Hükümet edenler, bu toplumu delirtmeye çalışıyor galiba.

     Herkes “Pandemi Hastanesi isteriz” diye söylenip dururken, pozitif vaka sayısının 4’e çıkmasından endişe ederken, meğerse bizim yeterli PCR kitimiz de kalmamış, 3 gün yetecek kadar kit varmış elimizde…

     Önce Hüseyin Ekmekçi paylaştı bu bilgileri sosyal medya hesabında, sonra Sağlık Bakanı da doğruladı.

     Sırf bu nedenle yani kit yetersizliği nedeniyle özel uçakların/ jetlerin ülkeye gelişi geçici olarak durdurulmuş.

     Dahası da varmış; Covid 19 tedavisinde kullanılan etkili ilaç da 100 kişilikmiş…

     Haftalar önce kapılarımızı dünyaya açacağımızı açıklayan hükümetin, gün gelip çattığı halde hazırlanamaması, birçok kararı kapıları açtığı gün alması, sürekli karar değiştirmesi elbette güveni zedeliyor ama Sağlık Bakanlığının elinde “yeterli PCR kiti” ve “yeterli Covid 19 tedavi ilacı” olmadığının açıklanması artık herkese “yok artık” dedirtti.

    Duyduğumuz şeye bakın yahu; dünyaya kapılarımızı açtık, uçaklar iniyor, gemiler geliyor ama bizim elimizde yeterli PCR kiti yokmuş.

    “Nasıl yani?” dediğinizi duyar gibiyim…

    Hükümet PCR kiti satın akacakmış ama bazı mevzuatlar var, onlar uygulanmaya çalışılıyormuş.

    Mesele parasızlık da değilmiş, para varmış ama nasıl satın alınacağının formülü aranıyormuş.

    Formül mü? Bu formül yeni mi bulunacak? Daha önce nasıl yapmışlar ki?

    Deli mi bu insanlar, yoksa bizi mi deli etmeye çalışıyorlar?

    Medyaya konuşan Sağlık Bakanı Ali Pilli, eldeki kit sayısının pazartesine kadar yeterli olduğunu, sonrası için karar alınması gerektiğini söylüyor.

    Sanki de o kararı hükümet değil de şeytanlar alacak…

    Peki soralım; kitleri Sağlık Bakanlığı satın almazsa, kim satın alacak?

    Meğerse kitleri, Sağlık Bakanlığı değil, Maliye Bakanlığı satın alabilirmiş.

    Eeeee satın alsın o zaman?

    Maliye Bakanlığı’nın satın alması için de Bakanlar Kurulu kararı gerekiyormuş.

    Bu mu yani? Şimdi sorunumuz bu mu?

    10 tane bakan bir araya gelip karar alamıyor mu?

    Bakanlar Kurulu, toplanamıyor, karar alamıyor ve siz bize 3 günlük test kitimiz kaldığını mı söylüyorsunuz?

    Sağlık Bakanı, “Sorunu çözmeye çalışıyoruz” diyor.

    Ne sorunu yahu? Sorun ne? Para varsa, mevzuat belliyse, Maliye Bakanlığı satın alacaksa ve bunun için Balanlar Kurulu karar üretecekse, sorun bunun neresinde?

    Sağlık Bakanlığı, test kiti temini konusunda hukuki mevzuatı tüketmiş, konunun Bakanlar Kurulu’nca karara bağlanması gerekiyormuş, önümüzdeki dönem için 20 bin test kitine ihtiyaç duyuluyormuş, Bakanlar Kurulu yavaş hareket ettiği için eldeki kitlerin sayısı hızla azalıyormuş…

     Yenidüzen Gazetesi’nin hükümete yakın kaynaklara dayanarak yaptığı habere göre, Sağlık Bakanlığı’nın ödeme kalemleri tükenmiş, para maliyede hazır edilmiş olmasına karşın, bu konuda Sağlık Bakanlığının ek harcama yapmasına Sayıştay onay vermiyormuş, konu ancak bir Bakanlar Kurulu kararınca çözülebilecekmiş, ancak konu haftalardır gündemde olmasına karşın Bakanlar Kurulu nedeni bilinmeyen sebeplerden dolayı toplanmıyor ve bu kararı üretmiyormuş…

   Eğer bunlar gerçekse, eğer bu hükümete yakın kaynakların verdiği bilgi doğruysa, hükümet edenlerin hemen istifalarını sunması gerekir.

    Nedir yani şimdi bu? Böyle zamanda Bakanlar Kurulu’nda küsler, dargınlar, kavgalılar mı var, birbirlerine inat mı ediyorlar?

    Ülkede 3 günlük kit kaldığı halde hükümet içinde, bakanlar arasında af edersiniz ama sidik yarışı mı var?

    Eğer ortada bir sorun yoksa, bu mesele halledilecekse, Sağlık Bakanı Ali Pilli, neden eldeki kit sayısının pazartesine kadar yeterli olduğunu, sonrası için karar alınması gerektiğini söylüyor?

    Neden kendini bunları söylemek zorunda hissediyor?

    Tam bunlar tartışılırken, Cumhurbaşkanlığı Sağlık Danışma Kurulu, ülkeye girişlerde PCR testi yapan ekibin güçlendirilmesi gerektiğini, gemi ve uçaklarla günde ortalama bin kişinin ülkeye giriş yapmasının söz konusu olduğundan hareketle 300 olan günlük PCR testi kapasitesinin, 1000-1500’e çıkarılmaması durumunda büyük sıkıntı yaşanacağını açıkladı.

  Durun daha bitmedi, Sağlık Bakanlığı mevsimlik hemşire de alacakmış.

  Hemşireler ve Ebeler Sendikası, bu duruma isyan etti, Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu eski Başhekimi Dr. Bülent Dizdarlı da…

  Neden mi? Çünkü yeni hemşireleri, 3 aylık bir adaptasyon kursundan geçirmeden işe koymak sakıncalı. Hemşireler portakal toplamayacak, insan sağlığıyla ilgilenecek.

   Hade bakalım, bir de ülkeyi yönetenler “Panik yapmayın, endişe etmeyin” diyor.

   Bu halk nasıl endişe etmesin, yaptıklarınızla insanımızı deli ediyorsunuz, sonra da “endişe etmeyin” diyorsunuz.