Ali Baturay: Yarım yamalak, baştan savma bir devlet yapısı…

YAYIN TARİHİ:
ads ads ads
30/01/2022

ads

Ali Baturay Ali Baturay


Bu ülkede cumhurbaşkanı var, başbakan var, bakanlar var, 50 milletvekilli parlamento var, devlet daireleri ve kurumları var, belediyeler var…

   Bir devlette olması gereken her şey var ama maalesef hiçbir şey tamam değil.

   Hiç ama hiçbir tarafımız için “işte bu tamamdır” diyemiyoruz…

   Çoğunun zaten tamam olmadığı gözle bile görülebiliyor…

   Kimi tarafları tamam gibi görünse de hiçbir şeyin tamam olmadığı, yarım yamalak bir ülke…

   Yarım yamalak, çalışmayan bir sistem…

   Bir devlet için başka yerlerde “üstünkörü” yakıştırması yapıldı mı bilmiyorum ama bizim devletimiz tam bir üstünkörüdür.

   Adı devlet ama devlet olmanın gereklerinin yerine getirilmediği “baştan savma” bir yapı…

   Bunlar can acıtıcı sözler değil mi?

   İnsanın devletiyle ilgili bu hisleri taşıyor olması gerçekten üzüntü vericidir ama maalesef bu devletin birçok yanı kusurlu, birçok yanı eksik…

   Çoğu kez yaşamanın eziyete dönüştüğü bu devlet için seçim önceleri hep daha iyi şeyler vaat ediliyor ama o iyiliklere, o güzelliklere, o refaha hiç ulaşılamıyor…

    Yine bir seçim yaptık ve yine birçok sözler verildi, insanın inanası gelmiyor o vaatlerin yerine getirileceğine…

    Hemen her sorunla ilgili başarısızlığı “paraya” bağlıyorlar, maddi yetersizlikler öne sürülüyor ama ülkede paraya dayanmayan, iddia edildiği kadar maddiyatla ilgili olmayan şeyler de yapılamıyor.

    Para bulmak için de beceri gerekiyor ama iddia edildiği kadar maddiyet istemeyen işler için de irade ortaya konulamıyor.

     Ülkeyi yönetenlerin birçok konuda irade ortaya koyamaması, alışkanlıkların bozulamaması ciddi bir sorun.

     Yönetenler, belli odakları rahatsız etmek, ürkütmek istemiyor, oralarıyla olan göbek bağını kesemiyor…

     Reformdan korkuyorlar, çünkü reformlarla “acı reçeteler” uygulamaktan çekiniyorlar, bunun yerine popülizmle, menfaat dağıtmakla iktidarda kalmayı yeğliyorlar.

     Alınacak tedbirlerin başta “acı reçete” gibi görünse de ileride tüm toplumun faydasına olacağı konusunda halkı ikna edeceklerine inanmıyorlar, “aman kimseyi ürkütmeyelim” diyorlar.  

     O zaman da hiçbir şey iyiye gitmiyor, hiçbir şeyi düzeltemiyorlar…

     İşin kötü tarafı, iyi bir şey yapmak bir tarafa, zaman içinde nispeten iyi giden şeyleri de bozuluyor…

     Yıllar sonra elektriksiz kalabiliyoruz mesela, hem de her akşam…

     Yıllar sonra akaryakıt sorunu yaşıyoruz…

     Hiç tanımadığımız yeni bir sorun olan “tüp gaz bulamamakla” tanışıyoruz.

     Yaşadığımız hiçbir sorunun müsebbibi ortaya çıkmıyor, ne yaşarsak yaşayalım sanki öylesine yaşıyoruz, sanki bunları yaşamamıza neden olan biri veya birileri yokmuş gibi.

    Halbuki her yaşadığımız sorunun suçlusu ya da suçluları var…

    Ancak hep yapanın yanına kalıyor, bu toplumda yetkili makamlarda olup da bu toplumu mağdur eden kimse cezasını çekmiyor…

     Mesela birkaç gündür ülke gündeminde olan Sınırüstü Bakımevi’ndeki rezalet durum, vefasızlığın, ilgisizliğin, denetimsizliğin bir göstergesi.

      Şimdi herkes bir şeyler söylüyor ama bu, çok öncenin sorunu, durumun buralara gelmesi devlet adına utanılacak bir durum…

    Kim bilir başka yerlerde neler yaşanıyor? Çünkü denetleyen yok, bakan yok, ilgilenen yok.

    Çevrenin durumu rezalet, trafiğin sonuçları cinayet, çalışma yaşamı felaket…

    Kamudaki hizmetlerden, sağlıktan, eğitimden kimse memnun değil…

    İşyerleri kapanıyor, işsizlik artıyor, genç insanlar göç ediyor ama birinin umurunda mı?

    Çok zor günlerden geçiyoruz ve içinde bulunduğumuz 2022 yılının çok daha zor geçeceği öngörüleri var.

    Peki bunun için tedbirler alınacağını düşünüyor musunuz? Hiç sanmıyorum…

    “Baştan savma” bu sisteme adapte olmuş bir kitle var, daha da artması için çaba harcıyorlar.  

YAYIN TARİHİ:
Habersiz kalmamak için Telegram kanalımıza katılın
ad ad
TAGS: ALİ BATURAY, YAZI,
MANŞETLER

HK Ali Baturay

© 2024 Haber Kıbrıs Medya Danışmanlık ve Matbaacılık Ltd.