de öğretmen sendikalarında… Makul olanı yapmak için gecikmeden diyalog kapıları açılmalı…
Bu sürecin sonunda başörtüsü serbest bırakıldı, liselerde. Ortaokullarda ise öğrenci ve öğretmenler karşı karşıya bırakıldı. Devamında ise, hiçbir ortaokul ve lisede, başörtülü kız çocuğu sayısı artmadı, böyle bir talep de olmadı... Hepsini en iyi şekilde değerlendirmek ve toplumsal barışımızı yeniden tesis etmeliyiz...
- Hızla üçüncü dünya ülkesi oluyoruz
- Yetersizliğin dibe vurduğu bu vasat dönem, hiç bir dönemde yaşanmamıştı…
- Hızla geriye gidiş var ama farkında değiliz
- Bugün değilse ne zaman?
- Çözümün önündeki en büyük engel, adadaki gizlenmeyi bilen para olabilir
- Emrah Yeşilırmak’ın net bir şekilde dokunulmazlığının kaldırılmasına itirazı yok…
- Yıllardır reform konuşmuyoruz...
- İsrailli tutuklandı; yalnız bırakıldı… Macar ve alman kadınlar tutuklandı “bana ne?” dendi… Şimdi sıra Kıbrıslı Türklere geldi…
- Yeteri kadar kavga ettik… eyleme geçmeliyiz…
- Kendi teknoloji festivalimizi dünyaya açabiliriz…
- TÜM YAZILARI için tıklayınız






