Ali Baturay yazdı: Bunca sorun içinde konsantre olmak kolay mı seçime?

ads ads ads ads
07/08/2020

ads
Ali Baturay yazdı: Bunca sorun içinde konsantre olmak kolay mı seçime?

   Salgın kurallarına ilk günlerdeki kadar uyulmasa ve tedbirler konusunda fazlaca gevşesek de toplumda bir koronavirüs korkusu var… Bu korku herkesin üzerinde ağır psikolojik bir yüke dönüştü…

   Bir de bunun ekonomik yönü var, hiç kimse salgın öncesi durumunda değil, işyerleri kapanıyor, direnmeye çalışanları da döviz vurdu, durum felaket…

   Türk Lirası süratle eriyor, buna bağlı olarak döviz adeta çıldırmış dizginlenemiyor, dövize bağlı bir ekonomik yapımız olduğu için, bu durum salgının etkilerine direnenleri de pes ettirmiş durumda.

    Salgın krizinin etkisiyle işsizler ordusuna her gün yenileri ekleniyor, birçok kişi, çok sayıda aile zor durumda…

    Hükümetin ekonomik tedbirleri yetersiz kalıyor, toplumun yarasına merhem olamıyor, ezber bozan, radikal tedbirler alınamıyor.

    Hükümet ortakları kavga edip duruyor, koalisyon adeta ruhen ölmüş durumda…

    Cumhurbaşkanlığı seçimleri nedeniyle tuhaf şeyler oluyor, bir taraftan sağ partilerde çatı aday tartışmaları, diğer taraftan hükümeti bozma pratikleri…

    Her ikisini de başaramıyorlar, sağ partiler ne çatı aday konusunda uzlaşabiliyor ne de dört koldan hükümeti bozma çabaları sonuç veriyor, bu nedenle Türkiyeli yetkililerden bile yardım almaya çalışıyorlar ama o da olmuyor, ortaya yalnızca tartışmaları kalıyor, bunu tartışmaktan çenelerimiz yoruluyor.

    Bu arada özel jet kriziyle ilgili polis raporunun çıkması bekleniyor, muhalefet partileri, kamuoyu sürekli soruyor, Ombudsman da incelemek için talep ediyor ama nafile, bir türlü raporun nihai hali ortaya çıkamıyor.

     Bu arada pandemi hastanesi için defalarca planlar değişiyor, tarihler veriliyor, olmuyor, yenileri veriliyor o da olmuyor, millet sormaktan, onlar geçiştirmekten bıkmıyor, tüm itirazlara rağmen Covid 19 hastaları Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’nde tedavi ediliyor.

    Bir baktık ki pandemi hastanesini de Türkiye’nin yapacağı açıklanıyor, 100 odalı bir hastane sözü alınıyor Türkiye’den…

    Bir taraftan yakıcı, bunaltıcı sıcaklar, diğer taraftan “KKTC Su Temin Projesi” kapsamında Geçitköy Barajı ve Pompa Tesisleri’nde yapılan bakım, onarım ve düzenleme çalışmaları nedeniyle 3 gündür çeşmelerden su akmıyor.

     Millet susuzluktan yandı kavruldu… Öyle bir memleket ki parayla su da bulamıyorsunuz, tankerle su satanlar, talepleri karşılayamaz duruma geliyor.

     Trafik kazalarından ve iş kazalarından ölüm haberleri geliyor, kalp damar hastalıkları sıcakların da etkisiyle daha sık can almaya başladı, beyin kanaması vakaları arttı…

    Bu kadar sorun yetmezmiş gibi kadına şiddet olayları yine tırmanışa geçti, mahkeme haberleri kadına şiddet ya da genel şiddetle ilgili…

    Ne kara bir tablo bu böyle?

    Üç parti başkanının “çatı aday” ve “hükümet bozma” gailesiyle Türkiyeli yetkililerle masaya oturduğu ve bizim bunu tartıştığımız anlarda Lübnan’da bir patlama oldu, patlamanın yol açtığı sarsıntı Kıbrıs’ta bile hissedildi.

    6 yıl boyunca bir depoda tutulan 2 bin 750 ton amonyum nitratın yol açtığı patlamada 154 kişi öldü, 5 bini aşkın yaralı var. Çok saçma bir durum, buna bağlı büyük bir ihmal, bir ülkeye çok büyük kayıplar verdirtiyor. Sanki Beyrut Limanı’na atom bombası atılmış gibi…

    Sahi bölgemiz barut fıçısı gibi değil mi?

    Geçen yıl ülkemize nereden geldiği meçhul bir füze düşmüştü, yaşam alanlarının olmadığı bir bölgeye, boş araziye düştüğü için can kaybı olmadı ama çok korkuttu bizi.

    Füze düşmesi yetmezmiş gibi, yine 2019’da füze düşmesinden 3 ay sonra da turizm kenti Girne’de mühimmat patlaması oldu, şanstan patlamanın 01.30 gibi bir saatte gerçekleşmesi ve o saatlerde etrafta insan olmaması yine can kaybını önledi. Tabii zarar ziyan büyüktü ama ölüm olmaması önemli bir teselliydi…

    Hatırlayacağınız gibi Güney Kıbrıs’ta da patlama olmuştu. 11 Temmuz 2011’de Mari’deki (Tatlısu), Evangelos Florakis Deniz Üssü’nde meydana gelen patlamada 20 kişi yaşamını yitirmiş, 59 kişi yaralanmıştı.

    Patlama nedeniyle elektrik santrali de zarar görmüş Güney Kıbrıs karanlığa gömülmüş, elektrik kesintisi, sular idaresini de çökertmiş, elektrikle çalışan tuzlu su arıtma tesislerine bağlı olan ülkede, her 48 saatte ancak 12 saat su verilebilmişti.

   Savaş adası Kıbrıs, bir türlü barış adası olamadı, ülkenin kuzeyi de güneyi de silah dolu, mühimmat dolu, yine bir patlama olmayacağını kimse garanti edemez, zaten savaştan kalan mayınlar temizleye temizleye bitirilemiyor, tatbikatlarda unutulan havan mermileri bile büyük tehdit.

    Hatırlayın, yine 2019 yılında Güzelyurt’a bağlı Yuvacık’ta ovada bırakılan havan mermisinin patlaması sonucu 13 yaşındaki bir çocuk hayatını kaybetmişti.

    Bölgemizde savaşlar var, cadı kazanı Suriye bize çok uzak değil… Bölge barut fıçısı, ülkemiz barut fıçısı, üstelik Mersin’deki Akkuyu Nükleer Güç Santrali de bizim için büyük tehdit. Mersin bize çok yakın… Dünyadaki nükleer tesislerdeki kazalar aklımıza geldikçe çok korkuyoruz.

    İnsan kendi eliyle doğayı da kendi yaşamını da riske sokuyor, kendi eliyle kendi kendini diken üstünde oturtuyor…

    Kapkara tablolar çiziyorum değil mi? Kapkara ama gerçek şeyler bunlar.

    Bunca sorun saydım, şimdi bunlar ortadayken cumhurbaşkanlığı seçimine konsantre olabilir mi insan, ya da cumhurbaşkanlığı seçimi için yapılan küçük oyuncuklara katlanmak kolay mı?

07/08/2020 21:37
Bu habere tepkiniz:
Habersiz kalmamak için Telegram kanalımıza katılın
ad
ad
TAGS: Ali baturay, kıbrıs cumhurbaşkanlığı seçimi, haberkibris,
MANŞETLER

HK KIBRIS

© 2024 Haber Kıbrıs Medya Danışmanlık ve Matbaacılık Ltd.