Ali Baturay yazdı: Hükümet bitti, UBP de bas bas bağırıyor, “infilak ediyorum” diye

ads ads ads ads
28/07/2021

ads
Ali Baturay yazdı: Hükümet bitti, UBP de bas bas  bağırıyor, “infilak ediyorum” diye

    Bir siyasi parti içindeki kişiler birbirinin hatalarını görebilir mi? Görür tabii ki… Objektif bakmayı biliyorsa, duygusal değilse tabii ki arkadaşının hatasını görür.

    Aynı kabinede, aynı partiden iki bakan, birbirinin zaaflarını görebilir, aynı partiden bir milletvekili bakan arkadaşlarının hatasını pek tabii ki fark edebilir.

     Peki görülen hatalar zaman zaman kamuoyu ile paylaşılmalı mıdır, yoksa bunlar parti içinde mi görüşülmelidir? Kol kırılıp yen içinde mi kalmalıdır?

    Yıllardır bu tartışma vardır, biz gazeteciler mesela bu konuda sıkça çelişkiye düşeriz.

    Kimi zaman en büyük hatayı bile sırf partilisidir diye saklayan, sorduğunuzda geçiştiren, “bu parti içi bir meseledir” diyen siyasilere kızarız, doğruyu söylemiyor, saklıyor, yan çiziyor diye.

    Yine biz gazeteciler, sorduğumuzda doğruları söyleyen, partilisinin zaafını dile getirenleri de “parti disiplinine uymuyor, bunu yapmamalıdırlar” diye eleştiriyoruz.

    Biz gazeteciler, soru soruyor, konuşturuyor, sonra da konuşulanları eleştiri konusu yapıyoruz.

    Ancak bizim işimiz bu, işimiz soru sormaktır, konuşturmaktır, konuşanlar da kendi konuşmalarından sorumludur… Yani suçlu biz değiliz...

    UBP içinde bir süreden beridir milletvekilleri bakanları, bakanlar bakanları eleştiriyor, birbirinden şikayetçi oluyor…

    Tabii dozu kaçmadığında çok sorun olmuyor ama bugün en sonunda dozu da kaçtı…

    Önce neler olduğunu özetleyeyim size…

    UBP Girne milletvekili Özdemir Berova’ya dün katıldığı televizyon programında salgın yönetimi ile ilgili bir soru soruldu.

     Özdemir Berova da Covid-19 pozitif vakalardaki yükselme trendinin durma eğiliminde olmadığını, halkı bilgilendirmede, bilinçlendirmede zaaflar olduğunu, Bulaşıcı Hastalıklar Üst Komitesi’nin açıklamalarının halkın anlayacağı metinler olmadığını, Sağlık Bakanlığı’nın bu konularda sürekli uyarıcı, sürekli bilgilendirici olması gerektiğini söyledi.

     Berova, birtakım tedbirler açıklandığını, sözler söylendiğini, koltuk, sandalye düzeninden, insan sayısından falan söz edildiğini ama bu metinlerde yazanlara kimsenin uymadığını, açıklananlarla uygulananlar arasında zafiyet olduğunu, bu zafiyetin nedeninin bilinmesi gerektiğini kaydetti.

     160 vaka sayısının bugünkü önlemlerle kapatılamayacağının açık olduğunu, vakaların algoritmik olarak artacağının bir realite olduğunu, günün sonunda bunun sonbaharı, kışı olduğunu belirten Berova, “Bu şekilde devam ederse sonbahar, kış aylarında ne yapacağız? Yeni bir kapanmanın bu ülkenin felaketi olacağını söylüyoruz, bu konuda herkes hemfikir ama uyum konusunda bir zafiyetimiz var. Bu zafiyetimiz denetim açısından desteklenmiyor. Bu zafiyeti bakanlık gidermek zorundadır. Bu şekilde giderse bu işin sonu hayırlı olmaz” dedi.

