Hükumetin hayatı ucuzlatmak gibi bir gailesi hiç olmadı...
08/01/2025











Ali Baturay
Ülkeyi yönetenlerin hiçbir zaman “hayatı ucuzlatma” çabası olmadı.
Bu konuda yapacaklarını söyledikleri şeyler, vaatler, boş laflar olmaktan öteye gidemedi.
Sürekli her şey pahalı olurken bunun için “Ne yapabiliriz?” demediler, bu konuda bir proje, bir çalışma, bir çaba olmadı…
Tedbir, denetim ya da yaratıcı bir fikir gördünüz mü memleket pahalılıktan cayır cayır yanarken?
Vardığımız yere bakın; Güney Kıbrıs’ta Euro ile alışveriş yapmak bile daha cazip hale geldi.
Aslında hükumet, hayatı ucuzlatma yönünde bir niyeti ya da gailesi olmadığını defalarca kanıtladı, birçok kez samimiyet testinden sıfır aldı.
Mesela “Hayatı ucuzlatacağız” dedikten birkaç gün sonra elektriğe zam yaptıklarını hatırlayın. Hiç çekinmeden okkalı zammı bastılar.
Devlet çalışanlarının maaşları için uygulanan hayat pahalılığı ödeneğinden konsolideyi kaldırmak için kanun gücünde kararname yaparken, eş zamanlı KDV artışları yaptılar.
Ne tezat bir durum değil mi? Çalışanların hayat pahalılığı artışlarına bir tür kesinti uygularken, doğal olarak ne yapmalarını beklersiniz? Bu yöndeki tepkileri, itirazları önlemek için onlara “Bakın bu kesintiyi yapıyoruz ama karşılığında bu avantajı sunuyoruz” demeleri gerekmez mi?
Yani bir ikna projesini hiç düşünmediler, gündeme getirmediler, tam tersine, bir tür hak budaması yaparken, eş zamanlı dalga geçer gibi birçok ürünün KDV’lerini artırdılar. KDV artırımı tüketiciye yeni bir külfet, piyasaya pahalılık anlamına geliyor.
“Hayatı ucuzlatın” çağrılarına karşı yeni KDV oranları... Şaka gibi, tam bir akıl tutulması…
Bu arada hem konsolideyi kaldırma meselesi hem de KDV uygulamaları şimdilik durduruldu, bekletiliyor… Maliye Bakanı, sendikacılarla görüşecek... Herkes ne olacak diye bekliyor…
Samimiyetsiz olduklarını belgeleyen başka şeyler de oldu tabii ki…
Her yıl sonunda yeniledikleri/ yükselttikleri harçlarla ilgili, “bu yıl hayat çok pahalı bir jest yapalım” demediler, bir esnemeleri olmadı, yine bastılar zammı, her şeyin fiyatı arttı.
Ancak otomatik belirlenen bu harç oranları onları kesmedi, seyrüsefer ücretine yüzde 166’dan fazla zam yaptılar…
Bu kadar da insafsızlık olmaz… Ülkede her şey bu kadar pahalıyken, pahalılıktan dolayı insanların yaşam kalitesi düşmüşken ve size “bir şey yapın” diye çağrı yapılırken, siz tam tersine acımasızca bir zamla halkın karşısına çıkıyorsunuz.
Üstelik de yollara, trafiğe aktarılması gereken ama hiçbir zaman buralara harcanmayan ve tartışma konusu olan seyrüsefer ücretlerine yapıyorsunuz bu zammı? İşte bu zam, samimiyetsizliğin göstergesidir.
Gerçek amacına hizmet etmeyen seyrüsefer ücretlerine, milletin damarına basar gibi astronomik zam yapmak nasıl bir zihniyetin ürünüdür? Üstelik bu zammın yasalara ve anayasaya aykırı olduğu görüşleri de var...
Hükumet piyasaya ürün/mal sürenlerin ve hizmet satanların girdilerini düşürmek için kendi alacaklarından, gelirlerinden bir miktar feragat etse fiyatlar düşecek ama buna yanaşmıyor. Çünkü gelirlerindeki bir düşüşle tüm hesapları altüst olabilirmiş, zaten zorlukla toparlıyorlarmış devlet çalışanlarının maaşlarını ve diğer ödemeleri... İyi hoş da bu durum sürdürülebilir değil ki...
Seçim süreçlerinde tüm sorunları çözeceğinizi söylemiştiniz, formüller sizdeydi. Hani o formüller, nerede? Makamlara çöktünüz, harcamalarınızdan tasarruf yapmıyorsunuz, israf devam ediyor, partizanca istihdamlar durmuyor, ezberiniz dışında bir şey ortaya koyamıyorsunuz. Kim çözecek sorunları? Mesela bu pahalılığı kim durduracak?
Demem o ki; çözüm üretmelisiniz... Önerileri dikkate almıyorsunuz, sürekli olarak piyasayı pahalılaştıracak icraat ortaya koyuyorsunuz, hatta hiç çekinmeden astronomik zamlar yapıyorsunuz... Hiçbir yeni fikir, proje, radikal tedbir üretemedikçe ve bu kötü ezberle devam ettikçe ne pahalılığı önleyebilirsiniz ne de diğer hayati sorunları çözebilirsiniz...
- Devletin yaşlı bakımevi olarak kullanılacak binalara ihtiyacı var, neyi bekliyorsunuz?
- Şikâyet etme, her şeyin farkındasın ama hiçbir şey yapmıyorsun…
- Ülkede ciddi bir otorite boşluğu ve denetim yetersizliği var…
- Bolu’daki yangından ülkemiz adına ders çıkarabilecek miyiz?
- Girne- Lefkoşa yönünde kapatılan anayolla ilgili şikayetler var
- Ülke yöneticilerinin göçü sevimli gösterme hakkı yoktur
- Tetikçiler… İnsan Kaçakçıları… Çocuk Anneler…
- Hükümet yasaları ihlal etmesin diye nöbet tutmak şart
- ''Sahte diploma'' skandalını unutalım mı?
- Sığar mı Kıbrıs birkaç bavula?
- TÜM YAZILARI için tıklayınız