   Özdemir Berova, meclis kapandığından beri parti meclis grubunun toplanamadığını ve çoktandır kendi içlerinde bu konuları tartışma imkânı bulamadıklarını da itiraf etti…

   Tespitler, söylenenler doğru aslında. Birçok kişi böyle düşünüyor, bunları söylüyor ama bunları aynı parti içinden birisi söyleyince, “E söyleyeceğinize sorunu çözsenize” diyorlar söyleyene… Berova’ya ilk tepki HP Genel Başkanı Kudret Özersay’dan geldi… Özersay, bu sözleri yadırgadığını belirtip, “Gidin oturun başbakanla konuşun. Probleme ilişkin ilave tedbirler alın. Mademki 'kriz yönetiminde kriz var' diyor bunun sebebini açıklasın. Kişisel sebepler varsa bunu konuşalım yoksa eğer kişisel değil objektif sebepler varsa çıkıp söylemelidir” dedi.

     Peki Sağlık Bakanı Ünal Üstel, bu eleştiriye nasıl cevap verdi? Çok ağır cevap verdi… Sağlık Bakanı Ünal Üstel, partisinin milletvekili ve Girne ilçe başkanı Özdemir Berova için, “Çoluk çocuk bunlar, daha dün milletvekili oldu, ben 1991 yılından beridir milletvekiliyim” dedi.

     Bu kadarla dursa neyse, Ünal Bey, şöyle devam etti: “Siyasette vatandaşıma hizmet etmek için varım, aileme değil. Bu zat arkadaşım kendisi için bir şey istedi biz de yok dedik. Eşi için bir şey istedi ‘hayır’ dedik. Herhalde o yüzden böyle konuştu…”

      Ünal Bey, Özdemir Bey’in söyledikleriyle ilgili “Bu parti içi bir konu, keşke konuşmasaydı” dedi ve kendisi beş beter şeyler söyledi. E Ünal Bey, keşke siz de konuşmasaydınız. “Gülüp de geçiyorum” dediniz ama pek öyle gülüp geçme olmadı, zehir zemberek şeyler söylediniz.

     İki erkek çocuğu olduğunu söyleyen Ünal Bey, “İki çocuğum da işsizdir, ikisi de serbest çalışır. Ben bilmez miydim çocuklarımı işe koyayım da devletten maaş çeksin?” dedi. Demek ki Ünal Bey de devlet kadrolarında çalışmayanı işsiz sayıyor. Halbuki kendisi söylüyor, çocuklarının özel sektörde çalıştıklarını, serbest meslek sahibi olduklarını. Mesela ben 32 yıldır özel sektörde çalışıyorum, ben işsiz miyim şimdi? Bakan böyle düşünürse, vatandaş devlet kadrosu için yanıp tutuşmaz mı?

    Ünal Bey, Özdemir Bey’in eşi için istediği şeyin Kamu Hizmeti Komisyonu ile adaletli yapılması gerektiğini söyledi. E doğrudur, işe alımlar hep Kamu Hizmeti Komisyonu ile adaletli olsun, biz de bunu savunuyoruz ama ilahi Ünal Bey, duyan da zannedecek UBP hiç partizanca istihdam yapmadı, yapmıyor, yapmayacak. Duyan da zannedecek siz Ünal Bey, hiçbir partiliniz için torpil yapmadınız…

    Çok ağır şeyler bunlar… Özdemir Berova, 1968 doğumlu 53 yaşında bir adamdır. Onun için “çoluk çocuk, daha dün milletvekili oldu” diyerek küçümsemek, sizin gibi abi pozisyonunda birine yakışır mı? Herkes yapsa siz yapmamalısınız bunları…

    Evet, Özdemir Berova bir tespit yaptı, bakanlığınıza eleştiri getirdi, belki yapmamalıydı ama o bakanlık üzerinden, bakanlığın icraatını eleştirdi ama siz kişiselleştirdiniz, kişiliğine girdiniz, işin içine eşini karıştırdınız. O hata yaptı belki ama siz onun beş katı hata yaptınız. “Keşke parti içinde konuşsaydı” diyorsunuz, keşke siz de parti içinde konuşsaydınız.

    Ünal Bey, üstelik siz başka bakanlıkları eleştiriyorsunuz. Siz defalarca Maliye Bakanı Dursun Oğuz’u hedef yaptınız. Bakanlığınızın 15 milyon TL ilaç borcu olduğunu ve Maliye Bakanlığı’nın size kaynak aktarmadığını söylediniz. Daha bugün Diyalog gazetesinin manşetindeydiniz, yine Maliye Bakanı Dursun Oğuz’u kamuoyuna şikâyet ettiniz.

    Ünal Bey, aşı merkezleri için 10 doktor, 20 hemşire istihdam etmek istediğinizi ama Maliye Bakanının size destek vermediğini söylediniz. Siz başkasını şikâyet ediyor, hedef gösteriyorsunuz da sizi eleştirdiklerinde kötü mü oluyor? Bakın nasıl da gücünüze gitti, açtınız ağzınızı yumdunuz gözünüzü. Siz yapınca güzel de size yapınca acı mı oluyor? Dursun Oğuz size hiç de böyle bir dille karşılık vermedi, hep seviyeli ve esprili cevaplar verdi. Dursun Oğuz’un “bunlar parti içinde konuşulmalı” deme hakkı yok mu?

    Dikkat edin Ünal Bey, son zamanlardaki halleriniz, sizden önceki bakan Ali Pilli’nin son zamanlarındaki hallerine benziyor.

    Neme lazım ama bir sözünüz Özdemir Berova’nın hoşuna gitmedi mi bilmem ama benim hoşuma gitti. Özdemir Berova’ya “çoluk çocuk” dediniz ya... Ben Özdemir Bey ile aynı yaştayım, ikimiz de 1968’liyiz. Berova çoluk çocuksa ben de çoluk çocuğum ve 1968’lilerin çoluk çocuk görülmesi hoşuma gitti, kendimi genç hissettim doğrusu! E benim gibi çoluk çocuğun da size böyle şeyler yazması hoşunuza gitmeyecek herhalde.

    UBP Lefkoşa Milletvekili Hasan Taçoy’un bugün aktif vaka sayısının bin 700 sınırına gelmiş durumda olduğunu vurguladıktan sonra “Geçmişte olan tecrübelerimiz ile hükümetteki arkadaşlarımıza yardıma hazırız” demesi de kamuoyunda manidar bulundu… Bu sözden de çıkarılacak mesajlar yok mu Ünal Bey?

     Hasan Taçoy’a da “çoluk çocuk” diyecek misiniz? Hasan Bey, 1968 doğumlu değil ama ha, o 1963 doğumlu, Özdemir Bey’den 5 yaş büyük… Hatırlatayım dedim…

     Şaka bir yana, UBP’de tansiyon yüksek… UBP’de işler iyi gitmiyor, hükümette işler iyi gitmiyor, parti başkanı Ersan Bey, partiye hâkim değil. Parti bas bas bağırıyor, “infilak ediyorum” diye… “Sana ne UBP’den” demeyin… Bakın, UBP’de sorun olunca ülkede de sorun oluyor, tüm ülke etkileniyor… Covid-19 salgını hem sağlık olarak hem de ekonomik olarak ülkeyi yaktı, kavga edileceğine sorunlara eğilmek gerek. Ancak bu yaşananlar aslında hükümetin çoktan bittiğini, adının kaldığını gösteriyor, tam bir iflas hali…

     Keşke UBP Kurultayı daha erken olsa hem UBP’nin yenilenmesi, hem de bu hükümetin artık gitmesi gerekiyor.  

28/07/2021 23:16
Bu habere tepkiniz:
Habersiz kalmamak için Telegram kanalımıza katılın
ad
ad
TAGS: Ali Baturay
MANŞETLER

HK KIBRIS

© 2024 Haber Kıbrıs Medya Danışmanlık ve Matbaacılık Ltd.